• en kısa ifadeyle, batılıların roma rakamlarıyla çektiği kabızlığa son vermiş, sıfırı bulup matematik ilmini uçurmuştur. ha sonra millet liselerde "hay ben bu matematiği icad edenin" diye çok küfretmiştir ama adamın günahı ne kardeşim, oturun çalışın eşek sıpaları..töbe töbe.
  • abbasiler döneminde yaşamıştır harezmi.. 780 ila 850 sayıları arasında kalan bir yaşam eğrisi mevcuttur.. sayı sisteminin mucidi olarak anılan harezmi bey, bu ilhamı hindistan illerinde aldığını yazar.. zira hindistan'a gittiğinde, kentin (o zemanlar ülke fikri daha icat olunmamış tabii) tabelalarına, reklam panolarına, seyrüsefer direklerine, efendime söyleyeyim, otübüs duraklarının sallanan sarı levhalarına manalı manalı bakar durur; sonunda kafasına dank eder hadise elbet: hintliler, harfler ya da heceler kullanmak yerine semboller kullanmaktadır, vay anasınadır.. derhal, bu sistemi, kendi düşkün olduğu aritmetik ve cebir alemlerine uyarlayarak, "on tabanlı sayı sistemi"nin kurulmasına önayak olur harezmi bey..

    memleketine döndüğünde, anlattıklarını kimse anlamasa da, bunu pek sallamaz harezmi ve ilerde elbet biri yanlış da olsa anlar düsturuyla, sevgili kitabı "hesab-ül cebir vel-mukabele"yi kaleme alır ve bu arada logaritmayı da bir eşeler, dürtükler; kafasındaki bu yeni sistemi de kitabına katar.

    nitekim, ben bu eseri okuyunca bir şeyleri yanlış da olsa anladığımı düşündüydüm efendim, öngörü sahibiymiş rahmetli vesselam. (seneler sonra düzeltisi: kitabı okumadım tabii, maksat bilginin sözünü doğrulamak imiş o vakitler.)
  • ms. 770-840 yılları arasında horasan'da yaşamış cebir'in kurucusu bilim adamı, matematikçi. aynı zamanda astronomi ve coğrafya çalışmaları da sunmuştur. eserleri günümüz dünyasının üzerinde durduğu teknolojilerin temelini oluşturur.

    eğer her yüzyılda el-harezmi gibi insanlar yeryüzünde olsaydı şu an bilimde 2000 sene ileride olurduk.

    (bkz: el harizmi)
  • özbekistan’ın karizmi şehrinde (horasan) doğmuştur. bağdat’da (beytü’l hikme’de) matematik, astronomi ve coğrafya üzerine çalışmalar yaparak uzun süre yaşamıştır. iki önemli matematik kitabı vardır; "cebir" ve "hint hesabı".. bilginleri korumasıyla ismi duyulan abbasi halifesi mem'un harezminin bilim kabliyetten haberdar olunca onu eski mısır, mezopotamya, grek ve eski hint medeniyetlerine ait eserlerle dolu bağdat saray kütüphanesinin idaresinde görevlendirilir. daha sonra da bağdat saray kütüphanesindeki yabancı eserlerin tercümesini yapmak amacıyla kurulan bir tercüme akademisi olan beyt'ül hikme 'de görevlendirilir.
    harezmi 'nin latinceye çevrilen eserlerinden olan el-kitab 'ul muhtasar fi 'l hesab 'il cebri ve 'l mukabele adlı eserinde ikinci dereceden bir bilinmeyenli ve iki bilinmeyenli denklem sistemlerinin çözümlerini inceler.
    astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmış ve bu eserler 12. y.y. da latince' ye çevrilmiştir. bunu yanısıra ptolemy'nin coğrafya kitabını düzeltmelerle yeniden yazmış, 70 tane bilim adamıyla birlikte çalışarak 830 yılında bir dünya haritası çizmiştir. dünyanın çevresini ve hacmini hesaplama çalışmalarında yer almıştır. güneş saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazılmış eserleri de vardır.
    harezmi’nin cebirle ilgili konuları kapsayan kitabı onun aynı zamanda latinceye çevrilen 3 önemli eserinden biri,belkide en önemlisi olan 'el-kitabü’l muhtasar fi hesabi’l cebr ve’l mukabele' dir. bu eserde harezmi yeni teoremler ve problemlere sunduğu yeni çözüm yöntemleri ile avrupa matematiğine de ışık tutmuştur.(her ne kadar eser 300 yıl sonra latinceye çevrilmiş ve avrupa; cebiri ,doğudan 300 yıl geride takip edebilmişse de..)

