• -devrim-

    temiz kalan tek yerdir devrim
    butun bir yil
    kirlenen duvarda
    ama gorebilmek icin
    asildigi cividen indirilmelidir
    yapraklari biten takvim

    zorbalara direnmektir devrim
    bir cocugun
    annesinin cantasindan aldigi paralari
    altina gizledigini soylememi$tir dovulen hicbir hali

    icinde ya$amaktir devrim
    diki$ kutusunun
    ve topluigneler gibi
    bir arada olmayi gerektirir
    kar$i koyabilmek icin zulmune
    makas denilen patronun

    gece i$iklar arasinda ko$maktir devrim
    ate$boceklerini
    yakalamak isteyen cocuklarin
    pe$ine takilir gun gelir
    yanip sonen mavi i$iklari
    polis arabalarinin

    kagit bir gemidir devrim
    butun gemiler
    hurdaya ciksa da sonunda
    ta$idigi ozgurluk $iiriyle
    batmadan yuzer nicedir
    dunya sularinda

    kim bilir kac yunus gormu$
    kac deniz gezmi$...

    sunay akin

    ic. "kaza susu" , cinar yayinlari , 6.b., istanbul-ekim 1999, s. 51-53.
  • henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. bir kadın eli değmemişti ellerimiz. bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. herkes tanıktır ki korkmadık. içimiz titremedi hiç. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.

    asıldık ey halkım, unutma bizi...

    -ugur mumcu-
  • deniz gezmis, ögretmen bir anne ile babanin ikinci erkek çocugu olarak, 28 subat 1947 cuma günü, ankara'nin ayas ilçesinde dogdu. deniz, çocuklugu hakkinda sunlari anlatmistir: ''1947 senesinde ankara'nin ayas ilçesinde dogdum. babam ben dogdugum senelerde ayas'in bir ilkokulunda ögretmenlik yapiyordu. o zaman ve simdi gerek olmadigi için merak edip babamin hangi okulda ögretmenlik yaptigini ögrenmek istemedim. daha dogrusu ben 6 aylikken ayas'tan ayrildigimiz için eski durumu pek hatirlamiyorum. ben hayata geldikten sonra babam sivas'a nakledilmis. sivas'in kaza ve köylerinde ilkögretim mufettisi olarak görev yapmis. ilkokulu sivas'in yildizeli kazasindaki okullardan birinde okudum. sonra sivas'a nakledildik. sivas selçuk ilkokulu'nda tahsile devam ederek ilkokulu bitirdim. mezuniyet tarihini hatirlamiyorum. ortaokulu sivas atatürk ortaokulu'nda okudum ve bitirdim. hatirladigima göre 1961 senesi idi.''

    sivas'ta görev yaptigi sirada bir dönem sivas maarif müdür yardimciligi yapan cemil gezmis , oglu deniz hakkinda sunlari anlatmistir:

    ''her babaya göre, evladi akillidir, zekidir. bana göre deniz, zeki ve yetenekliydi. ona düskündüm ben. annesi de, her annenin çocuguna düskün oldugu kadar düskündü... her annenin evladi üzerine titredigi kadar üzerine titrerdi... severdik oglumuzu, her anne ve babanin çocugunu sevdigi kadar. toramandı oglum... dokuz aylikken yürüdü. ilkokulu birincilikle bitirdi. teste soktum. üstün zekâli oldugu sonucu çikti. agabeyi ve küçük kardesi ile iyi geçinirdi. uysaldi... hayvanlari, çocuklari çok severdi. yaslilara yardim ederdi. deniz çocukken dersi derste yapar, çok çalismaz ama çabuk kavrardi. o nedenle de her sene sinif ve okul birincisi olurdu. örnegin bir okul yarismasinda birinci oldugu için zamanin sivas valisi kadri erdogan o'na ödül vermisti.''

    cemil gezmis, ailesi hakkinda da su bilgileri vermistir: ''anne tarafindan deden, balkan savasina askeri lise ögrencisi olarak katilmis, kurtulus savasi'nda yaralanmis ve istiklal madalyasi almis serefli bir subaydir. baba tarafindan deden simdi seni ermenilikle itham eden zibidilerin varolmasi için sarikamis muharebesi'nde moskof ordularina karsi savasirken esir düsmüs ve üç yil sibirya ormanlarinda iskence çekmistir. sen bilir misin, gezmisogullari birinci dünya savasi'nda on alti sehit vermis bir ailedir. babanin üç dayisi erzurum'un geri alinmasinda ermeniler tarafindan sehit edilmisti...''

