easy virtue

• http://www.imdb.com/title/tt0808244/
• bu isimdeki 2008 yapımı abd filmi, 28. uluslararası istanbul film festivalinde seyreylemek mümkün.
  colin firth aşkına emek sinemasının en kötü yerinden beyaz perdeyi dikizlemek de varmış kaderde.
• hafifmeşrep gibi bir anlamı olmasına rağmen, evlilik sınavı şeklinde abuk bir çeviriye maruz kalmış, eğlenceli ingiliz filmi. öyle ingiliz ki bbc'nin falan logosu çıkıyor film öncesi.
  
  içeriğe gelirsek, hayal ile gerçek arası etkileyici bir canlandırmayla başlıyor film. arabaları motorları seven, canlı zevkli hayat dolu bir kadın, soylu bir ingiliz ailesine gelin oluyor, devamında olanlar oluyor. filmin temposuna oyuncular çok iyi adapte olmuş. jessica biel ve colin firth öne çıksa da filmin havası tüm kadroyu sarıp sarmalamış. sonlara doğru izlediğimiz tango sahnesiyle de başıma taç yapasım geldi. çok sevdim, yine izlerim, yormayan öyle sıcak ve hafifmeşrep film.
  
  tango sahnesi için; (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=4iatvccr45w)
• 1922'de dönemin altın çocuğu noel coward tarafından yazılan müzikal komedi. 1928'de çiçeği burnunda taze yönetmen alfred hitchcock oyunu filme çeker, fakat sessizdir, filmin ruhunu oluşturan müzikler yoktur. dönemin o nefis renklerinden yoksundur. daha da fenası talihsiz larita'nın trajedisi olarak çekilmiştir ve bu yanıyla bile oyunun orijinalinden farklıdır. dolayısıyla pek beğenilen bir film değil. hitchcock da dahil. otobiyografisine bile koymuyor filmi.
  2008'de tekrar uyarlanan film bu kez çok başarılı, çok eğlenceli, tatlı-ekşi detaylarla dolu.
  
  --- spoiler ---
  film boyunca hadiseler tilki avı - evdeki yabancı temalarının paralel ekseninde dönüyor. bir kere gaddar avcı kristin scott thomas'tan gözünüzü alamıyorsunuz, olağanüstü oynuyor. kafesteki tilkiyi oynayan jessica biel bütün görkemine rağmen bize çok yakın geliyor, üstelik selma güneri'ye benziyor. tilkiyi kafese sokan, sonra da olanca saflığıyla kafesini açıp avcılara sunan genç ben barnes umut vadediyor. colin firth ise muhtemelen hayatının en karizmatik dönemini yaşıyor, mr darcy ile kapışacak kadar. filmin sonuna doğru, ev halkı larita'ya doğru iştahla harekete geçtiğinde "the pack's closing" (köpek sürüsü etrafını sarıyor) diyerek hem finale, hem de kendi duruşuna şık bir gönderme yapıyor.
  --- spoiler ---
  
  bütün hepsi bir tarafa, son yılların en başarılı film müziği de yine bu filme ait. mesela caz dönemini bütün heyecanıyla yaşayan noel coward'ın mad about the boy, a room with a view şarkıları. mesela sex bomb ve carwash'un '20lere uyarlanmış enfes halleri. marius de vries'ın başarılı müzik yönetmenliğinde, oyuncuların the easy virtue orchestra adı ile şarkıları film boyunca kendilerinin söylemeleri. velhasıl çok güzel bir film. eye of the beholder gibi bir felaketi de çekebilen stephan elliott artık takip edilmesi gereken yönetmenler arasına girmiş bulunuyor şahsi kanaatime göre.
• hıncal uluç tarafından eksi oy almış olan filmdir.filmin tek seyredeğer yanı ise sonlara doğru olan tango sahnesiymiş.
  
  http://www.sabah.com.tr/…/2009/06/04/bir_tango_icin
• sadece başlangıçta jessica biel'in mükemmel şekilde seslendirdiği mad about the boy için bile seyretmeye değecek film.
  
  http://fizy.com/s/11x8aa
• fragmanını çok beğenerek gittiğim ancak hayal kırıklığına uğradığım, ikinci yarısında uyuduğum sıkıcı film. filmden aklımda kalan sadece mad about the boy adlı güzel şarkı oldu. bir de colin firth fena değildi.
• pek güzel, eğlencelik film.
  
  ayrıca jessica biel çok taş be abi..
• en sondaki tango sahnesi icin bile izlenmeye deger bir film. colin firth'un her tarafindan klas fiskiriyor
• içinizde her bir hücre tutkudan kaynamaktadır ama etrafınız öyle kupkuru insanlarla çevrelenmiştir ki o kaynamakta olan şey her nefeste ve bakışta iletişim kurduklarınızı yakar. ama en çok da sizi... aslında durum budur. ama kullanılan her tür mizah, müzikler ve uçarı karakterler ile bu durum biraz hafifler. ve su, akışı için ferah bir yol tutturur sonunda.
  
  o tango sahnesine benim gibi hasta olan herkese bir de (bkz: age of innocence)'ı öneririm, eğer henüz izlemedilerse...
  
  evet, o tango sahnesi...