downton abbey

• içim sıkıldıkça tekrar tekrar izlediğim üç beş diziden biridir.
  
  --- spoiler ---
  
  altı sezon boyunca istikrarlı biçimde "en sevmediğim karakter" kategorisinde asla ilk üçten düşmemiş mary crawley için son iki bölümde yazılan "iyi bir insan olmaya çalışıyorum" hikayesine zerre inanmıyorum. sırf dizi mutlu sonla bitsin diye zorlama bir karakter gelişimi hikayesi uydurdular resmen.
  
  mary klişe bir ingiliz soylusudur ve özünde her zaman öyle kalacaktır: ikiyüzlü, bencil, içten pazarlıklı ve alışkanlıktan kibar. orta ve alt sınıfa karşı ise bu sınıfa mensup insanlar ona "emredersiniz leydim" diye hürmette kusur etmedikleri sürece kibar. aksi halde carson'ın bile nasıl gözünün yaşına bakmadığına kaç kez şahit olduk. adam mary'yi hiç olmamış kızı yerine koyuyor, tavsiye vermeye çalışıyor, mary tutup terbiyesizlik yapıyor kaç defa. anna'ya arasının hiç bozulmamasının sebebi de bu zaten, mary'nin herkesle arasını bozduğu dönemlerde bile anna ona saygıda kusur etmediği için.
  
  bir yerde karakterleri thomas'la benzeşiyor aslında ama en azından thomas'ın hayata karşı bu kadar saldırgan olmasında bir motivasyonu var, cinsel yöneliminden ötürü hep kendini yaratık gibi hissetmiş, dışlanmış. mary'nin öyle bir bahanesi de yok, ne yazık ki doğuştan bir mean girl.
  
  --- spoiler ---