• 1980' li yıllarda iskandinav bilimadamları tarafından ortaya atılmış bir kuram. (ingilizcesi "terror management" dir.)
    sosyal psikoloji ile ilgilidir ve oldukça iyi çalışan bir mekanizması vardır. şöyle ki; bir insana herhangi bir şekilde, "ölümlülük bilinci" verilirse (mortality saliance) kişi bundan korunmak için iki farklı yol izler.
    bu yollardan ilki, kültürel dünya görüşünün (cultural world view) yükselmesi; diğeri de öz saygının (self esteem) yükselmesidir. zaman zaman bu iki olgu birbiri ile etkileşim içine girebilir, bazen de korunma mekanizması olarak ikisi de kullanılabilir.

    ölümlülük bilinci, yalnızca "sen öleceksin" demekten ibaret değildir; esasen çok geniş bir çerçeveye yayılmış etki mekanizmaları, bu bilinci tetikleyebilir. örneğin birisinin ölümüne tanık olmak, trafik kazası geçirmek, tehdit almak, aileden birisinin hastalanması, bir suçun kurbanı olmak gibi durumlar ölümlülük bilincini yükseltir.

    kültürel dünya görüşü, referans grupları ile ilişkili bir kavramdır. yani içinde bulunulan, üyesi olunan kuruluşlar; topluluklar kültürel dünya görüşünü yansıtır. örneklemek gerekirse; mülkiye mezunları derneği, kuş sevenler derneği, golf klübü, x takımı taraftarlar derneği gibi gruplar bu kapsama girer. az önce de yazmış olduğum gibi bu grupların sayısı çoğaltılabilir.

    öz saygı ise, "ben herkesten üstünüm" görüşü ile doğru orantılıdır. düşük öz saygılı kişiler, aşağılık kompleksi içinde iken; yüksek öz saygılı kişiler kendilerini beğenmiş olur. ideali, anlaşılabileceği gibi normal seviyedeki öz saygıdır.

    kuram der ki, "insan bu olumsuz durumu aşabilmek için iki tür savunma mekanizmasına ihtiyaç duyar".

    hemen örnekleyelim; bay x arabası ile işine gidiyor ve tinercilerin saldırısına uğruyor. çantasından, kendisine ve ailesine ait tüm bilgilerin bulunduğu evraklar çalınıyor. bay x, günler boyunca kendisini çok kötü hissediyor; kişisel güvenliğinin ve ailesinin güvenliğinin artık olmadığını düşünüyor.

    bay x, bu olumsuz durumu aşmak için ya iş çevresindeki arkadaşları ile yakınlaşacak (mesela her gün onları evine davet edecek ya da yardım isteyecek) ya da öz saygısını yükselterek, "bana kimse bişey yapamaz" diyecek ve bir silah edinecektir.

    daha önce de söylediğim gibi, kuramın sosyal hayatta bir çok uygulama alanı bulunmaktadır. okullardaki şiddet olayları, bireysel silahlanma ve aile içi şiddet gibi kavramlara bir kez de bu perspektiften yaklaşılması gerekir.
  • insan ölümlü olduğunun bilincinde olan tek canlıdır. dehşet yönetim kuramının temelinde de insanın ölümün bilincinde olması yatmaktadır. kurama göre, insanlara ölüm ne kadar hatırlatılırsa, insanlar o kadar muhafazakarlaşmaktadırlar. buna bağlı olarak da din, milliyetçilik, cinsiyetçilik, türcülük, ideoloji gibi kavramlar insanlar tarafından daha fazla göz önüne alınmaktadır ve insanlar bu kavramlara daha fazla bağlılık göstermektedir.
    bugün bu konu birden zihnimde yer buldu. türkiye'ye yapılanların, yapılmak istenenlerin çıkış noktasının insanlara ölümü hatırlatarak bunun sonuçlarından beslenmek olduğunu düşünüyorum. saf kötü niyet. saf kötülük. korkmamalıyız. dirayetli olmalıyız. düşünerek ayakta kalmalıyız. şayet bu bize yapılanlar daha başlangıç olabilir.
  • seks neden bir tabudur? (dehşet yönetim teorisi)

    dehşet yönetim teorisine göre seks bize hayvan olduğumuzu ve ölümlü bir varlık olacağımızı hatırlattığından bir tabudur. insanlar, hayvan olduklarını “gelişmiş bir canlı olarak” reddetmeye eğilimliler.(evrim teorisi gibi bir gerçeğin günümüzde hala reddedilmesi)
    ve insanlar ölümlü bir varlık olduğunu da reddetmeye eğilimliler. çünkü insanlığın iki temel amacından biri olan hayatta kalmak güdüsüne taban tabana zıttır, bundandır ki insanlar, “öbür dünya” düşüncesiyle ölümsüz olmaya çalışır.

    seksin ölüm ile ilişkisini ortaya koyan bazı çalışmalar var:

    1-katılmıcılar, iki gruba ayrılmış. bir gruba önceden cinsellik çağrıştırılmış, diğer gruba cinsellikten bahsedilmemiş.
    “g r a _ _” sözcüğünü cinsellik çağrıştırılmış grup “grave(mezar)” diye tamamlarken, cinsellikten bahsedilmemiş grup “grape(üzüm)” diye tamamlamış. bu çalışma seksin ölümle ilişkisi olduğu teorisini destekliyor.

    2-bir diğer çalışma ise seksin, hayvani olarak yansıtıldığında katılımcılar, daha çok ölümle ilişkilendirirken romantik, duygusal yansıtıldığında ölümle ilişkilendirmediği gözlemlenmiş. bu çalışma ise seksin, insanın hayvan olmadığını kanıtlama arzusundan kaynaklı tabu olacağını fikrini öne sürüyor.

    kısacası, seks bize hayvan olduğumuzu ve ölümlü bir canlı olduğumuzu hatırlatıyor ve biz bunları reddetmeye eğilimliyiz. seksin günümüzde hala tabu olmasının sebebi bu olabilir.

    ekstra bir bilgi daha vereyim, cinsellikle hayatta kalma güdüsü (savaş-kaç) ilkel beynimiz olan sürüngen beyinde bulunuyor. ölüm-seks ilişkisinin nörolojik tarafı da var, dehşet yönetim teorisini destekler nitelikle olduğunu düşünüyorum.

    seks neden bir tabudur?/erkekler neden bekarete önem veriyor?

    erkekler bir dişiyle çiftleştiği zaman yavrusunun kendisinden olduğunu dişinin aksine hiçbir zaman bilemez. çok eşli kadınlarla çiftleşen erkeklerin nesli bugünlere gelmedi. çünkü çiftleştiği dişi başka bir erkeğin bebeğini taşıyor olabilir. soyunu güvence altına almak bir erkek için evrimsel açıdan önemli olmuştur. öyledir ki şu an babalık testi olmasına rağmen erkeklerde, bekarete önem verme durumu hala devam ediyor.

    kadınlarda ise durum kaynak bölünmesi. güvenilmez erkekleri seçen kadınlar hamilelik döneminde terk edilmesi sonucu nesli bugünlere gelmemiştir. ya da erkeğin diğer çiftleştiği dişiler için avını bölmesi durumu kadının hamilelik sürecine olumsuz etki etmiş, neslini devam ettirmesine dezavantaj olmuştur.

    dolayısıyla erkeğin de dişinin de neslini devam ettirmesine dezavantaj sağlayan bu iki durum, seksin kısıtlanmasına yol açmıştır, seksin kısıtlanması da seksin tabu haline gelmesine sebebiyet vermiştir.
hesabın var mı? giriş yap