• ______________________ithalat__________ihracat__________fark

    ara malları_____________78,118_________28,879_________-49,239
    sermaye malları_________18,976__________7,577_________-11,399
    tüketim malları_________12,693_________33,268__________20,575

    toplam_______________110,377_________69,984_________-40,393

    ağutos ayı itibariyle türkiye'nin toplam 12 aylık dış ticaret açığı 40 milyar $'ı buluyor. tabloyu incelemeden önce genel bir bilgi vermek gerekirse;

    ara malları : üretim esnasında, malın son tüketiciye ulaşmadan önce üretime katılan işlenmiş hamadde.

    sermaye malları: bir malın üretilmesi için, fabrika ilk kurulduğunda kullanılan yatırım malları.

    tüketim malları: son kullancıya ulaşan nihai mal.

    örnek vermek gerekirse, vestel marka bir televizyon tüketim malı, vestel'in bu televizyonlarda kullandığı samsung tv tüpleri ara malı, vestel fabrikasında bulunan cnc tezgahları ise sermaye malıdır.

    bu bilgilerden sonra görülüyor ki, türkiye tüketim malları ihracatçısı. yani bizim dış ticaret açığımız sermaye malları ve ara malları kısmında.

    türkiye'nin ithal ettiği ara malları ise, büyük oranda türkiye'nin üretemediği yüksek teknoloji malları. misal vestel, televizyonun elektronik devrelerini üretirken tüpünü dışarıdan alıyor. yani sorun teknoloji sorunu. biz ihraç ettiğimiz ürünler için dahi ciddi miktarda ara malı ithalatı yapmak zorunda kalıyoruz. vestel örneğinden devam edersek; vestel, 100 liralık televizyon ihraç etmek için 70 liralık ithalat yapmak zorunda. vestelin üretime katma değeri % 30-40 gibi bir oranda. bu oran firmadan firmaya değişse bile, bir kaç firma haricinde nadiren % 50'nin üzerine çıkıyor.

    teknoloji sorununun altında ise özellikle üniversitelerde verilen yetersiz eğitim yatıyor. ne yazık ki, bizim üniversitlerimiz teknoloji geliştirecek mühendisler değil, başkalarının ürettiği teknolojileri kullanmak amacıyla mühendis yetiştiriyor. bizim üniversitelerimizde önemli olan teknik eğitim değil, dışarıdan gelen makinaların ingilizce kullanma klavuzunu okuyup, makinayı çalışır halde tutabilmek için gerekli olan yabancı dil eğitimi. ben de bir mühendis olarak bu özeleştiriyi yapabiliyorum.

    bu ülkede, teknik dersleri ingilizce veren üniversiteler olduğu sürece ilelebet dış ticaret açığı vereceğiz, bu böyle biline.
  • turkiye'nin 2003 yilinda (tahmin edilen) dis ticaret acigi 13,9 milyar dolardi..
    50.8 milyar $ ihracat, 64.8 milyar $ ithalat..

    karsilastrmak icin fransa ve yunanistan'in degerlerini alirsak..

    fransa:
    361 milyar $ ihracat,356 milyar $ ithalat --> 5 milyar $ dolar ticaret fazlasi
    yunanistan:
    10.4 milyar $, 33.1 milyar dolar ithalat --> 22.7 milyar $ dis ticaret acigi..

    dis ticaret acigi dis borctan bile daha onemli, eger calisip uretip ve disinizi sikip borcunuzu odeyebiliyorsaniz..
    turkiye veya yunanistan gibi uretmeden tuketen ulkeler icin ise hicbir sans yok...

    yunanistan'daki rakamlardan gorulecegi uzere; halk sefahat icerisinde calismadan asiri bir tuketim icerisinde...
    turkiye'de (belli bir mutlu azinlik haricinde kalan) buyuk bir kesim sefalet icerisinde yasamasa bizde de yunanistan'daki gibi 1'e 3 misli uretim ve tuketim oranlari ortaya cikabilir...
  • ozturkcesi sudur:
    asgari hayat standardinin altinda bir yasam suren delikanli
    kredi kartiyla ihtiyaci yokken sirf havasi olsun diye afyonu patlamadan ayfon alir.

    hava parasi, havadan gelen para oldugundan gorunmez. cepte bulunmaz...

    bunun gibi gerekli gereksiz harcamalar yapinca bankadan aldiginiz kredi karti kredileri artar.(bankalar da bu krediyi vermek ile karlarina kar katar cit cikarmaz.)

    sonra bankalarin da paraya ihtiyaci olur dis borc alir, gelecek nesillere dis borc yuku takar.

    yani bu sarmal siz hava atarken, cocuklariniza neges alma imkani tanimamak adina yapilan sorumsuzluklardan kaynaklidir.