    "sekiz diğer sekizden çıkınca geriye bir şey kalmaz.
    boş kalmaması için bir dairecik koy! "

    işte böyle diyor harezmi; hint hesabını anlatan ve latinceye tercümesi yapılan ikinci yapıtında.. yani 'kitab al-muhtasar fil hisap al hind 'de.bu eserin matematik tarihindeki iki önemli rolü daha bulunmaktadır. bunlardan ilki avrupalıların toplama ve çıkarmaya ait örnekleri ilk kez bu eserde bulması, diğeri ise rakamların birler basmağından başlanarak sağdan sola yazıldığını ilk kez bu eserle öğrenmeleri.
    şunu belirtmek de fayda var ki sıfırın varlığını ilk kez hintliler hissetmiş ve rakamları yazarken sıfır yerine boşluk kullanmışlardır.bu ise hiç de pratik değildir. ancak ona bir sembol veren ve kimlik kazandıran ve eserinde ‘ 9 rakam ve bu yeni sembol ile tüm işlemleri yapmak mümkündür’ diyen harezmi sıfırın gerçek kaşifidir.yani sıfırı diğer rakamlara ekleyerek onluk sistemi tamamlayan adamdır o. böylece hintlilerin sunya dediği sıfır, islam bilim dünyasında içi boş anlamına gelen es-sıfır ile gerçek kimliğine kavuşmuştur.

    www.turkmucit.com
  • 0'ı bulan matematikçi; aslında "0" 'ı bulmak hiçi bulmak gibi dursa da, tüm rakam kalabalığının nedenidir bu adam...

    bu el harizmi bi gün "0'ı buldum" diye saldırmış ortalara, sonra daha üstün olmak isteyen dayı oğlu " o zaman ben de 1 'i buldum" diye artırmış, ardından gelen komşunun çocuu "2'yi buldum, bastım hepinize" diyerek tempoyu sağlamış, diğerleri de ardından gelmiş tabii, her niceliğin başı bu adam işte.
  • sen algoritmayı bul ıvır zıvır bir sürü teorik şey bul sonra seni parmak hesabı yapıyor zannetsinler. pıivv. yazık adama mezarında ters dönmüştür.
  • ameliyatlarda iplik yerine karınca ba$ı kullanmı$ bu zat.. sonradan bu 1995 yılında manchester'da ilk defa uygulanmı$..
  • sıfırı el-harezmi bulmuş diyemeyiz ama bir sayının sıfıra bölünemeyeceğini yani sıfırın bütün cebirsel özelliklerini o bulmuştur. 40 senesini harcamış bu iş uğruna...
  • tam adı abu ja'far muhammad ibn musa al-khwarizmi olan matematikçi, astronom ve coğrafyacı (790-850).
    algoritmanın isim babası.
    bugünkü özbekistan sınırlarında doğmuş. doğduğu yer olan kath şu an kumlar altında gömülüymüş.
    ailesi sonra bağdat'ın güneyine taşınmış.
    aritmatik kitabının orijinal arapçası kaybolmuş ama latin dilinde yazılanı korunarak günümüze kalmış.
  • (bkz: abu abdullah muhammad bin musa al khwarizmi).
    9. yüzyılda hârizm'de dünya'ya geldiği için hârizmî adıyla tanınan ve büyük bir olasılıkla türk olan muhammed ibn musa, memun'un bağdad'da kurduğu bilgelik evi'nde bulunmuş ve bu kurumun kütüphanesinde matematik ve astronomi alanlarında araştırmalar yapmıştır. aritmetik ve cebirli ilgili iki yapıtı, matematik tarihinin gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir.

    aritmetik kitabının arapça aslı kayıptır; bu nedenle bu yapıt, de numero indorum (hint rakamları hakkında) adıyla bathlı adelard tarafından yapılan latince tercümesi sayesinde günümüze kadar ulaşabilmiş ve tanınabilmiştir. hârizmî, bu yapıtında, on rakamlı konumsal hint rakamlama sistemini ile hesaplama sistemini anlatmış ve batılı matematikçiler, romalılardan bu yana yürürlükte bulunan harf rakam ve hesap sistemi yerine hint rakam ve hesap sistemini kullanmayı bu yapıttan öğrenmişlerdir.

    bu hesaplama sistemine, daha sonraları algorism denecektir; bu terim, ünlü matematikçinin isminden, yani el-hârizmî'den türetilmiştir. on rakamdan oluşan rakamlama sistemi ise, hârizmî tarafından tanıtıldığı için arap rakamları veya kökeni hindistan olduğu için hint-arap rakamları adı ile tanınacaktır.

    hârizmî'nin cebir konusundaki yapıtı ise, el-kitâbü'l-muhtasar fî hisâbi'l-cebr ve'l-mukâbele (cebir ve mukâbele hesabının özeti) adını taşır ve bu konuda yazılmış ilk müstakil kitaptır. buradaki cebir sözcüğü, aslında, bir denklemdeki negatif terimin eşitliğin öbür tarafına alınarak pozitif yapılması işlemini, mukâbele sözcüğü ise denklemde bulunan aynı cins terimlerin sadeleştirilmesi işlemini ifade etmektedir.

    hârizmî bu yapıtında, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin çözümleri, binom çarpımları, çeşitli cebir problemleri ve miras hesabı gibi konuları incelemiştir.

    hârizmî'nin cebirle ilgili bu yapıtı, 12. yüzyılda chesterlı robert ve cremonalı gerard tarafından latince'ye tercüme edilmiş ve bu sırada kitabın adında bulunan "el-cebr" kelimesi, "algebra" biçimine dönüştürüldüğünden, batı dillerinde cebir teriminin karşılamak için bu terim kullanılmaya başlanmıştır. hârizmî'nin bu kitabı, batılı matematikçileri büyük ölçüde etkileyecek ve avrupa'da cebirin yaygınlık kazanmasında büyük rol oynayacaktır.

    hârizmî, halife mansûr zamanında muhammed ibn ibrahim el-fizârî'nin sanskrit dilinden arapça'ya tercüme ettiği el-sindhind (siddhanta) adlı zici batlamyus'un almagest'inden de yararlanarak düzeltmiş ve muhtemelen iki muhtelif zic halinde neşretmiştir. kuramsal bilgiler de içeren bu zicler, sonradan endülüslü astronom meslemetü'l-mecrîtî tarafından genişletilmiş ve bu versiyonu, bathlı adelard'ın ve daha sonra muhtemelen dalmaçyalı hermann'ın gayretleriyle iki kez latince'ye tercüme edilmiştir.

    yapıtların en ilginç yönlerinden birisi, açıların, sinüs gibi trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bir takım tablolar ihtiva etmesidir. acaba hârizmî, trigonometrik fonksiyonları biliyor muydu, yoksa bunlar daha sonra meslemetü'l-mecrîtî tarafından mı bu yapıtlara ilave edilmişti? bunu bilmiyoruz. ancak bazı bilim tarihçileri, sinüs ve kosinüsü ilk defa hârizmî'nin kullandığını, tanjant ve kotanjantı ise meslemetü'l-mecrîtî'nin eklediğini düşünmektedirler. gerçek ne olursa olsun, islâm dünyası'nın mahsulü olan trigonometrinin batı'ya girişinde bu ziclerin önemli bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır.

    bunların dışında hârizmî'nin biri usturlabın yapımını ve diğeri ise kullanımını anlatan iki eseri daha mevcuttur. fakat bu eserler bugün kayıptır.

    hârizmî, batlamyus'un coğrafya adlı yapıtını kitâbu sureti'l-ard (yer'in biçimi hakkında) adıyla arapça'ya tercüme etmiş ve böylece yunanlıların matematiksel coğrafyaya ilişkin bilgilerinin islâm dünyası'na girişinde önemli bir rol oynamıştır. düzeltmeler ve eklemeler nedeniyle hüviyetini kısmen de olsa değiştiren bu yapıt, önemli yerlerin enlem ve boylamlarını bildiren çok sayıda tablo içermektedir. bu tablolar incelendiğinde, hârizmî'nin tıpkı batlamyus gibi, yer'i ekvatordan kuzeye doğru yedi iklime, yani yedi enlemsel bölgeye ayırdığı ve enlemleri bu esasa göre verdiği görülmektedir. batlamyus tercümelerinden önce de bilinen bu yedi iklim sistemi, bu yapıttan sonra bütün müslüman coğrafyacıları tarafından benimsenecek ve klasik dönem yapıtları bu sisteme göre tertip ve telif edilecektir.

    kitâbu sureti'l-ard'ın nüshalarından birinde mevcut olan dört haritadan en mühim olanı nil'in kaynağını ve mecraını gösteren haritadır. nil'in batı afrika'dan veya cennet'ten doğmayıp, bir gölden çıktığını bildirmesi oldukça dikkat çekicidir; bu kuram daha sonra, batlamyus-hârizmî kuramı ismiyle tanınacaktır. haritalar arasında bir dünya haritası yoktur; fakat enlem ve boylam verileri bize böyle bir haritayı çizmek için gerekli olan malzemeyi vermektedir. afrika haritası için yapılan bir deneme, bu girişimin, ancak bir hayli düzeltme ile gerçekleştirilebileceğini göstermiştir.
    kaynak:
    http://www.turkcebilgi.com/harizmi
hesabın var mı? giriş yap