8 entry daha
  • ameliyatının kesinlikle ertelenmemesi gereken, çoğunlukla kalıtsal defo. ertelenmesi durumunda neler olabileceğine dair kendimden ufak bir örnek vermek isterim: bir cuma akşamı arkadaşlarınızın yanına gitmişsiniz, akşam biralarınızı balkonda içtikten sonra barda sabaha kadar eğlence kızlı mızlı ortamlar (kızlı ortamlara evde devam*) ertesi sabah topluca güzel bir balkon kahvaltısı ve erkenden 6 arkadaş arabaya tıkışıp yazlığın yolunu tutuyorsunuz. 2 saat sonra yüzüp güneşlenip bahçede mangal keyfi yapmanın hayali içindesiniz, yolda kakara kikiri gırla gidiyor fakat o da ne? yarı yolda inceden bir karın ağrısı hissediyorsunuz. ilk başlarda heralde midemi üşüttüm derken 20 dk içerisinde sancının tavan yapmasıyla soğuk terler eşliğinde o her zaman elinizle "curk" sesi eşliğinde geriye doğru ittirdiğiniz fıtığınıza doğru bir hamle yapıyorsunuz ve eskiden ittirebildiğiniz hafif şişliğin ufak bir amasya elması büyüklüğünde olduğunu görüyorsunuz, işin en kötü yanı ise o şişliğin artık geriye ittirilememesi ve dokunduğunuz anda inanılmaz bir ağrının bütün karın ve kasık bölgenizi kaplaması.. kısaca anlıyorsunuz ki bağırsaklarınızın bir kısmı orda sıkışmış ve ciddi hayati risk altındasınız. ışık hızıyla götürüldüğünüz acil serviste o anda cerrah olmamasından dolayı nöbetçi doktora gösteriyorsunuz. bir iğne yapıp yarım saat bekleyelim diyor, siz her ne kadar fıtık olm lan ne iğnesi falan deseniz de cerrah olmadığından dolayı ağrı kesici iğneyi vurulup bekliyorsunuz. bu bekleyiş sürecinde ağrıda en ufak bir azalma olmaması bir yana zaman geçtikçe acı ikiye katlanıyor ve 1 saatlik bekleyişten ve acılar içerisinde kıvranmadan sonra sanki cennetin kapıları aralanıyor ve bir ışık huzmesi eşliğinde cerrahınız geliyor. cerrahınız fıtığı içeri ittirmeyi teklif ediyor ama dokunduğu anda acıdan gözlerinizin kararması nedeniyle "beni ameliyata alın" diye yalvarmaya başlıyorsunuz ve 5 dk içerisinde kendinizi ameliyathanede buluyorsunuz. doktor, eğer bağırsağında bir düğüm sözkonusuysa bağırsağın da bir kısmını kesebileceğini söylüyor, neyse ki ameliyat esnasında böyle bir durumun oluşmadığı anlaşılıyor(bir kaç saat gecikmeyle acile götürülmeniz halinde oluşması oldukça yüksekmiş) hayatınızın en kocaman ama en güzel iğnesini omurilikten yiyerek lokal anesteziyle belden aşağınız uyşturularak 35 dk lık sohbet eşliğinde sağ kasık bölgesinden ameliyatı oluyorsunuz. ameliyattan önce her ne kadar "olm beni bırakın siz devam edin yazlığa, o kadar hazırlık yaptık mahvolmasın" diye saçmalasanız da doğal olarak en yakın dostunuz sizi yalnız bırakmıyor ve beraber hastanede 1 gece yatıp ertesi sabah eve taburcu ediliyorsunuz. sonuç olarak aynı ameliyatı 3 ay önce babanızın olması ve onun 50 sene bu fıtıkla yaşayıp en ufak bir sıkışma yaşamadan rahatça ameliyata girmesinden dolayı sizin de yıllarca aynı şekilde bunu sürdürebileceğinizi zannederek ameliyatı sürekli ertelemeniz ve harika bir günü berbat etmenizden dolayı mallığınıza doyamadığınızla kalıyorsunuz.

    gelelim ameliyat sonrasına:
    -şansıma fıtık tek tarafta olduğundan dolayı lokal anesteziyle işi kurtardım, genel narkozun etkileriyle kıyaslandığında, 1-2 gün hafif uyku ve hafif baş ağrısından başka hiç bir yan etkisi olmadı.
    - ilk gece hafif bir bel ağrısı oldu, vurulan iğneden veya devamlı yatar pozisyonda durmaktan dolayı olması muhtemel.
    - kesilen yer veya dikişler kesinlikle acımıyor, ameliyat olurken açılan yerler bir aletle gerdirilip tutturulduğundan dolayı etrafındaki kaslarda kayda değer bir ağrı oluyor fakat bu ağrıyı sadece hareket ettiğinizde hissediyorsunuz. yattığınız veya sabit durduğunuz sürece herhangi bir ağrı söz konusu değil.
    - sanılanın aksine ameliyatın hemen ertesi günü doktor ayağa kalkmanızı ve yürümenizi istiyor, kesinlikle günlerce kıpırdamadan yatmak veya hareket etmeden durmak diye birşey önerilmiyor.
    - ameliyattan hemen sonraki gün bol bol sıvı almakla beraber normal beslenmenize dönebiliyorsunuz, pasta, et, börek çörek vs.. ne isterseniz. yine de peklik yaratacak gıdalardan bir süre kaçınmanız gerekiyor.
    - 2. günden itibaren istediğiniz kadar dolaşabilirsiniz, bu tamamen ağıran kaslarınız ve ağrıya dayanma eşiğinize kalmış. bu süreçte yaptığınız her hangi bir fiziksel aktivitenin(yürümek, eğilmek, doğrulmak vs..) dikişlerinize veya ameliyatlı bölgeye bir zarar vermesi imkan dahilinde değil(doktorun söylediği bu)
    - 3.gün doktorunuz, zıplamak, ağır bir şey kaldırmak veya aşırı zorlayıcı hareketler dışında herşeyi yapabileceğinizi söylüyor.
    - 4.gün banyo yapabiliyorsunuz zaten artık ağrılar yok denecek kadar azalmış oluyor.

    genel sonuç olarak bu cumartesi günü girdiğim ameliyatın 4. gününe sadece ilk gece 2 tane basit ağrı kesici alarak ve neredeyse ev içi normal yaşantıma devam ederek gelmiş bulunuyorum. bu fıtığın ilerlememiş olması durumunda yani başlangıçta minik bir delik açılarak neştersiz olarak halledilebildiğini hatırlatıp kimsenin benim düştüğüm hataya düşmemesini tavsiye ediyor ve herkese benimki gibi güzel, sarışın bir cerrah diliyorum*
114 entry daha
hesabın var mı? giriş yap