    ama sorsan hic bir geliri olmayan, uretmeyen liseli ergenin ayfon hakkidir. cunku gotune ayfon docku vardir, takilmayinca beyinsel faaliyetlerde bulunamaz.
  • ülkemizde bu aralar gümbür gümbür gümbürdemeye devam eden iktisadî kavram.

    tuik'in verilerine göre haziran 2011'de ihracat 11,4 milyar usd, ithalat ise 21,5 milyar usd olmuş.

    ihracatın ithalatı karşılama oranı da %52,8'e gerilemiş.

    teğet, kiriş, açı ortay...
  • ihracat rakamları her ay davulla-zurnayla duyurulurken, her nedense üzerinde neredeyse hiç durulmayan istatistiki verilerdir. ihracatın ithalatı karşılaması öyle bir orana gerilemiştir ki, ülkenin sattığı her bir dolarlık mala karşı iki dolarlık alım yaptığı söylenebilir.
  • ağustos ayı ithalat ve ihracat rakamlarının açıklanmasıyla iyice büyüyen delik. her zaman ki göz boyayıcı yaklaşımla ihracatımız yüzde 9 arttı, ihracat rekoru kırıyoruz vs naraları atan sözde sorumluların, geçen yılın aynı ayına göre ithalatın nasıl yüzde 20 arttığını da açıklayabilmesini umuyoruz. aylık bazda yaklaşık olarak 7 milyar türk lirası bir açık verilmesinden bahsediyoruz. çarklar dönmeye başladı, ekonomi canlanıyor çığlıklarından "ara mal bile almayalım, doğrudan mamül mal alıp piyasaya sürelim, piyasada para dönsün yeter ki" zihniyetini anlamamıza bir kez daha sebep olmuş verilerdir. anlayana...
  • 2002 - 15 milyar 495 milyon $
    2003 - 22 milyar 87 milyon $
    2004 - 34 milyar 373 milyon $
    2005 - 43 milyar 298 milyon $
    2006 - 54 milyar 42 milyon $
    2007 - 62 milyar 791 milyon $
    2008 - 69 milyar 937 milyon $
    2009 - 38 milyar 786 milyon $
    2010 - 71 milyar 661 milyon $
    2011 - 105 milyar 935 milyon $
    2012 - 84 milyar 84 milyon $
    2013 - 99 milyar 859 milyon $
    2014 - 84 milyar 567 milyon $
    2015 - 63 milyar 396 milyon $
    2016 - 55 milyar 996 milyon $
    2017 - 76 milyar 800 milyon $
    2018 - 55 milyar 123 milyon $
    2019 - 31 milyar 174 milyon $
    2020 - 49 milyar 900 milyon $
    2021 - 45 milyar 900 milyon $

    kaynak: tüik .

    ak partisi iktidara geldiği günden bugüne kadar son 20 yıl toplamında “1 trilyon 165 milyar 200 milyon $” yuvarlak hesap “1 trilyon 165 milyar $” olarak gerçekleşmiş. dünya üzerinde 20 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde ve toplam olarak 1 trilyon 160 milyar $ üzerinde dış ticaret açığı verip de ekonomik depresyon yaşamamış ikinci bir ülke daha yok hatta bu rakamlara yaklaşabilen ülke bile yok. bizimki biraz turizm gelirleri biraz da “net hata noksan”(gurbetçilerin her sene yaz aylarında cebinde getirdiği eurolar işte)..

    türkiye ekonomisinin tek kurtuluşu bu açığın sıfır olmasında hatta senelik bazda 3 yıl üst üste “dış ticaret fazlası“ verdiğimiz gün bu ülkede ekonomik sıkıntı kalmamıştır diyebileceğimiz gün olacaktır. o gün gelene kadar geri kalan her türlü finansal müdahale başarısız olacaktır ve olmaya mahkumdur..
  • yüzde 17,2 artarak 6 milyar 154 milyon dolara yükselmiştir. ayrıca ihracatın ithalatı karşılama oranı 2014 mart ayında yüzde 73,7 iken, 2015 mart ayında yüzde 67,1’e düşmüştür. petrolün arkasına sığınıp düştüğünü bağıranlar iş reele gelince bakalım ne diyecekler, söz sende jöleli.
  • gercek adi di$ ticaret dengesi olan ulusal hesabin, ulkemizde asla pozitif olmami$ olmasi nedeniyle aldigi isim.

    = ihracat - ithalat - transfer odemeleri
  • gümrük bakanlığı verilerine göre;
    dış ticaret açığı, 2017 yılı mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre 49,5%(yüzde kırk dokuz buçuk) artarak 7,65 milyar dolara ulaştı.
hesabın var mı? giriş yap