13 entry daha
  • macbeth'den (shakespeare!) “life is a tale told by an idiot, full of sound and fury, signifying nothing." sozuyle acilan ve bu cumleyle ozetlenebilecek olan film. woody allen parayi oyunculara harcamis, yani cast- oyunculuk kendini asmis!

    cogu zaman "ilahi woody allen!"dedigim filmin josh brolin ve slumdog millionaire'inde oynayan freida pinto iliskisi bana karsi pencere'yi hatirlatti (woddy allen ferzan ozpetek'ten ilham almis olabilir mi? olmaz olmaz demeyin, ilham bu herkes herkesten alabilir, herkese verebilir..)

    bende en cok su kaldi:

    helena'nin, (kocasi tarafindan terkedilmis, hayatin anlamini arayan kadin gemma jones) kizinin (naomi watts) evine zirt pirt gidip "darling is there something i can sip on?" demesi damadinin da (josh brolin), "you've sipped us dry" daha ne verelim sana herseyi ictin, yemek pisirken kullandigimiz sherry kaldi bir icmedigin, al onu da ic bari... ingiliz kayinvalide- damat iliskisine derin bir bakis!

    her ne kadar sonu bir yere baglanilmamis oyle televizyon dizisi tadinda daginik birakilmis olsa da, icinde hayattan gercek anlari barindiran gulduren, guldururken de dusundurmeyen bir filmdi.

    ayrica woody allen nasil yapiyorsa yapiyor, londra'ya bir newyork havasi getiriyor. kendisi londra'nin gri gok yuzunu seviyormus, oyle demis, bu orada cektigi 4. film zati. bir sonraki filmi paris'te gececek ve cok bi antipatik buldugum carla bruni basrolde olacakmis. bunun haberini de filmin son sahnesinde helena'nin "fransa'yi ben cok severim" demesiyle ucurmus allen abi!
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap