zıpkın

• zıpkın, zıpkınla balık avı icraatının en önemsiz birkaç malzemesinden biridir. tabii ki bazı standartları yakalamalıdır ama bu standartlarda hazır alınan bir zıpkının sağını solunu kurcalamaya gerek yoktur. öncelikle balık merası bilmek sonra iyi bir sportif kapasiteye sahip olmak ve bazı ekipmanlar zıpkından daha önemlidir. bir de zıpkınla balık avı yapmak için zıpkına gerek yoktur illa, balık avlanmasa da olur bazen. zıpkınla balık avına dair geçmişimdeki birçok güzel av gününde balık vurmuşluğum yoktur misal. güzel anılarla hatırlarım sadece.
  
  zıpkınla ateş edilmez tabi, ateş, patlama yok. ama dilde öyle kullanılagelir. ben sualtında tetiğe basmaktan bahsedeceğim. burada zıpkının tepkisi olur tabi vücuda doğru ama vücudun da arkası hidrolik malzeme yani deniz suyu olduğu için etki konumundaki tepkinin tepkisi pek olur. ne dedim: fazla tepmez yani zıpkın. hatta hiç tepmez, o an önemsenmeyecek bir şeydir bu. zıpkın zaten üzerine çok fazla enerji yüklenebilen bir silah değil. ne cins bir silah olursa olsun kol gücüyle yüklüyorsunuz zaten o gücü, ne kadar olabilir ki, barut gibi değil. ama tetiğe basarken elinizin arka kısmında sert bir şey, mesela bir kaya olmasın. zıpkın teper, eli bu kayaya çarpar. eldiven olmasına rağmen 3 gün mor elle dolaşırsınız. elit bir zıpkınla balık avı hastalığıdır. öyle herkesin başına gelemez. ben ayrıyım demenin dolaylı, engebeli ve gereksiz bir yoludur. zıpkınla ilgili söylenecek de en son şeydir. ben söylerim ama, takarım bazen.
  
  zıpkının sorunu mesnetlenmiş iki uç arasında oluşan bükülme kuvvetidir. zıpkın ortadan bükülür sözde. bu şişi fırlatma anında vibrasyon yapar(mış), vibrasyona uğrayan şişin üzerinde kuvvet azalır, şiş böylece fazla uzağa gidip o uzaktaki balıkları vuramaz(mış). ulan sorunun buysa o balığı da vuramayıver. farkedecek menzil 10-20 santimdir. o kadar kasma.