1338 entry daha
  • 138.mektup

    mevzuu: dünyayı kötülemek ve dünya erbabı ile sohbetten sakındırmak.

    ***

    not: imamı rabbani hz. bu mektubu, şeyh bahaeddin serhendî'ye yazmıştır.

    ***

    irşadı pek tamam oğlum; bu düşük, kendisine buğzedilmiş dünya ile mağrur ve mesrur olmamalıdır. yüce sultan mukaddes hakka ikbal sermayesini yitirmemelidir.

    ***

    düşünmek gerekir: ne alınıyor ve ne satılıyor?.

    âhireti dünya ile değişmek, halkı taleb ederek, hak'tan olmak sefahetten ve cehaletten ileri gelir.

    dünya ile âhireti bir arada tutmak ise.. iki zıddı bir araya getirmeye benzer..

    bir mısra:

    pek güzel olurdu; olsaydı dünya âhiret bir arada..

    amma olsaydı; olabilseydi..

    ***

    anlatılan iki zıddan hangisini istersen onu tercih et. hangisine istersen, nefsini ona sat.

    âhiretin azabı edebîdir; dünyanın metâı dahi az.. dünya hak katında, kendisine buğzedilmiş bir şey olup âhiret dahi kendisinden razı olunan bir âlemdir. bir şiir:

    istediğin gibi yaşa, ölümü tadacaksın;
    dilediğine yapış, sonunda ayrılacaksın.

    ***

    nasıl olsa, sonunda mutlaka, ayali ve evlâdı terk edip noksan sıfatlardan münezzeh hakka bırakacaksın. durum sonunda bu olduğuna göre, şimdiden kendini ölülerden sayasın; onların hepsini yüce allah'a ısmarlayasın. bir âyet-i kerimede allah-ü teâlâ şöyle buyurdu:

    — «zevceleriniz ve evlâdınız size düşmandır.» (64/14)

    bu, kesin bir hükümdür.

    ***

    defalarca dinledin. bu tavşan uykusu, yani:

    gaflet ve gurur ne zamana kadar sürecek?. mutlaka uyanmak, mütenebbih (tembihle uyanmış, ders alıp aklını başına toplamış) olmak lâzımdır.

    ***

    bilesin ki,

    dünya ehli ile sohbet ve onlara karışıp gitmek öldürücü zehirdir. böyle bir ölümle giden sonsuzlara kadar ölü kalır.

    akıllı olana bir işaret yeter.. bu kadar açık konuşmak ve sarahaten anlatmak şöyle dursun..

    ***

    meliklerin yemekleri her ne kadar lezzetli olsa da, kalbin marazını artırır. durum böyle olunca, felah ve necat nasıl umulur?. sakın, sakın, yine sakın..

    bir şiir:

    söylerim sana zîra, ulaşması şarttır;
    yorgunluk verse de faydalı nasihattir.

    onların sohbetinden kaç; hem de arslandan kaçtığından daha fazla.. bunlardan kaçmak, her ne kadar dünyevî ölümü icab ettirir ise de; lâkin âhirette faydalı olur.

    ***

    meliklerle karışıp oturmak, ebedî helaki muciptir; sonsuz ziyan getirir.

    ***
    bunların sohbetinden çok sakın; onların lokmasını yemekten çok korun. hele onların mahabbetinden sakın ha sakın.. hatta onları görmekten bile sakın..

    bir haberde şöyle geldi:

    «bir kimse, bir zengine zenginliğinden dolayı tevazu gösterirse; dininin üçte ikisi gider..»

    düşünmen gerek. onlara karşı bu tevazu, onların zenginlikleri için midir?. yoksa bir başka cihetten midir?. hiç şüphe yok ki: zenginlikleri içindir ve netice: dinin üçte ikisinin gitmesidir.

    durum böyle olunca, hani sende islâm?. necat nerde sen nerdesin?.

    ***

    bütün bu tekrarlar ve ısrarla üzerinde durmalar, şunun içindir: oğlum bilsin, ayrı cinsin lokması ve sohbeti; vaaz sözlerini anlamaktan, nasihatları aklen kabullenmekten kalbi perdeler. o kadar ki: ne bir söz, ne de bir kelime ona tesir edebilir..

    sakın ha sakın; bilhassa onların sohbetinden.. sakın ha sakın onları görmekten..

    ***

    noksan sıfatlardan münezzeh allah başarı ihsan eder..

    yüce rabbımız, bize ve size razı olmadığı şeylerden necat ihsan eylesin. seyyid'ül-beşer hürmetine ki o:

    — «gözü kaymadı; başka yana dönmedi..» (53/17)

    ayet-i kerimesi ile övülmüştür. ona ve âline salâtların en faziletlisi.. selâmların ekmeli..

    vesselam..
323 entry daha
hesabın var mı? giriş yap