103 entry daha
  • ne olduğu bilinemeyen ve bilinemeyecek olan; hemen her şeyin altında bir anlam aramak gibi bir huyu olan insanoğlunun kendilerini daha önemli hissetmeleri için çıkardıkları bir şey de olabilecek olan olgu. cidden hayatın bir anlamı olmadığından emin olan biri için yaşamak çok boş gelir ve her insan önemli olduğunu hissetmek ister. bu ikisinin bileşimiyle beraber kişi hayatın bir anlamı olduğu düşüncesini kabul eder. bu açıdan düşünürsek genel bir hayatın anlamı tanımı yapamayız büyük ihtimalle.. yani her insan hayatına farklı bir anlam yüklemiştir, ve bu belki de onun amacı haline gelmiştir. anlamı olmadığını düşündüğü bir hayat kişiye ümit vermez. hayatının anlamının olduğunu düşünen kişi buna ulaşmak ister ve bence ona ulaşabileceğini düşünmesi de umut kavramının doğuşudur. dünyaya bir amaç için gönderildiğini düşünen insanlar için bu onların hayatının anlamıdır. bence herkesin bu dünyaya gelmesinin bir amacı vardır. belki birimiz aids'e çare buluruz, belki gelecekte çok iyi şeyler yapacak olan evlatlar yetiştirerek bu dünyaya damgamızı vururuz... hayatın anlamı da bu yüzden herkes için farklıdır ve hepimiz hayata farklı damgalar vururuz. zaten tek bir anlam olsaydı herkes onu elde etmeye çalışırdı ve dünyada böyle çeşitlilik olmazdı çünkü herkes ona göre seçim yapardı. oysa bugün biri kendini dağlara vurup özgür olmayı hedefleyip birisi çok para kazanmak için gece gündüz çalışıyorsa bence bu, herkes için hayatın anlamının farklı olduğunu gösteriyor. daha fazla dağıtmadan şöyle toparlayayım: eğer hayatın anlamı sadece kendimizi iyi hissetmemiz için bizim uydurduğumuz bir şey değilse; bu, bize yaşama umudu veren amacımız olmalı... amacı ve umudu olmayan insanın hayatının bir anlamı, yaşamasının bir gereği yoktur*....
    böyle düşünmemin bir başka nedenini de açıklayayım. eğer öbür dünya diye bir şey varsa hayatın anlamı ordaki göreceklerimizden farklı bir şey olmalı. cennete veya cehenneme gidince kişinin ne gibi bir amacı olabilir ki acaba? oralara gidip görüp gelen ve anlatan olmadı ama bize empoze edilmiş olan bazı şeyleri baz alarak öbür tarafta dünyadakinden çok daha fazla acı veya çok daha fazla zevk sahibi olabileceğimizi söyleyebiliriz. hayatın anlamının "hayat"a özgü bir şey olduğunu düşündüğüm için bu anlama zevk almak veya acı çekmek türü şeyler diyemeyeceğim. oysa cennet veya cehenneme gitmiş bir bireyin artık ne gibi bir amacı olabilir ki?? işte bu yüzden sadece hayata dair olduğu için amaç ve ümit bileşimi hayatın anlamı olarak kabul edilebilir belki.
    ölüm döşeğinde geçmişimizi düşündüğümüzde pişmanlık duyduğumuz şeyler yoksa ya da bunlar onur duyduğumuz şeylerden azsa ve artık hayat namına yapmak istediklerimizin hepsini gerçekleştirdiğimizi düşünüyorsak işte o zaman hayatın anlamını bulmuşuzdur ve gönül rahatlığıyla ölebiliriz...
3199 entry daha
hesabın var mı? giriş yap