2 entry daha
  • bütün sovyet etki alanının, yani temel olarak varşova paktı'nın pratikte tek bir büyük sovyet imparatorluğu'na dönüştüğünün resmidir.

    ilk olarak bu pakttan çıkmak, teoride bir tercih meselesi olsa da, pratikte tamamen tehlikeli ve yasaktı. çünkü bu pakttan ayrılan bir ülke belli ki sosyalizmden kopmak istiyordur, bunun sonucu olarak da sosyalizme zarar vermesi muhtemeldir. bu noktada sosyalizmin büyük biraderi sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği duruma el atar ve söz konusu aykırı ülkenin kafasına vura vura onu varşova paktı'nın içinde tutar. sosyalizmi korumak, pakt içindeki güçlü pozisyonunun sscb'ye yüklediği ulvi bir sorumluluktur brejnev'e göre. daha doğrusu kılıfıdır diyelim, zira kendisinin de inandığını düşünmüyorum.

    pakttan resmen ayrılmak imkansız olduğu gibi, sovyet güdümünden ayrılma çabasının da rus müdahalesini getireceği aşikardır. sscb tarafından belirlenen hedefler doğrultusunda hareket etmek varşova paktı'ndaki bir ülkenin boynunun borcudur. çünkü sscb, her şeyi önceden planlamış ve her ülkeyi daha fazla kalkınmış bir hale sokmak için en doğru kararları çoktaaan vermiştir. bu durumda sscb'nin emirlerine karşı gelmek yanlış olur. ha isterseniz gelebilirsiniz, peki o zaman ne olur? tabii ki sosyalizme bir tehdit teşkil edersiniz. kızıl tanklar gelir, başbakanınızı asar, siz de kaderinize razı olup eski halinize dönersiniz toplum olarak.

    yani bu doktrin sonucu özellikle varşova paktı'ndaki ülkeler için şöyle bir durum ortaya çıkmıştı : birlikten ayrılmak yasak, moskova'nın emirlerine uymamak yasak. yani özgür değilsiniz, egemen hiç değilsiniz. ha brejnev doktrini öncesi böyle değil miydi? böyleydi evet, ama bu durum bir teamül gibiydi adeta, yüzsüzce resmiyete dökülmemişti.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap