47 entry daha
  • hala etkileyiciliğini, çarpıcılığını koruyan dizimsi. filmimsi de aynı zamanda. ne dizi ne film gibi bir garip. tuhaf. rahatsız edici. komik gibi ama değil gibi.

    gelmiş geçmiş en korkunç doğum ve bebek sahnesine sahip olabilir bu yapım.
    garip olan, korkudan yüreğimi oynatan bu bebeğe daha sonra sevgi duyup, üzülmem. gerçi trier bunu hep yapıyor, çok güçlü ve zıt duyguların yerlerini değiştiriyor, oynuyor, ezip büzüyor, tersine çeviriyor. resmen duygularımla oynuyor adam!

    ayrıca eğer türkiye'de çekilmiş olsaydı helmer öldükten sonra kesin dizide olan doğaüstü şeylere, adamın hep beddua aldığına filan bağlarlardı, sırlı olay olurdu.

    ayrıca danimarkalıların kırk yıllık mary'e "mağu" dediklerini gözümüze sokmuştur dizi, adamlar sanki ağızları tıka basa ekmek doluymuş gibi konuşuyorlar hep.

    ha bir de şahane bir giriş şarkısı var, o kalın, o tok sesten "van tu tri for fayv siks seeeevın" diye her duyuşumda etkileniyorum. etkilendim. yine izlesem yine etkilenirim.
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap