36 entry daha
  • (bu yazdıklarımın, çoğunluğu kapsadığını düşünmekteyim)

    + hayatında hiç öğrenci olmamış gibi davranır. akademisyen olur olmaz öğrencilerin anasını ağlatmayı şiar edinir.

    + makale yazmaya niyet eder; kaynakları asistanına buldurur, analizi, düzeltmeleri asistanına yaptırır. makalenin yazım süreci dahilinde asistanından brifingler alır. makale bittiğinde de ismini en tepeye çakar.

    + kendini geliştirmez. üniversite hayatında edindiği bilgiler üzerine yeni bilgiler eklemeyi sevmez.

    + ezber metoduna körü körüne bağlıdır. olayların, teorilerin, konuların mantığını kavratmaktan çok uzaktır.

    + derse asistanını sokar. sınav kağıtlarını asistanına okutur. çevirilerini asistanına yaptırır. bu sebepledir ki, asistanının asistanlık süresini son güne kadar uzatmaya çalışır.

    + fotokopi çektiren öğrencisini sınıfın önünde küçük düşürür, duman eder. "paran var mı yok mu, neden kitap alamadın" diye sormaz bile.

    + kendini öğrencinin yerine koymaz, öğrencilerine rahatça çemkirir. akademisyen olduğu için bu hakka sahip olduğunu düşünür.

    + öğrenciyi eğitilmesi, bilinçlendirilmesi, topluma kazandırılması gereken bir birey olarak değil, bir organizma, bir velinimet olarak görür.

    + sınavlarda ters köşe yapmaya bayılır.

    + kafasını attıran sınıflar varsa, gerek hazırladığı sınav sorularıyla, gerekse puanlama ile hepsinden intikam alır. sınavlarda herkesi denize döker.

    + powerpoint sunumunu doldurdukça doldurur, herhangi bir ekleme yapmadan, sunumu okuyarak koca bir dersi geçirebilir.

    + önündeki ders kitabını okuyarak tüm dersi geçirebilir.

    + ezberci sistemi sayesinde, öğrencilerini de kendisi gibi papağanlaştırır.

    + anadoludaki bir üniversitede çalışıyorsa, öğrencilere daha okulun ilk haftasından itibaren nutuk atmaya başlar, "büyük şehrin büyük üniversitelerinde okuyanlar karşısında hiç şansınız yok" diyerek öğrencilerine söylenir.

    + egosunu öğrenci üzerinde rahatça tatmin eder.

    + eşine, dostuna, arkadaşına kızmışsa ya da okulda bir tatsızlık yaşamıssa, o günkü hıncını öğrenci(ler)den çıkarır.

    + ödev yaptırır okumaz, araştırma yaptırtır bakmaz. sorsan, "öğrencilerim araştırmayı, ödev yapmayı seviyor ve bunları da çok iyi yapıyor" der.

    + ideal bir eğitimcide olması gereken özellikleri bünyesinde barındırmaz.

    + akademisyenliği parası için yapar; kendini geliştirmek, öğrencilere faydalı olmak için değil.

    + kafasını taktığı öğrencilerin, öğrencilik hayatlarını burunlarından getirir. öğrenci; not olarak eline düşmüşse not vermez, teziyle eline düşmüşse tezini lastik gibi uzatır.

    + feodal ilişkiler ile hareket eder. ona göre, bilenler değil, ilişkilerinin iyi olduğu öğrenciler, hocalar önce gelir.

    + zekası ile ünvanı arasında doğru orantı yoktur. ters orantı vardır.
1293 entry daha
hesabın var mı? giriş yap