6 entry daha
  • son yıllarda buna benzer olayların çoğalışını üzülerek görüyorum, duyuyorum, izliyorum.

    eskiden doktora karşı olan bir saygı vardı. el pençe divan olmak da doğru değil belki ama minnet duygusundan bahsetmek istiyorum. bu ikisi farklı uçtalar zira. son 5 yılda ise hastanelerde olan biten hasta üzerinden dönüyor. demiyorum ki doktorlar haklıdır, her şeyi yapsınlar. hasta hakları kurumu'nun oluşturulması olumlu bir gelişmeydi lakin sizce bunu yerinde kullanabilen kaç hasta var? kaç hasta, anlık siniriyle o kapıya dayanmıyor, olayın tıbbi boyutu hakkında hiçbir fikri olmaksızın doktoru acımasızca şikayet ediyor? yapılan şikayetler tabi ki değerli, göz önünde bulundurulmalı. ama yok yere, cahillikten, doktordan öç alma düşüncesiyle de yapılan şikayetler olduğundan da bahsediyorum ben.

    bir doktor artık nöbetinde güvende hissetmiyorsa kendisini, gecenin bir yarısı hasta sahibi odasına dalıp onu dövebiliyorsa, verdiği hizmet ne kadar içten olabilir? o meslek ne kadar sevilerek yapılabilir?

    kadın bir doktorun, hasta yakınına "beyfendi sakızını çıkarır mısınız, bu şekilde dikkatim dağılıyor" dediği için ondan tüm ailesine yetecek kadar küfür işitmeyi ne kadar hak ediyor? o an, o kadının ellerinde senin çocuğun var be adam, bu kadar mı minnet duygun?!

    bir şekilde kişiliği, egosu, kafası gelişmemiş insanların, hep gıptayla baktıkları meslek olan doktorluğa bok yapıştırmaları için uygun bir fırsat olarak da kullanıldığını düşünüyorum hasta hakları kurumunun. ve sonra şunu anımsıyorum: hekim hakları kurumu diye bir şey yok. hekim hakkı diye bir şey yok. insanlar neden doktorları sevmiyor, son yıllarda neden böylesi olaylar daha sık yaşandı diye soruyorum. ama bu ülkenin yöneticileri seviyor mu ki doktorları da halkı sevsin?
277 entry daha
hesabın var mı? giriş yap