• selim deringil, türkiye'nin 2. dünya savaşı'ndaki dış siyasetini yıllara bölerek, özellikle ingiltere ve almanya arasında türkiye üzerinde egemenlik kurmak için süren çatışma çerçevesinde ayrıntılı olarak inceliyor. kullandığı belgeler, anılar ve yazılar, verdiği bilgiler dönemi irdelemek için oldukça işe yarıyor. bu bakımdan övülmeye değer.

    yerilecek yönleri de gözardı edilecek ve bağışlanacak gibi değil. inönü'nün dış siyasetini masaya yatırırken, mustafa kemal'in öngördüğü dış siyaset çizgisinden söz etmiyor ve böylece aralarında dış siyaset düşüncesi açısından derin bir çelişki olduğunu asla sezdirmiyor.

    savaşın kurulumundan ve ilerleyişinden neredeyse hiç söz etmeyerek anlatısının arkaplanını boş bırakıyor. araştırmasının ve gözleminin yönünü ingiltere'den türkiye'ye yapılandırdığı için de kitap boyu ingiltere-türkiye ilişkisi su götürmez bir ağırlık taşıyor. dolayısıyla işin abd, nazi almanyası ve sovyet rusya ayakları havada bırakılıyor ve bunlarla ilgili temel kaynaklar da ingiliz kaynakları oluyor.

    yaşamsal bir sorun da savaşın ve türkiye'nin düşüngüsel altyapılarının anlatıya hiç alınmaması. böylece savaşın düşünsel ve tinsel boyutu, türkiye'nin kimliği, silikleşiyor.

    'iyi araştırma' dediğimiz şeyde böyle sorunlar olmaz.
  • iki kişi karşılıklı geçer ayaklar sabittir ve sadece avuçiçi teması ile birbirlerini ittirerek düşürmeye çalışırlar. aletsiz edavatsız olması ve herhangi bir mekana ihtiyaç duymaması bu oyunu çekici hale getiren öğelerdir. elleri bir anda çekip karşıdaki kişiyi üstünüze düşürmek bu oyunun en haylaz hareketidir. ve oyunun en haylaz hareketi ile de göz koyduğunuz karşı cinsi kucaklama şansına sahip olabilisiniz.
    (bkz: kucak kucak)
    (bkz: cakalsin sen)
  • selim deringil'in ikinci dünya savaşı dönemi türk dış politikasını incelediği başarılı kitabı.
  • selim deringil tarafından yazılan, tarih vakfı tarafından basılan kitap; http://www.tarihvakfi.org.tr/…nayrinti.asp?strid=27

    türkiye’nin ikinci dünya savaşı yıllarındaki dış politikası, en kritik zamanlarda bile, görece küçük bir ülkenin diplomatik başarısı sayesinde dünyanın büyük güçlerine sözünü geçirebildiğinin canlı kanıtıdır. türkiye o yıllarda çevresini saran yıkım ağının dışında kalmayı başardı; çünkü dış politikayı yönetenler savaşın dışında kalmak düşüncesinin rehberliğinde hareket ettiler. ismet inönü, numan menemencioğlu, şükrü saraçoğlu gibi devlet adamları dış politikada hep gerçekçiliği ön plana aldılar, kararlı bir “ denge oyunu” oynadılar. kitap avrupa çapındaki bu oyunu belgelerle anlatıyor.

    "küçük devletlerin savunma politikası kaçınılmaz bir şekilde pazarlığı gündeme getirir. pazarlık, küçük devletlerin yaşam güvencesi için vazgeçilmez bir unsurdur: türkler sıkı pazarlığı vatanperverliğin en üst anlaşması olarak görüyorlardı." w.h.medlicott economic blockade vol.1 / ingiltere resmi belgeleri 1952-59.(denge oyunu sayfa, 4)

    1940’lı yıllarda olduğu gibi türkiye yine irak krizi nedeniyle geçmişte önemli bir dönemeç noktasındaydı. belki yarın iran nedeniyle yeniden kritik aşamalardan geçecek. bugünlerde herkese bu kitabı başucu kitabı olarak öneriyoruz.

    ikinci dünya savaşı’nda türkiye’nin dış politikasını konu alan kitap, tarih vakfı yurt yayınları’ndan 3. baskısını yaptı. türkiye araştırmaları serisi’nin 7. kitabı olan denge oyunu’nun ilk baskısı 1994 yılında yayımlanmıştı.

    denge oyunu’nu okurken 50 yıl önceki gelişmelerle günümüz arasındaki benzerlikler ilginizi çekecektir. kitap, bu yönüyle hala güncelliğini ve önemini koruyan bir rehber niteliğinde. umarız ki türkiye yeni bir denge politikasıyla yine savaşların dışında kalmayı başarır.
  • kasım ayında iz tv de yayınlanacak olan jonglörlük belgeseli.
    ilk yayın
    14 kasım 2009 cumartesi 21.30

    iyi seyirler.

    (bkz: jonglorluk)
  • 6 news televizyonunda gazeteci yasemin akyol'un hazırlayıp sunduğu program.
  • stoklarda bulunmayan kitap amazon ve hepsiburada baktım onlarda da uçuk fiyat var.
    tekrar basıma geçer ise türkiyenin 2.dünya savaşı hakkındaki tutumunu merak edenler için iyi bir kaynak olabilir.
hesabın var mı? giriş yap