    deniz'in erzurum'un öznü ve ovacik bucaklarinda oturan akrabalarindan deniz gezmis'in dedesinin kardesi oldugunu söyleyen ali riza gezmis, gezmisogullari konusunda su bilgileri vermistir: ''gezmis unvani aslinda öz dede-babam olan, muharebe zamaninda fedakârlik ve gaziligiyle, evinde mert ve hanedanligi ile taninan mustafa aga' nin lâkabi idi.'' baba tarafindan gezmisogullari diye taninan ailenin, ataerkil ve hanedan diyebilecegimiz klasik aile egitimi içinde büyüyen deniz'in üzerinde nasil bir etki yarattigini ya da biraktigini yine onu taniyan kisilerden ögrenelim. memur olduklari için bir süre anadolu'nun degisik il ve ilçelerinde görev yapan cemil gezmis ile hanimi, mukaddes gezmis daha sonra, yeni görev yeri olarak istanbul'a atanir.

    böylece gezmis ailesi, istanbul'a gelir. deniz, bu konuda sunlari anlatmistir: ''1962 senesinde babam istanbul milli egitim müdürlügü'ne nakledilince hep beraber istanbul'a geldik, harem iskelesi selimiye'de bir eve yerlestik.''
    küçük tasra kentlerinden sonra ''dünya kenti'' sayilan istanbul'a gelen gezmis ailesi, istanbul'un en güzel deniz ve doga manzaralarina sahip olan üsküdar-selimiye semtine yerlesir. babasi cemil gezmis'in görev yeri, cagaloglu il milli egitim müdürlügü'ndedir. annesi mukaddes gezmis'in görev yeri ise, selimiye ilkokulu'dur.

    deniz, üniversitelerarasi giris sinavina, 6 temmuz 1966 çarsamba günü girer. sinav sonuçlari açiklandiginda deniz, istanbul üniversitesi'ne bagli hukuk ve fen fakültelerini yedek listeden kazanmıştır.
  • idam sehpasını kendi itecek kadar ölümden korkmayan,hakkında yazılan satırları okurkan ağlamaktan kendimi alamadığım ,hala ölüsünden bile korkan insanların ülkesinin özgürlüğü için savaşmış,denizle ilgili meclis kayıtlarını okuyup demirelden nefret edilmesine yol açann devrimci.türkiyede yaşamış sayılı doğru adamlardan biri .yengeç gibi yürüdüğü söylendiği zaman "sen de devamlı vurulmayı beklersen böyle yürürsün diyen insan.türk desek gayet kısa ama anlamlı olur sanki.
  • bazilari icin idamiyla, bazilari icin icraatlariyla olumsuzle$en fedakar insan.
  • annem ve babam daha yeni evliyken acıbadem dört yolda bizimkilerle karşılıklı apartmanlarda oturan, annemin söylediği kadarıyla çok yakışıklı ve efendi bir kişiliğe sahip, dört yolun ağzında arkadaşlarıyla lastikler yakıp eylemler yapan ki$i. aynı zamanda bir arkdaşımın babasının askerliği sırf deniz gezmiş sayesinde uzamış. neden mi? çünkü onu idam etmeye götüren askerlerin arasında arkdaşımın babası da varmış ve deniz gezmiş'e hayran olduğu için bu görevi üstlenmek istememiş bu yüzden adamcağızın askerliğini uzatmışlar...deniz gezmi$ ya$asaydı 56 yaşında olacaktı ve neler yapardı acaba diye düşünmeden edemediğim unutulmayan insan.
  • net olmamasına karşı filistinde savaşa katıldığı söyleniyor. ayrıca filistinde elinde silah varken çekilmiş resimleri var.
  • sehpasını kendi itmemiş, daha son sözlerini bitiremeden idam sehpasına vurulmuştur, yusuf arslana da aynı şekilde olmuştur. sehpaya vurmaya çalışan kişi hüseyin inandır.**
  • (bkz: mare nostrum)
  • idam sehpasına götürülmeden önce, deniz, yusuf, ve hüseyinin birbirlerine son defa, elleri arkadan kelepçeli olarak sadece boyunlarıyla sarılıp vedalaşmaları vardırki, bu yolda ölümü bile göze aldık söylemleriyle yolun sonuna kadar gelen, ve ölümün çıplak, ve kati suretiyle yüzleşmekte olan o adamların neler hissetiğini düşünmek insanın kendinden geçmesine neden olur.
hesabın var mı? giriş yap