• geceleri rüyalarıma giren cennet mekan. insana küresel soğusak da 8 ay snowboard yapalım dedirtecek kadar güzel yer.
  • odalarında 80lerden kalma hava ve koku vardır. yatmadan yatmaya gidilecegi icin sorun yoktur. yemekleri harikadır, garsonları verdiginiz siparisi unutmaz. asansör gelince 1 saniye içersinde kapıyı açmazsanız gider. lobisi geniş ve sigara dumanı doldur. çocuklar için oturma grupları arasında güzel koşu parkurları vardır!! fiyat-performans degerlendirmesi yaptıgınızda biraz pahalı gözükür. ama pistleri herşeyi unutturur.
  • türkiye'nin en büyük ve en kaliteli snowpark'ını geçen sene hizmete açan dağ oteli. otelcilik ve hizmetten gayri niyetleri gerçekten snowboard sporunu geliştirmektir. kendi klasmanında sanılanın aksine en başarılı oteldir ve kalitesi birçok isviçre otelinden üstündür. tabi eleştirmek ve kötülemek amacıyla dünyaya gelenler için hayatta varolan herşey gibi dorukkaya da dandiktir, pespayedir. ayrıca otel görmeye değil spor yapmaya gidenlere hizmet etmektedir ve birçok kayak merkezine göre en uygun fiyata en kaliteli hizmeti veren oteldir. dünya çapında ünlü snowboard markalarının takımlarının (bkz: option team) (bkz: flow team) tanıtım ve gösteri için bu oteli tercih etmesi de yukarıda saydıklarımın kanıtıdır.
  • başta zorla gittiğim, snowboard u ve rider olmanın ne demek olduğunu öğrendiğim, her köşesinde ayrı bir anımı yaşatan, güzel insanlığın ne demek olduğunu eski oberjin(şimdi chocolate oldu) komilerinde bile görebilceğiniz, akşam yemeklerindeki piyanist şantörün bile dinlenebileceği(adam acayip kibar), pistlerindense orman yolundan kaymanızı önerebileceğim, bingo oyununun büyük ödülünün bi burton board bile olabileceği, hamamı muhteşem olan otel... belki gerçekten muhteşem diildir otel ama anlamı içinde birkaç gün konaklamaktan çok orda yaşarsanız anlaşılabilir.. ilk gün, ilk rampa, ilk kırık, ilk yarışma, ilk iki parçaya bölünmüş boardlar, ilk madalya, ilk kas ağrısı, ilk spy gecesi, ilk sevgiliye snowboard öğretme çabası... uludağdan nefret etme sebebi
  • son günlerde adını yaşanan kazalar, skandallar ve eğitimsiz, saygısız elemanlarıyla duyuran tesis.

    http://dorukkaya.blogspot.com/ adresinden bilgi alınabilir.
  • kartalkayada nitelik olarak grand kartal hotelden sonra gelen, ancak benim gibi gençlerin daha çok tercih ettiği, aktivitesi daha bol olan, özellikle bolulu aşçısı tarafından sunulan yemekleri dehşet güzel bir otelimizdir.kaya tourism şeklinde otele en ucuz ulaşımı sağlayan, ancak çok da kaliteli olmayan bir tur şirketi de vardır otelin. en çok orman pistini tuttuğum, genelde orta dereceli pistlerden oluşan, kayak ve snowboard kiralama, sauna, body salonu gibi fasilitleri olan süper eğlenceli bir mekandır. sitesine http://www.dorukkaya.com.tr/ adresine ulaşılabilir.
  • oberj kısmı, daha ucuz olup, ayrı yemek salonu ve ayrı menüsü bulunan, ancak beş çayları için yine otele gelinmesi gereken, arada da yürünmesi gereken uzuun bir yolu bulunan oteldir. hiç kalmadığım oberj bölümünün odalarının daha küçük ve çeşitli aksesuarları bulundurmadığını duyumsamıştım.
  • adını sahibinin oğlunun isim ve soyadının birleşiminden almış olan otel.
    (bkz: doruk kaya)
  • kaya turizm'in sahibi olduğu bir otel. dikkat edilirse dağ oteli değil, otel olarak nitelendirilmiştir. çünkü yöneticileri dağ oteli işletmeciliğinden bihaber durumdadır. güzel bir otel olarak kurulmuşsa da kartalkaya'daki rakiplerinden alması gereken çok ders vardır.

    restoran bölümünde kaos yaşanan, masamız neresi sorusuna "bence boş masa bulup oturun yoksa ayakta kalırsınız" cevabını veren garsonları bulunduran, sponsoru tat ketçap olasada ahçılara ketçap sorduğunuzda "bugün çıkmadı" cevabını alabileceğiniz garip mekan.

    bir de bu otelin müşteri kitlesinden bahsedilmeli: çoğunluğu sonradan görme, patavatsız, görgüsüz cadde gençliğinden oluşan bir kitle. en pahalı malzemeleri alıp kafa göz yararak kayan, en ufak bombeden zıpladığında "yihhuu waoow" şeklinde anıran, birbirine "white nigga"* diye seslenen bir topluluktan bahsediyoruz.

    eğer onbeş yaşının üstünde, belirli bir kültür seviyesine sahip, efendi gibi kayıp, güzel bir tatil yapmak isteyen biriyseniz gitmemeniz gereken oteldir.

    kendimi genç hissetmek, delice bağırmak çağırmak, lift sıralarında önümdeki kişiyi rahatsız etmek, kroyum ama para bendeortamdan kız kaldırmak istiyorum diyenlerdenseniz gitmemenizin suç olacağı bir mekandır.

    bir nevi kartalkaya'daki uludağ.

    .
    .
    .
    pistleri ve kayak odası güzeldir o ayrı!
  • hemen yanıbasindaki kartal otel'le karsilastirildiginda pistleri cok daha guzel olmasina ragmen, yemek kalitesi ve ortami (kalabalik, kesmekes) daha kotu olan oteldir. bu durumda gunubirlik gidildiginde dorukkaya'yi, kalmali gidildiginde kartal'i tercih etmek dogru tercih olabilir.
hesabın var mı? giriş yap