155 entry daha
  • toplumsal alanda da uygulanması gereken teoridir.

    herkesin kendini bi bok zannettiği, "sen değerlisin" yalanlarıyla pompalanmış, sistem içinde sikko bi parça olduğunun farkında olmayan bireylerden oluşan bir toplum düşünelim. mesela türkiye.

    herkesin işi acil, herkesin işi önemli, herkesin keyfini hoş etmek zorundayız.

    kimseyi yakasından tutup suratına "hiç bir önemin yok sen yok olsan ülke hiçbir şey kaybetmez elon musk mısın pezevenk? ne artı değer katıyorsun bu havan kime. anla senin hiçbir önemin yok" diye bağıramayız.

    trafikte, gideceği yere daha hızlı ulaşmak için yılan gibi bi sağa bi sola giren trafiğin asıl oluşma sebebinin kendisi gibi binlerce sik kafalı olduğunu anlayamamis tipleri, öküz gibi kornaya basan mağara adamlarını, magandaları arabasına kitleyip yakamayız.

    dolandırıcılığı meslek edinerek milletin kalplerinin taşlaşmasına sebep olan sıfatını siktimin kekolarının organlarını hasat edip akıllı, vatanına milletine faydalı organ nakli bekleyen gençlerimize veremeyiz.

    tavşan gibi düzüşüp bakamayacağı çocukları peydah edip ülkenin başına musallat eden kara cahilleri kısırlaştıramayız.

    %50 zammı beğenmeyip grev hakkını suistimal eden iktidarın ekmeğine yağ süren açgözlüleri kovamayız.

    ama bütün bu bencilce hareketler toplumda her sorunun temeli olmaya devam eder.

    toplum yaşayan bir mekanizmadır. bir vicdanı, etiği, ahlakı vardır. bir kişi bencilce davranırsa kazanç elde eder. 3 kişi 5 kişi...
    ama bu bencillik ve ahlaksızlık topluma nüfuz ettiği takdirde o toplumda yaşanmaz olur. bir virüs gibi son kişiye kadar damarlarına sirayet eder.
    çünkü bir noktadan sonra son kişi de erdemini kaybedecek ve sikerim yapacağınız işi diyecek ve ahlaksızlaşacaktır.

    bunun için toplum için de bir nash dengesi kurulmalı ve herkes hem kendisi hem toplum için en optimum hareketleri yapmalıdır.

    bu dengeyi de erdemli kişileri devlet eliyle koruyarak kurabilirsin. bir memur kanunlara aykırı bir işlemi yapmayı reddettiğinde kapı gibi bir adalet sisteminin gölgesinde güc bulmalıdır.

    bir haksızlık gördüğünde müdahale eden vatandaş adalet tarafından mağdur edilmeyeceğine %100 güvenmelidir.

    birini incitmeye, dolandırmaya kalkacak ahlaksız o eylemin sonucunda götünden kan alınacağını bilmelidir.

    bu düzen oturduktan sonra eğitim sisteminde düzenleme yapılmalı ve ögrenciler hurafeler, çarpıtılmış tarih, ucuz milliyetçilik yerine erdemleri ögrenmeli ve erdemli bir insan olmayı bile isteye seçmelidir.

    bu toplumda yaşayan herkes bu toplumu oluşturan şeyin kendisi olduğunu bilmeli, bu topluma bir aidiyet hissetmelidir.

    ne toplumu kutuplaştıran, aidiyeti yok eden, "ahlaksızlığı, ben istedim mi yaparım ha" düşüncesini normalleştiren totaliter bir iktidar,
    ne de bireyleri, gruplari tek tek memnun etmeye çalışan, bütünü göremeyen ılık bir iktidar başa geçirilmelidir.

    bireyin ve toplumun ortak faydasını bulacak çözümler üretilmeli, güçlü ama köstek olmayan bir kurumsal yapıyla denetlenmelidir.
55 entry daha
hesabın var mı? giriş yap