• bugün son topta pick'n roll'u çok güzel oynadı yine ama maalesef kerem onu içeri devirecek topu atmadı, veya o riske mi giremedi ne hissetti bilmiyorum. kendi pozisyonu adına basketbolun tüm fundamental'ini biliyor bu çocuk. çok yardırır dünya basketbolunu.
  • ribaundu aldıktan sonra topu iki eliyle sarmalayıp dirseklerini sağa sola savuruyor ya, işte mirsad'dan sonra bunu milli takımda pek görmemiştik. oyun içi sertlik böyle bir şey. bundan çok daha iyi noktalara gelecektir. nba gibi ribaund istatistiği yapmanın daha kolay olduğu bir ligde, double double ortalama yapabilecek ilk türk de kendisidir..
  • 1992'li bir oyuncuya göre mental olarak çok sağlam oynuyor. tabi ki geliştirecek noktaları var ama umuyorum ve istiyorum ki 3 4 sene içersinde gençler kategorisinde yaptığı istatistikleri de, dominant oyunu da bu seviyede gösterecek.

    çok çok büyük potansiyel.
  • yarından tezi yok milli takımı üzerine yapalım. milli takım koçlarının sözleşmelerine 12 yıl boyunca "enes sağlıklı olduğu sürece her resmi maça ilk 5 çıkacaktır" maddesini ekleyelim. yanına ömer'le emir'i de koyduk mu al sana iskelet. keşke ersan yerine daha takım oyunu oynayan, tek yönlü ve bencil olmayan bir alternatif bulabilsek. ama enes bu takımı sürükler. istikrar istiyorsan istikrarlı bir yıldızın, bir liderin olacak. enes'te o ışığı görüyorum.
  • kendisine daha önce yaptığım eleştiriler içinden "bu avrupa şampiyonasında enes'ten kimse bir şey beklemesin" şeklinde olan eleştirim için kendisinden özür dilediğimi söylemek isterim. ancak ortada bir gerçek var ki adamda gerçekten kazanma hırsı yok sadece kişisel istatistik hırsı var. soğukkanlılığının da burdan kaynaklandığını düşünüyorum. takımı için değil kendisi için oynuyor. tabiki bu durum takıma katkı yaptığı gerçeğini de değiştirmiyor.
  • tek kelimeyle muazzam oynuyor, tam anlamıyla "takım oyunu" için yaratılmış. izlerken gaza gelmemek mümkün değil. (nazar değmesin diyelim.)
  • kerem tunceri'nin polonya macinda son topu indirmesi gereken oyuncuydu kendisi.
  • 19 yaşında olduğuna inanmak gerçekten çok zor.
  • emir ile beraber milli takımda en çok güvendiğim iki oyuncudur. diğerlerinin bir günü bir gününü tutmuyor.
  • çocukluktan yeni çıkmıştır. yüz kilodan fazla olması,daha ondokuz olması,üçüncü sıradan draft edilmiş olması,nba yıldızı adayı olması çok yazılmış çizilmiş hiç değinmek istemiyorum.

    bu gördüğümüz iki metreden uzun yüz kilodan fazla olan bir yavrudur arkadaşım.van'dan çıkmış.ailesinin göz bebeği ve umudu olmuş bir yavru.

    babasına baktım trakya'da histoloji ve embriyoloji de öğretim üyesiymiş. bilmem aklınıza ne geldi bu meslek ile ilgili.belki öğretim üyesi diyince paralı falan sandınız ama benim okuduğum türkiye'nin en büyük tıp fakültelerinden birinin histoloji ve embriyoloji hocaları işe otobüsle gelirdi bizle birlikte.ne özel ne muayenehanecilik şansı vardır.orta halli bir memur kadar maaş alıyordur muhtemelen.

    trakya'da ki bu hocada aileden zengin değilse sadece bilimsel kimliği ile bu yavruyu yetiştirmiş.yurtdışı görevleri olmuş belli ki ufku açık bir baba.oğlununda ufku açılsın istemiş.boş salonlara oynanan ülke ligi yerine nba'de devam etsin istemiş yavrusu.hepimizin yavrusu için isteyeceği gibi.

    sonra kötü bir rüya görmüşler ailecek.yazık.korkularını şuan görebiliyorum aynen.ona basket oynatmayacağız,yalvara yalvara geri gelecek demiş büyük büyük ağızlar.babası yapmayın etmeyin yavru yağ torbasına döndü amerika'da bari milli takıma çağırın demiş.kocaman kocaman ağızlar yine esip gürlemiş alamayız demiş,büyük yanlış yaptı demiş federasyondakiler.

    sesini duyan olmamış bu aileciğin.öyle ya,kocaman kocaman kötü adamlar yakacağız bu çocuğu diye ferman vermiş.şike soruşturmasında okuduğumuz kadarıyla dediğini yaparmış bu kötü adamlar.kocaman kocaman faturalar götürmüşler amerikalara,milli takımda da oynatmamışlar.

    bu yavru solsun diye,yüz değil iki yüz kilo olsun diye..on yedisindeymiş daha çocuk.ne kadar korkmuştur şuan görebiliyorum.ne kadar erken olgunlaşmıştır.o ailecik nasılda sarılmıştır birbirine kış günleri.

    ama anlaşılıyor ki yavru van'da annesinin elleriyle yedirdiği doğal bal mucizesi sayesinde yeşil dev kadar kuvvetli,örümcek adam gibi iyi sıçrayan,silver surfer kadar da bu dünya'ya kırgın olmuş.

    her sete yerleşirken pozisyon almadan önce küçük bir disiplin sıçraması yapan bu yavru başarmış sadece dostlar.çok zor bir iş başarmış hem de.

    o yüzden özellikle babası histoloji ve embriyoloji hocası olupta kendisi van'da doğal bal ile yetişmiş bu yavrulara bundan sonra daha özenli olalım. öyle ya anneciği o balı yedirmeseydi bu kadar iyi sıçrayamayabilirdi.

    bu ülkede her zaman kaybeden tarafa çivi çakan histoloji ve embriyoloji hocası olan babaların işini daha da zorlaştırmayalım lütfen.
hesabın var mı? giriş yap