24 entry daha
  • evil dead'in en büyük başarısı, genel geçer olarak sıklıkla aksiyon filmlerinde bahsini ettiğimiz "izleyiciye nefes aldırmama" görevini layıkıyla yerine getirmesi.

    seksenli ve doksanlı yılların kült figürü olan, bruce campbell'ın bugün hala o panel senin bu imza günü benim noktasında ortalıkta fink atmasına sebebiyet veren, yönetmen sam raimi'nin müthiş yaratıcı arkadaş çevresiyle daha kariyerinin başında zirve yapmasını sağlayan, bugünün çocuklarını sadece güldürebilecek ama bizim neslimizi adeta sıçırtan bir filmdi the evil dead.

    sahneleri, diyalogları, oyuncuları ile kendi alt türünde bu denli zirve yapmış ve el üstünde tutulan bu efsane filmin yeniden çevrimine kalkışmak ne yalan söyleyeyim açıkça ifade etmek gerekirse sağlam göt isteyen bir iş. bir kere o hayran kesimin birçoğu orta yaşına yaklaşan ve kaba tabirle çoluğa çocuğa karışmış mazbut ebeveynlerden oluşuyor. filmin en büyük tanıtım aracı, gönüllü elçisi olması beklenen bu kitlenin ocaktaki yemeğini, beşikteki çocuğunu bırakıp sinemaya gelmesini beklemek bile takdire şayan bir hareket. filmin ilk üç günde amerika'da box office listesini göçerterek ilk sıraya yerleşmesi bütün bu dezavantajlı duruma rağmen hala sağlam ve sadık bir hayran kitlesine sahip olduğunu ve bununla birlikte çok iyi bir pazarlama ekibiyle çalışıldığını gösteriyor.

    tekrar filmin kendisine dönersek, övülmesi gereken birçok nokta var.

    -en başta bahsini ettiğimiz o dur durak bilmeyen dehşetin ve korkunun seyirciye gözünü kırpma imkanı bile vermiyor olması bugün birçok korku/gerilim filminde yaşanmayan bir başarı. ve bu başarıyı oluşturan sahnelerde mümkün mertebe tekrarlardan, birbirini takip eden ve tahmini mümkün olan olaylar dizisinden uzak kalmak için çaba sarf edilmiş.

    -ilk filmin ve devamındaki serinin en önemli aroması, güldürme amaçlı sarkazm içerikli yapı tümüyle reddedilip kasvetli, dramatik ve alabildiğince korkunç bir atmosfer yaratılmış. bugün için o dönemin ruhuna son derece uygun düşen ve bruce campbell'ın şahsında güneş gibi doğan bu sarkastik yapıyı siksen bugünkü filmin yapısına yediremezsin. bu yüzden yeniden çevrimde bütün komedi unsurlarının dışarıda bırakılması son derece isabetli olmuş.

    -filme konu olan ev ve çevresi her şeyiyle iyi kullanılmış, hatta evin her bölümünün filme hizmet etmesi özenle ayarlanmış diyebiliriz.

    -filmin oyunculuk alanında büyük anlamda sırtını dayadığı jane levy (mia) rolünün üstesinden gelmiş ve etkileyici bir oyunculuğa imza atmış.

    -bugüne kadar hep kısa filmleriyle dikkat çeken "genç yetenek" fede alvarez ilk filmini yönetmekle kalmayıp, bizzat senaryo ekibine de dahil olmuş. bu tercih, ilk filmini yönetecek bir yönetmen için çok ama çok faydalı bir yöntem.

    -yine ekibin başarısına etken olan en önemli mevzulardan birisi, kült filmin yönetmeni sam baba ile ash karakteriyle zihnimize kazınan bruce abimizin filmin yapımcıları olmakla birlikte öykünün, gidişatın, karakterlerin değişimine koruyucu, mirasçı gözle yaklaşmamaları ve ekibe her türlü serbestliği tanımaları takdire şayan gerçekten.

    -filmin makyaj ve efekt çalışması zaten kalburüstü ve filmin heybetine yakışıyor, müzikler (daha doğrusu anlık ürkütücü ses efektleriyle bezeli keman gıcırtıları) insanın yüreğine, ciğerine düğüm atmayı başarıyor.

    -filmin görüntü yönetmenliği ve sanat yönetmenliği ilk filme saygı duruşu gerçekleştirmek için elinden geleni yapmış. sahnelerin birçoğunda insan ilk filmdeki evde olduğunu tekrar hissediyor. alvarez'in bugüne kadar birçok korku filminde kullanılmış olan korku öğelerini beklenmedik kamera açıları ve çekim teknikleriyle yeniden harmanlaması ve yeni bir olgu yaratıyormuş hissi uyandırması müthişti. sırf bu yüzden bile bu film ayrı bir övgüyü hak ediyor.

    filmle ilgili yazacak daha bir sürü şey var. çekimle ilgili notlar, filmi özel yapan hususlar. hepsine vaktim yok ama spoiler içeren ve filmle ilgili birkaç ufak notum var onları da eklemek isterim. ne zamandır sözlükte film yazısı yazmıyordum, hatta doğru düzgün bir entry bile girmiyordum. bu özel filmi ve bana hissettirdiklerini yazmazsam çatlardım, filmi izlemeyenler bu noktadan sonrasını okumasınlar, hepsine tek tavsiyem korku filmlerine yönelik özel bir hassasiyetleri yoksa mutlaka ama mutlaka bu filmi sinemada izleyerek iliklerine kadar korkuyu hissetsinler.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    spoiler içerikli notlar:

    -filmin en zayıf halkası, elizabeth blackmore'un oynadığı natalie karakterinin iyi işlenmemesi ve filmin gidişatına hiçbir etkisinin olmaması. aynı şekilde, natalie'nin kitapta yazılan kurallara göre yok edilmediği halde eric gibi canlanmaması ve filmin geri kalanında gözükmemesi bir mantık hatası içeriyor. (mantık derken elbette bir korku filminde mantık silsilesi aramıyoruz, hikayenin oluşturduğu hayali kural sistemine uymadığını belirtmek istiyorum.)

    -filmin mavi gömleklisi david'in bu kadar gerizekalı olup şeytani yaratıkların masum çocuk ayağına birden fazla kez kanması seyirciyle arasında mesafe oluşturmuş. filmin sonundaki dahiyane çözümü akıl eden adamın yaratıklarla cebelleşirken biraz daha saksıyı çalıştıran bir tip olması gerekiyordu. aynı şekilde manitası içeride kolunu bacağını elektronik bıçakla sikertirken, doğaüstü bin tane mevzuyla haşır neşir olmuşken eric ile "acaba benim bacım akıl hastası mı?" muhabbetine girmesi apayrı bir öküzlük.

    -bugünün gençleri ve ilk filmi zamanın ruhuna uygun izlememiş olanlar, bu yeniden çevrime büyük ihtimal mesafeli yaklaşacaktır ve içerdiği ruhani materyaller yüzünden filmi muhakkak exorcist alt türüyle kıyaslayacaktır. tabi ki bu durumun oluşmasında filmin klasik teen slasher türünden uzaklaşan dramatik bir öyküyü gençlerin etrafında kurgulaması etkendir ama içine şeytani ruh giren kızın yapısal değişikliği ve filmin en başındaki dayanak noktası esas öykü filmin alt türünü ister istemez bu noktaya çekiyor. orijinal filmin içeriğinde bu bilgiler yoktu ve hikaye doğal olarak yüzeyseldi. içeriği biraz zenginleştireyim, alt metin serpeyim derken film ekibi direkten dönmüş ve daha fazla ilerisine gitmemiş. çünkü sonuçta ortaya konan yapıt her şeyiyle harikulade bir b filminin yeniden çevrimi. tarihi bir olgunun tekrarı veya politik bir tarafı savunan bir dönem filmi çekilmiyor sonuçta. bu tür filmlerden en son beklenen şey, öykünün altyapısı ve detaylarıdır. exorcism alt türünde ise seyircinin filmin özüne girebilmesi için muhakkak öykü ve karakter derinliğine ihtiyacı vardır. bu açıdan evil dead'in hikaye anlatımında gözetmesi gereken o sınırın tam ucunda durduğunu söylemek lazım.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
78 entry daha
hesabın var mı? giriş yap