• kalp ve tip 2 şeker gibi kronik hastalığı olan birisi olarak, tatil yapmayan bir doktora, kendimi emanet etmem. tatil çalışan her kesimin hakkıdır. kendinize göre nedenler uydurup, başkalarının tatil hakkına gasp edilmesini isterseniz, eninde sonunda ibre size de döner.
  • yetmez. yemek yemeye de hakları olmasın. zira bazen görüyorum hemşire, doktor yemek yerken ortalığı inlete inlete bağıran tipler oluyor. bir tanesine hastalığın ne diye sordum adam öksürük dedi.
  • zaten bikac gün izinleri var ona da gerizekalılar göz mü dikti?

    ne kendim doktorum ne de doktor bi tanıdığım var. sadece objektif olarak düşünüyorum.

    zor olacak biliyorum ama siz de bi düşünün sayın "doktorların tatil haketmedigine inanan gerizekalilar"

    siz, bir gün uykusuz kaldığınızda kendi evinizin adresini doğru söyleyemiyorsunuz...

    bu insanlar kaç saat nöbet yapıp üstüne hiç tatil yapmadan yeniden nöbete kalıyor.

    ve bu insanlar sizin kıçınızı başınızı kesiyor. beyninizi, gözünüzü, böbreğinizi, kolunuzu, bacağınızı emanet ediyorsunuz. uykusuz uykusuz... gözlerinden yorgunluk akarken sizin gerizekalı olmanız yüzünden başınıza gelenleri düzeltebilmek için peşinizde koşuyorlar.

    yani şehirler arası yol giderken aracı kullanan kaptanın uykusuz olmasını kabul eder misiniz?

    eee peki doktorların uykusuz olmasını nasıl kabul ediyorsunuz?

    yaptıkları her zerre tatil sonuna kadar haklarıdır. öğretmenler bitti şimdi de doktorlara dadanmayın.
  • (bkz: troll sıçmığı)

    yine de açıklama yapalım, diğer insanlar öğrensin

    devlette devamlılık esastır; sağlık alanında stratejik personel olarak kabul edilen doktorların da aynı anda izne çıkmaması gerekir ki, burada da 3 doktor aynı anda izne çıkmamış, 2'si gitmiş, 1 tanesi kalmış işte.

    ben de günlük ortalama 100 hasta bakıyorum, eninde sonunda her hastanın işini gün sonunda bitiriyoruz.
    doktora geliyorsan kafadan 1 günün gidecek, öyle 5 dakikada işim bitsin kalkayım diye bir lüks yok.

    haa durumun çok kötüdür, bekleyecek sağlık durumunda değilsindir, o zaman da acile gidersin; onuruyla çalışan insanları karalayarak terbiyesizlik yapmazsın.

    para kısmına geçecek olursak da biz o paraları hakederek kazanıyoruz; hiçbir meslek grubu eğitim anlamında yüksek başarı gerektirip aynı zamanda tıp fakültesi ve akabinde olan ihtisas yılları kadar fiziksel, duygusal anlamda yıpratıcı değildir.

    çalış sen de doktor ol o zaman amk.
  • tatil hakkı olmaksızın yapılan çalışma, angaryadır.
    angarya, anayasal olarak yasaktır.
    ve yine her çalışanın kanunlarca korunan dinlenme hakkı vardır.

    bunu diyen arkadaş ne iş yapıyor bilmiyorum ama; yıllık iznini kaldırmak şöyle dursun; yarıya düşürsek böğüreceği kesin.

    edit: kendisi ogretmenmis.
    eh tabi; gunde bes saat calisip, senede uc ay yatan birinin; 20 saat nobet tutup, bir haftalik yillik iznini zar zor kullanan emekcileri anlamasini beklemek aptallik olur.
  • football manager oynayanlar bilir, basın toplantılarında gazeteciler provokatif sorular sorulduğunda "ı am not even going to dignify that with a response" seçeneği vardır, kabaca çevirirsek "bu soruyu ciddiye alıp cevap vermem bile" diyebiliriz, tam olarak öyle bir troll başlığı olmuş. ya bu yazdıklarına gerçekten inanacak kadar sığırsın, ya da annenden babandan ilgi görmemekten o kadar ilgiye muhtaçsın ki böyle dikkat çekmeye çalışıyorsun. hangisi daha beter bilmiyorum, ama hakikaten ciddiye alıp cevap bile vermemek gerekiyor bu tarz sıçmıklara.
  • toplanın efendiler, şu tatil hakkını açayım da bir tarafınızla gülün...

    cerrahi branşın 1. yıl asistanlığı "- hadi len, sen yoruldun, bir hafta gez gel dediler." (bak bu ya istifa edeceğin korkusundandır, ya da gerçekten bir şans olmuştur, ilk yıl izin almışsın. cerrahi'de denizin yarılması öyküsü gibi bir durum)
    üst kıdemliye servis vb kitlendi tabi. çocuk tam 7 gün boyunca aynı mesajı sabah hastane de işlere 06.30- 07.00'de başlarken attı.
    " 6 gün kaldı, dikkatli ol deniz de çok açılma, boğulma, hızlı kullanma, kaza yapma, ölme"
    " 5 gün kaldı, dikkatli ol deniz de çok açılma, boğulma, hızlı kullanma, kaza yapma, ölme"vb vb..

    cerrahi branşın 2. yılı, hocaların hocası çağırdı, "mavicim seni, tatile 10 gün göndereceğiz ama senin şu vakaların eksik, ben ayarladım, tatilinin 5 gününü şu askeri hastane de ameliyat yaparak geçireceksin, sonra 5 gün tatil yapar gelirsin"

    mavicik 5 gün ankara'ya binlerce kilometre uzakta ameliyatlara girip, sonra binlerce kilometre yol katedip denize gidip, 5 gün de denize kaçıp sonra ankara'ya geldi. (evladım askeri hastaneyi ne dağ başında ayarlarsın, deniz kenarı yok muydu??)

    üçüncü yıl; 2 hafta verdiler oğlum. dans, dans...
    dördüncü yıl: kıdemliyiz ama çömez yok olsun 2 hafta...
    beşinci yıl: kıdemliyiz iki hafta..

    ama bu izinler en kıdemli olana kadar kıdemlilere göre belirlenir. yani yaz tatiline ekim ayı denk gelebilir ama sayı az olduğu için haziran ve eylül olurdu genelde.

    uzmanlık/ sonrasında akademik ünvan vb olunca süprizzzz, değişiklik yok hayatında...

    lan hala kıdemlilere göre çıkabilirsin. temmuz, ağustos yıllarca çalışma ayı oldu, kıdemli abi-abla ve hocaların ayıydı, tatil için. uzmanlık sonrası sonbahar, kış ve ilkbahar istediğin gibi çıkarsın sorun yok.

    ulan hala tatil tarihim sadece bana bağlı değil klinik kuralları belirliyor. hoş rahatsız değilim ya, geyik olsun torba dolsun.

    ama gönlüm rahat gülüm, 60 yaşına gelince istediğim zaman tatile çıkabileceğim ben...

    mavi hapım ile dans dans...

    az tatil yapınca sorunlar oluyor tabi...

    (bkz: spinal aksesuar sinirin komünist şeklinde olması)
  • her çalışanın ücretli tatil hakkı olmalıdır. bu başlığı açan salak da dahil olmak üzere herkes bunu hak ediyor.
  • otobüs şöförü bile uzun yolda değişim yapıp yola devam ediyor ,

    doktora bunu çok gördünüz , tebrikler...
hesabın var mı? giriş yap