4 entry daha
  • bunla alakalı bir hikaye anlatayım. pastör var ya bizim bildiğimiz. o çok hristiyan bir abi aslında. mikropları fark ediyor, bu mikropların kendiliğinden ortaya çıkmıyor olması lazım. pastörizasyonla kasıyor, kasıyor, ve mikropların steril, korunmalı ortamda kendiliğinden üremediğini ispatlıyor. böylelikle hristiyanlığa hizmet etmiş oluyor. diyeceksiniz ki, ne alaka hristiyanlık?

    işte şu alaka, canlı cansızdan yaratılıp, var olmaz, canlı'yı ancak bir yaratıcı yaratır! yani adamın pastörizasyonu falan daha bulmadan aramasının sebebi bu. haliyle o dönem karşısına rakip olan çıkan diğer bilim adamları ise aynı paradigmada düşündüklerinden bunun tersini ispat etmeye çalışıyorlar; onlar abiyogenezci, canlılar cansız maddeden, bizim gözlemleyebildiğimiz kadar kısa zamanda ürer, sonra da evrimleşir, yolunu bulur kafasında. bunlar pastör'ün deneylere nasıl hile hurda kattığını, gerçekleştirdiği deneylerinin nasıl güvenilmez olduğunu ispatlıyorlar. ama pastör baskın çıkıyor, yarışmayı da kamuoyunu da kazanıyor. bunu nerde okumuştum hatırlamıyorum ama 'bilim'in bilimsel düşünce ışığında lineer ilerleyişi efsanesi'ne uymayan bir örnek olarak anlatıyorlardı. yani herkes bilimsel, herkes deneylerle, meneylerle sonuca ulaşıyor diye bir şey yok. hatta çoğunlukla herkes ideolojik çerçevede bulmak istediği sonucu arıyor.

    ama ş ilginç: tamam, pastör -gerçekten de- yayımladığı testlerde hem sahtekarlık yapıyor, hem ihmaller var, hem de diğer bilim adamları da 'deneylere göre steril' kabul edilen şartlarda da mikrop ürediğini ispatlıyorlar. neticede pastör saçma sapan bir gerekçeyle, sahte-ayıplı deneylerle pastörizasyon'u ve sterilizasyonu 'ispatlıyorken', karşısındaki rakipleri haklı gerekçelerle, denk ve güvenilir deneylerle sterilizasyonun olmadığını, spotane abiyogenez'in varlığını ispatlıyorlar ama kayda alınmıyorlar. şimdi pastör haklı desen değil, kendi bilimsel kapsamında hem sahtekar, hem de bilimdışı takılıyor, ama nihayetinde 'doğru' tarafta kaldığı için adıyla sanıyla anılıyor, kral muamelesi görüyor. buna karşın karşısındakiler hem bilimsel, hem ahlaklı, hem de genel anlamda bakıldığında 'haklılar' ama sınırlı bir çerçevede (anındalık) yanlış tarafta kaldıkları için unutulup gidiyorlar.

    işte bilim böyle bir şey.
42 entry daha
hesabın var mı? giriş yap