89 entry daha
  • türkçesinin ayrı bir keyifle izleneceği ender filmlerin üçüncüsü.

    tamam orijinali de güzel ama sid'in garip söylemlerini türkçe duymak da isterim ben, bi daha izlicem tez elden. bu ice age serisinin dublajı, türk dublaj tarihinin kesinlikle zirvesidir.

    önceki iki filme göre daha bi tempolu, hayal gücü daha yüksek olmasına rağmen yine de daha gerçekçi bir filmdi bu. birbirinden ayrı olaylar anlatıldığı için ilk ikisini izlemek şart değil, ama izlemek lazım. ellie'nin bebeğini yiğenimizi bekler gibi bekledik doğana kadar.

    ya bi de, ben bi süredir garip bi kadın oldum (daha doğrusu "olmam gerekene" yaklaşıyorum belki, bilemiyorum hangisi doğru) her filmi böyle bi kadın-erkek ekseninde değerlendirir oldum. kızıyorum kendime ama napim, kafayı bununla bozmuş durumdayım. neskafeyi sade içip kedimle beraber yaşamama fazla kalmadı galiba.

    yine kendimi tutamiciim... bu film çok iyi bi kadınlar/erkekler filmiydi.

    spoiler gerisi.

    1. manny'nin "ahanda geliyo bebek allam elim ayağıma dolaşmalı ve ne yapacağımı bilmemeliyim!" modu vs. ellie'nin "sakin ol manny, gelse bilmez miyim ben, te allam..." modu.
    2. manny'nin "ellie, sen burda kal, aman diyim fazla hareket etme, hamilesin diye bi köşede oturman gerekir" modu vs. ellie'nin "hamileyim, yaratık değilim" modu.
    3. dişi scrat'in çektiği dişisel ayaklar, göz süzmeleri vs. scrat'in cilveli hatun görünce ağzı açık ayran budalası gibi kalakalması
    4. dişi scrat'in bu cilve halini ve gözyaşlarını çok iyi kullanması vs. scrat'in kek gibi her defasında bunu yemesi.
    5. dişi scrat'in ev yerleştirme krizi, bi türlü karar veremeyişi vs. scrat'in yine kek gibi her denileni yapması.
    6. dişi scrat'in tüm bu enteresan hallerinde sonra scrat'in hidayete erip asıl amacının (palamut'un) peşine düşmesi, ama sonrasında şaşkalozluğu yüzünden yine kaptırması,
    7. buck'ın hatunsuzluk etkisiyle hayali sevgilisiyle konuşması (o cep telefonu olayı da bambaşkaydı hagaden, ay allam hele o bıçak neydi öyle, hahahaha "mavi mi kırmızı mı" vardı bi de di mi, ay koptum)

    işte en sevdiğim madde, 8: doğum yapmaya çalışan ellie ile ellie'yi korumaya çalışan diego sahnesi. bir yerde ellie "hadi ha gayret, ıkın, ittir, hah oluyor" filan, diego ise "burada neler çektiğimi bilemezsin" filan diyordu; o yaratıkları bir kütükle aşağı itmeye çalışırken. bundan çok az öncesi içinse, repliklerin sahiplerini birbirleriyle değiştirip düşünelim: ellie çocuğunu çıkarmaya çalışıyor içinden. işte bu kadın-erkek farkı. kimse kimsenin yerinde değil, kimse kimseyi anlayamaz. sadece birbirine destek olabilir. ve bir de, yaşadığımız dünyada her ne kadar "primitif" görünse de kaçınılmaz bir gerçek var ki, erkekler kadınları korur. böyle bişi vardır gerçekten de.

    çok güzel film bu. çocuğum olursa böyle ice age'tir, pixar'dır, artık ne varsa onu seyrettiriim. bizim çocukluğumuzda yoktu böyle şeyler. televizyonu bi açıyosun, serpil çakmaklı filmi. ondan böyle oldum ben.
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap