2 entry daha
  • izlerken hammond'ların clinton ailesiyle olan benzerliklerini görmemenin imkansız olduğu dizi. sigourney weaver'ın hatrına ve siyaset sevgisiyle izlenecek ama nerede hbo'nun zehir zemberek politik dizileri nerede bu oryantalizm yüklü saçmalık.

    --- spoiler ---

    ikinci bölümünde eski başkan bud hammond iran'da ajanlık suçlamasıyla tutuklu bulunan üç abd'li gazeteciyi kurtarmak için arabuluculuk yapacaktı. başta görüşme yeri umman olarak belirlendi. ancak daha sonra umman sultanı'nın itirazı üzerine görüşme yeri değişti. ve sürpriiizzzz!!! türkiye seçildi!!!

    dışişleri bakanı elaine barrish skype üzerinden hammond'ı arayıp bu değişikliği haber vermek istedi ama daha söylemeden bud hammond türkiye'ye gideceğini tahmin etti.

    elaine: nasıl bildin?
    bud: bi bakalım... iki saat mesafede olmalı, bir islam ülkesi (islamic diyor burada) olmalı. bu durumda gürcistan, ermenistan gider. suriye, ırak olmaz... (burada elaine bud'ın sözünü kesti, başka bir konuya girildi)

    daha da bombası dışişleri bakanı türkiye'nin serkan isimli washington dc büyükelçisini hamamda buldu. ama kendisinin 14 dil bilen bir insan olarak hamamın anlamının ne olduğunu bilmediği de ortaya çıktı. hamam da hamamdan çok lise filmlerindeki boys' locker room'a benziyordu zaten. türk büyükelçi rolünü oynayan adamcağız da kimse, eski indiana jones filmlerinde pazarda tavuk satan arapların konuştuğu ingilizceye benzeyen bir aksanla konuşturmuşlar. rezillik diz boyu yani...

    sonra efendim, büyükelçi olmaz falan dedi. ay bu dışişleri bakanı'nda bir türkiye bilgisi. neymiş efendim türkiye abd ile ortadoğu arasında köprüymüş, ayrıca ab'ye girmek istiyormuş, ayrıca başbakan kobra helikopterlerini istiyormuş. wikipedia düzeyi bilgiyle dizi çekmişler ayol! klişe üstüne klişe! serkan da öyle pislik bi adam ki diplomatic favor karşılığında sexual favor istiyor: "sen boşandıktan sonra sana çiçek gönderdim (lale göndermiş, so turkish!) cevap vermedin, birlikte yemeğe gidelim" akıl var mantık var arkadaşım, o adamın hamamdaki çıplak g.tünden kan alırlar gerçek hayatta öyle bi pazarlık olsa. ayıp ulen!

    neyse sonunda elaine yemeğe gitmeyi kabul etti ama lafı da soktu: "ben erkek olsam bunu bir abd dışişleri bakanı'na yapabilir miydin?" serkan'dan cevap: "tabii ki hayır,ben erkeklerden hoşlanmam"

    re-za-let! abd'deki türk gruplarının hala ayaklanmamış olması da enteresan...

    --- spoiler ---
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap