• daha evlilikte bir yılı dolmamış birinden cosmopolitan tadında tavsiyeler:

    - öncelikle tebrik ediyoruz! hayatınızın bu en önemli kararında bazı hayat kurtaran tavsiyelerimiz olacak.

    - ev tutma, eşya alma, düğün yeri, balayı yeri gibi temel konularda asla "sen bilirsin" demeyin veya kararı çoğunluğa göre almayın. herkesin temennisi bunları bir kez yaşayacağınız, dolayısıyla herşey içinize sinmeli; eşinizin ve sizin istediğiniz gibi olmalı. kapris manasında değil; mütevazı olup pek çok şeyden vazgeçmek yerine daha makul seçenekler bulunabilir ve herşeyi tam anlamıyla yaşamış, ileride oluşabilecek "keşke yapsaymışım" düşüncesinin önüne geçmiş olursunuz.

    misal; aileden veya ikinizden biri tarafından "düğün yapmayalım da o parayla şunu şunu yapalım" fikri atıldı. kesinlikle düğün yapın. kızlar sözüm size. düğün gelin için yapılır, hayatınızın belki de en çok şımarabileceğiniz, herkesin gözünün üstünüzde olduğu gününü yaşayacaksınız, bugüne kadar hiçbir erkek görmedim ki "ben düğün istiyorum" desin. ister küçük bir kokteyl olsun ister dev bir organizasyon; düğünden vazgeçmeyin. tabii ki sözüm düğün masrafını kaldırabilecek bütçesi olanlara. yoksa kendini kasmanın alemi yok, ya uygun bir restaurantta nikah kıyabilir veya bir nikah salonunda nikah kıyıp sonra evinizde yakınlarınıza yemek de verebilirsiniz.

    - eşya alımı ve ev tutulması/döşenmesi konusunda da aman aman aileleri karşı karşıya getirmeyin. kız tarafı yatak odasını mutfağı alır erkek gerisini alır türü pazarlıklara girişmeyin, çirkinleşmeyin. gidin eşinizle bütçeye göre / keyfinize uygun eşyaları seçin, bir fiyat çıkarın aileler yarı yarıya paylaşsın. veyahut kredi çekin borca girin hiç aileleri karıştırmayın. veyahut bir süre evliliği erteleyip para biriktirin ve öyle eşyalarınızı alın. unutmayın, en çok küslükler, tartışmalar bu mal/para mevzuunda çıkar, dikkatli olun.

    - alışveriş yaparken, özellikle gelinlik/ damatlık alışverişinde bir önemli nokta daha var. bunu çoğu kimse bilir zaten: gelin hanım alışverişe çıktığında birşeyi beğendiğini belli etmemeli. yoksa 100 liralık malı 250 liraya satmaya çalışırlar ki; geline mahcup olmamak adına damadın ailesi sesini çıkaramaz. o nedenle alışverişte en çok kullanacağınız sözcük "fena değil, hoşmuş" olsun.

    - gelelim gelinlik / damatlığa. gelinlik de aynı şekilde, kayınvalide ve gelin modaevine geldiğinde başlarına neler geleceğini kimse bilemez:) gelin modelleri deneyip aynada kendini gördükçe büyülenir, gözleri açılır; kayınvalide ise gelinine en çok yakışanı almak ister. ancak taktik şudur: gelinlikçiye gidip şunu sakın demeyin: "ben komple fransız dantelli / swarowski taşlı şöyle kabarık / uzun bir gelinlik istiyorum" ahanda düğün parasını gelinliğe verdiniz! yumuşak yumuşak, sanki günlük elbise diktirecekmiş gibi başlayın. fiyat aralığını sorduktan sonra "ben şöyle sade birşey istiyorum, çok süslü olmasın." deyin ve uygun bir fiyatta anlaşın. ardından provalara geldikçe şurasına şunu koysak mı, bunu eklesek mi türünden yönlendirmeler yapın.

    amaç esnafı kazıklamak değil, baştan fahiş fiyatı yememek. yani alışverişteki kural burada da geçerli, mazlumu ve beğenmeyen gelini oynayın; gerisi gelir. onlar sizi kazıklamaktan utanmıyorsa siz de utanmayın.

    gelinlik için bir dip not; kadın dergilerinde yazar; düğünden aylar önce gelinliğinizin siparişini verin diye; külliyen yalandır; siz 5 ay önceden anlaşırsınız, benim gibi biri gelir 3 haftada gelinlik istiyorum der; sizinki geriye atılır benimki dikilir. 1 ay bile fazla ama, hadi öyle diyelim.

    gelinlik için ikinci dip not: önce ayakkabınızı alın, bir süre evde giyin. terzinin tavsiye edeceği korse-jartiyeri de önceden alın ve jartiyer giymeyi öğrenin ki düğün günü terlemeyin onu tutturucam diye.

    - damatlık için de kendi anımı anlatayım, ünlü bir markanın indirim sezonuydu düğün vaktimiz. girdik, damatlık olarak sorduğumuzda sanki sahneye çıkacakmış gibi janjanlı takımlar gösterdiler, beğenmedik o hediye paketlerini ama yine de fiyat soralım dedik 1000 tl'den başlıyor damatlıklar dediler. peki dedik. aynı markanın başka bir mağazasına girdik ve mezuniyet için takım alıcaz dedik; beğendiğimiz takımı, gömleği ve kemeri 350 tl'ye alıp çıktık. uyanık olun. herkes gelinle damadı yolma peşinde.

    - yine sözüm kızlara; biraz önce hiçbirşeyi eksik etmeyin ileride pişman olmayın demiştim, kına gecesi de bunlardan biri. ister dışarıda bir yer tutun ister evinizde yapın ama mutlaka o kına gecesini yapın. kına gecenizde de o bindallıyı giyin!

    - balayınızı mümkünse daha önce bildiğiniz, tavsiye edilmiş bir yerde yapın; süprizler yaşamayın. naçizane tavsiyem tüm o koşuşturmacanın ve heyecanın bittiği günlerdir balayı, o yüzden konforlu bir otel / tatil köyü bulun ve kafanızı dinleyin; yok öyle tura çıkayım gezeyim tozayım. yormayın kendinizi, geceye saklayın:)

    - davetiyeleri neredeyse gelinlikten daha önce hazırlatın ve dağıtmaya başlayın. gelmeyeceğini bildiğiniz (iş/tatil/mesafe sebebiyle) kişilere bile yollayacağınız için fazla fazla bastırın. 1. dereceden aile üyelerine ve arkadaşlara davetiye vermenize gerek yoktur, kalırsa hatıra olarak verirsiniz. mühim olan ailelerin hatırlı tanıdıkları, iş arkadaşları vs. arkadaşları zaten facebooktan davet edersiniz ne bileyim.

    - nikah şahitlerini de önceden haberdar edin ki programlarını ona göre yapsınlar ve düğün mekanına erkenden gelsinler. genelde şahit olarak hatırlı / isim yapmış kişiler seçilir, siz de kendinize yakın gördüğünüz birini seçin. bir de inanış vardır; şahitler evliliği mutlu giden kişiler olmalıdır.

    - ilk dansa gelince. yalvarıyorum kutsi veya ferhat göçer çaldırmayın! orijinal olun. dans kurslarında cüzi bir miktara bir iki hafta içinde temel rumba vs. latin dans hareketleri öğreterek sizin seçtiğiniz bir müzikle size özel bir kareografi hazırlanıyor. bırakın herkes bunu konuşsun, videosunu istesin düğünden sonra.

    - fotoğraf ve video çekimi çoğunlukla düğün mekanı tarafından yapılır. ancak siz arkadaşım kendi kamerasıyla çekecek yalanıyla kendi fotoğrafçınızın düğünü çekmesini sağlayabilirsiniz. stüdyoda yapılacak albüm çekimleri ise çok eğlencelidir, kaçırmayın, fotoğrafçıya uyun.

    - gelin hanım ve damat bey; hep güleryüzlü olun, birbirinizi kırmayın. bu dönemde sinirinizi oynatacak pek çok olay olacak, pek çok kişi konuşacak, bunlar herkesin başına geliyor düğün öncesinde ve hatta düğün gününde. bugüne kadar hiçbir düğünün tüm davetlileri oradan memnun ayrılmamıştır; dolayısıyla kimseyi memnun etmeye çalışmayın, sizin içinize sinsin yeter.

    - sizin gününüz, tadını çıkarın, ileride çocuklarınıza torunlarınıza anlatacağınız anılarınız olsun.

    ukte: yummy demiş ki "lutfen gercek bir tavsiye listesi olusturalım ki genclere destek olalım."
171 entry daha
hesabın var mı? giriş yap