aynı isimde "kurban (müzik grubu)" başlığı da var
185 entry daha
  • öncelikle şuradan geliyorum; #150733707

    ilgili entryde yazar andrew, kurban konusuna daha önce de “kafa yorduğunu” (ki bunu belirtmesine gerek yoktu, herkes herşeyi daha önce de düşünmüş olabilir, yeni de düşünmüş olabilir) belirtmiş ve #20907113 nolu entrysine referans vermiş.

    öncelikle kurban konusunda daha önce düşünmüş olmasının bu yazımda herhangi bir ehemmiyeti yok. ben #150835015 bu yazımda cevap verirken kurban konusunda ifade ettiği şeyin yanlış olduğunu, islam’da yer alan kurban ibadetini yanlış yorumladığını yazdım. o da bu entrysini referans verdi. şimdi metin yazmak yerine entryde yer alan sorulara cevap vermek daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. zaten entry editlenmiş, büyük ihtiamlle soruları yazmış olmalı.

    soru 1) tanrı hz.ibrahim'in imanından neden kuşku duydu. onu yaratan da oydu, peygamberlik veren de.

    cevap 1) allah hz. ibrahim’den kuşku duymadı. hz. ibrahim, oğlunu kurban ettiğini rüyasında görmüş bunu oğluna anlattığında oğlu ona şöyle cevap vermiştir. oğlu ise ona “babacığım! sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.” insanlar için rüya “gerçek” olmasa bile peygamberler için rüya safi” gerçektir.” rüyada görülen / verilen bir emir uyanıkken verilen bir emir gibidir.

    ankebut suresi 2. ayetinde “insanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!” sonrasındaki ayette de “ve andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınadık;” denmektedir. bu ayetler, açıkça iman eden insanların doğal olarak sınanacağını göstermektedir. yani burada bir imtihan vardır ve hz. ibrahim ile oğlu hz. ismail imtihan edilmiştir. saffat suresi bu durumun bir sınama / imtihan olduğunu açıkça göstermektedir. peygamberlerin sınanması da “allahın kulları” olması nedeniyledir. ayrıca peygamberliğin en önemli varlık sebeplerinden biri insanlığa örnek olmalarıdır. bunun detayına 4. sorunun cevabında değineceğim.

    soru 2) tanrı ibrahim'i neden en sevdiği varlığın canıyla sınamak istedi. one kendi oğlunu katletmesini emretti.

    cevap 2: sınama en sevilen şeyler üzerinden olur. bir mümin için allah, hayatta en çok sevilen en itibar edilen şey olmalıdır ki tevhid bunu gerektirir. insana can veren de evlatlar veren de allahtır. hz. ibrahim’in allah’tan “salih bir evlat” istediği ayette ifade edilmektedir. demek ki hz. ibrahim nezdinde “evlat” sevilen, gözetilen bir şeydir. o halde allah, peygamberini en sevdiği şey üzerinden sınamıştır ki bu sınama gayet makul bir sınamadır. çünkü dediğim gibi iman en sevilen şeyden, her şeyden üstün olduğuna inandığınız allah için vazgeçebilip vazgeçemediğinizi ölçer. bu nedenle imtihanın şekli gayet makuldür.

    soru 3) neden son anda cebrail'i yolladı?

    cevap 3: kur’an-ı kerimde peygamberlere vahyi ulaştıran varlık cebrail olduğundan dolayı cebraili gönderdi. çünkü imtihan kazanılmıştı ve bu imtihanın kazanıldığı haber verildi. bu sorunun cevabına da 4. soruda detaylandıracağım.

    soru 4) neden oğul ishak/ismail yerine bir koçun kesilmesini öngördü. mesele bir sınav bile olsa maksat yerine gelmiş sadakat kanıtlanmış değil miydi? insanın neden mutlaka kan dökmesi ama daha da kötüsü tutsak ettiği bir canlıyı kurban etmesi gerekiyordu?

    cevap 4: allah bir ibadeti emretmiş ise bu ibadetin insan nezdinde katkı sunduğu bir neden vardır, insan bu nedenleri bilebilir veya bilemeyebilir. kurban ibadetinin mahiyeti üzerine değerlendirebileceğimiz noktalar şudur;

    a) dediğimiz gibi kurban ibadeti sevilen, itibar edilen mallar üzerinden yapılır. bu açıdan zekat ibadeti de paranın kurban verilmesi olarak yorumlanabilir ki para ve mallar da insanın sevdiği bir şeydir ve insanın allah için bu mallarının bir miktarından vazgeçmesi gerekir. mesele allah’ı sevmek, allah’ın yarattığı şeylerden ise uzaklaşmaktır. tevhidin temeli budur.

    b) bilindiği üzere geçmişte insan kurbanı gibi bir ibadet şekli yaşanmıştır. ibadetin “tahrif edilmesi” neticesinde oluşan bu uygulama hz. ibrahim kıssası ile reddedilmiş ve insan kurbanının yanlışlığı deklare edilmiştir. hz. ibrahim’in döneminde çeşitli halkların nezdinde “insan kurbanının” muteber olduğu, bu nedenle hz. ibrahim’in “insan (oğlunu) kurban etmeyi” bir emir olarak telakki ederek oğluna bunu söylediği görülmektedir. hz. ismail’in de bunu “emrolunduğun şeyi yap, beni sabredenlerden bulacaksın” demesi de bu durumun kabullenildiğini gösterir. hz. ibrahim oğlunu kurban etmek üzereyken de vahiy gelmiş, insan kurbanının allah nezdinde doğru olmadığı, bunun yerine bir koçun kurban edilmesini emretmiştir.

    c) kurban tüm kavimlere emredilen bir ibadettir. bu nedenle önceki kavimlere emredildiği gibi son kavime de emredilmiştir. evet, hz. ibrahim nezdinde sadakat kanıtlanmış ve imtihanın kazanıldığı bildirilmiştir. ancak sonraki kavimler nezdinde emrin devamlılığı, kurban ibadetinin sonraki ümmetlerde / kavimlerde de bir emir olarak devamlılığı, koçun kesilmesinin emredilmesi ile gösterilmiştir. yani emir şudur; hz. ibrahim bu imtihanı kazandı, oğlundan vazgeçebildi, sizler de onun gibi allahın rızası için vazgeçebilin!

    d) kurban ibadetinin önceki kavimlerce ne şekilde icra edildiği bizim açımızdan önemini yitirir çünkü kur’an-ı kerimde emredilen ibadet (hac 28) şu şekildedir; – “… kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde allah’ın adını ansınlar. artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin” bu ayet, şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ibadetin mahiyetinin yemek ve yedirmek (paylaşmak) olduğunu göstermektedir. yani kurban, yazarın da belirttiği kelime kökeninde olduğu gibi allah’a yakınlaşmayı sağlarken bunu temin edilen nimetten yani et ihtiyacı üzerinden yapar. ayetteki “artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin” ifadesi çok açık şekilde nimetin yenmesi hem de dağıtılmasını ifade ederken yazar buna karşı çıktığını ifade ediyor. burada tabi ki asıl mesele allaha yakınlaşmak ve emre tabi olmaktır.

    soru 5) son olarak allah'ın et ve kanla işi yoksa "allah’a ulaşacak olan gösterişten uzak amel ve ibadet" etten ve kandan arınmış yapılamaz mı?

    cevap 5: yapılamaz. konu ile ilgili ayette– ‘’her ümmet için, allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (hac 34) denilmektedir. çünkü kurban ibadeti yazmış olduğum ayette açıkça, rızık olarak verilmiş hayvanlar üzerinden yapılması emredilen bir ibadettir. kısaca mesele rızık olan bu hayvanın kesilmesi, etinin yenilmesi ve dağıtılmasıdır.
    sofrada oturup yemek yemek, belki eşine dostuna ikram etmek kolay. kim o yemeğin oraya nasıl geldiğini düşünüyor, tefekkür ediyor. kurban ibadeti, sana verilen rızkın nasıl geldiğini görsün diye kula emredilmiş bir ibadettir. ortaya çıkan et de zayi olmaz, yenir ve paylaşılır.

    ayriyetten şunlar da önemlidir ki metnin sonunda değinerek kapatalım. bir canlıyı öldürmek kolay bir şey değildir. bir ölüme şahit olmak da kolay değildir. bir canlının ölümüne şahit olmak insana hem öldürmenin ne olduğunu düşündürür hem de kendi ölümünü düşündürür. bu ibadeti gerçekten “ihsan” ile yapan bir kul ( ki emir ibadetlerin ihsan ile yapılmasıdır) masum bir kişiyi / canlıyı asla öldüremez. bu açıdan kurban ibadetinin kan dökme ile olan bağlantısı zorunludur.

    son olarak yazar, önceki yazımda üslubumdan şikâyet etmişti. önceki yazımda üslubumun yanlış olduğunu “asla” düşünmüyorum. cevap verdiğim yazı o üslubu hak ediyordu. (bu benim kendi düşüncem tabi ama yazar da kendi yazısının üslubunu bir irdelesin lütfen) bu yazıda akademik üsluba yakın bir üslup tercih ettim ama kullanılan “tutsak” kelimesi akademik üslubu gerçekten hak ediyor mu okuyucunun değerlendirmesine bırakıyorum. kurban ibadetinde yer alan hayvan tutsak değildir. yetiştirilen ve üzerine emek harcanan bir canlıdır. kurban ibadetini yapan kişi emeğini, zamanını, parasını vererek kurbanı alır ve ibadetini yerine getirir. bu açıdan kurban ibadeti gerçek manada tevhide odaklanan, insana ders veren, toplumu kemale erdiren ve insanın tefekkür etmesini sağlayan bir ibadettir.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap