derailed

• insanın kendisini clive owen'ın yerine koymasını sağlayan, bu yüzden de gerilmelerden gerilme beğendiren, her ne kadar bazı klişeler bulundursa da izlenince kesinlikle pişmanlık hissi uyandırmayan aksiyon dolu film.
  
  ayrıca vincent cassel her zaman olduğu gibi kötü adam rolünün hakkını sonuna kadar vermiştir.
• film hakkında teknik konulara girmeyip senaryo ve filmin akışı hakkında basit bir sinema izleyicisinin yapacağı yorum şudur..madem bu adam(clive kardeşimiz)bu kadar cevval,akıllı ve gözüpek bir arkadaştı baştan niye bu kadar tırsak ve güvensiz hareket etti..olaylar karşısında baştan serin kanlı hareket edemezmiydi..neden böyle yapıyor..
• birazcik :-) --- spoiler ---
  
  onca filme bakip kararsiz kaldiktan sonra the end deki arkadasin önerisiyle alip izledigim film. baslangicta biraz yeknesak olsa da gitgide merak uyandirdi. filmin ortalarinda jennifer aniston la vincent cassel in isbirligi yapmis olabilecegini tahmin etmis olsak da yine de soluk soluga izledik, finali de iyiydi. akici, kendini izleten bir film olmus. evet evet, kesinlikle sıkıcı değil. ayrica, bu clive owen ne kadar da nicholas cage i andiriyor, daha önce dikkatimi cekmemisti.
• 2005 yılı mahsulu mikael hafström tarafından yönetilmiş olan abd yapımı film.
  
  filmin başrollerinde vincent cassel (laroche), clive owen (charles schine), addison timlin (amy schine), melissa george (deanna schine), jennifer aniston (lucinda harris) ve rza (winston boyko) var.
  
  charles schine ve lucinda harris şans eseri trende karşılaşırlar, ikisi de evlidir, ama bu bir ilişkiye girmelerini engellemez. tesadüfle başlayan, çok hızlı ilerleyen bu ilişki her ikisinin de başına olmadık işler gelmesine neden olacaktır. olaylar gelişir.
  
  aslında öyle değilmiş de böyleymiş sineması adına başarılı bir örnek.
  
  some lines should never be crossed.
• 3 şahısları, steril ailelere musallat ederek seyirciyi germeye çalışan, bunda bir miktar da başarılı olan film. ancak "illa ki bu fikirden yola çıkan bir film izleyerek gerilmek istiyorum" diyenlere cape fear, daha da iyisi cache derim, otururum yerime.
• sonuyla başlayan filmlerden..
  once ohoo salak aldatma filmi diyerek izlemeye baslarsiniz,sonra adamın yaptıgı salaklıkları izleyerek delirirsiniz,sonra evet işte ne hale geldi dersiniz,ve beklenen son..
  jennifer aniston yine güzel neyse ki..
• alışagelmiş türden bir final sahnesine sahip olan film. gidişattan zaten siz çıkartıyorsunuz sonunun ne olacağını , izledikten sonrada "ben dememişmiydim lan" tarzında düşüncelerle kendi egonusu tatmin edebilmeniz olasıdır. ama bu size has bir özellik olmayıp , buna benzer birkaç kurgulu film izleyen herkesin çözebileceği bir filmdir. ha salak gibi filmin sonunda " aaa hasssiktir lan, nasıl düşünemedim ben bunu , adamlar süper final yapmış" diyorsanız eğer , afedersiniz ama siz adam gibi kurgu görmemişsiniz o zaman
  
  bu yüzden :
  (bkz: the game)
  (bkz: the butterfly effect)
  (bkz: the shawshank redemption)
• karımın filmin ortasında filmin sonunu tahmin etmesi ve sonunda haklı çıkması ve akabinde kendisine "amandiyim senden korkulur" şeklinde bakmama sebep olan filmdir.
  
  --- spoiler ---
  ben de hapisteki adamın charles olmadığını tahmin ettim zira yüzünü göstermemişti. otel odasında herkes birbirni mermi manyağı yapınca ve odadan bir tek charles çıktığı an "ya demek hapisteki başkasıymış" diye maymun edilme aşamasına gelsem de sonunda haklı çıkıp kuyruğu bir nebzse dik tuttuğum filmdir.
  
  --- spoiler ---
• senaryosu berbat ama kurgusu harika film.zira hiç bir baba ya da ebeveyn çocuğunun yaşamı için cok önemli miktardaki parayı öyle kuzu gibi götürüp gangesterlere vermez-ucunda boşanmak ya da güya sevdiği kadının özel hayatı olsa da.öyle olmalı en azından.
• --- spoiler ---
  
  laroche^*, charles^*'in evinde kiziyla fransizca konusurken, soyadinin anlamini acikliyormus gibi yaparak charles'a da bi guzel giydirmektedir bu filmde. mimikleri kufuru hic caktirmasa da tam kufrederken charles'a attigi bakis ve charles'in "ne diyo bu pic acaba" tepkisi kacirilmamalidir.
  konusma soyle gerceklesir:
  
  laroche:"je m'appelle philippe laroche, comme une petite roche qui va bientôt baiser ton père par derrière"
  
  ingilizce cevirisi:
  "my name is philippe laroche, like a little rock who will soon screw your father from behind"
  
  hemen sonrasinda ise soylediginin aciklamasi olarak: "...it means a rock. like the little rocks rolling down a river" demistir laroche efendi.
  --- spoiler ---