sword art online

• hızlı anlatımıyla kendine yazık etmiş olan anime. yine de 2012-2013 sezonunda izlediğim en güzel animelerdendir ancak o kadar güzel bir konuyu, çok fazla çeşitlilik ile anlatabilecekken çok hızlı, büyük zaman geçişlerine başvurarak anlatmayı tercih etmiş olmasıyla gerçekten hata etmiştir ve kendine de yazık etmiştir.
  
  bu lafları edeceğim aklıma gelmezdi ancak güzel ve uzun dövüş sahnelerinin olduğu birkaç filler arası bile şahane durabilirdi. filler için malzeme o kadar boldu ki; en azından “düello” üzerinden gidebilirlerdi. gerçek zamanla eş zamanlı bleach izlemiş insan olarak, fillere olan düşmanlığımla tanınırım ancak bu kadar güzel bir konu, bu kadar “hoş” bir baş karakter varken olayları çat diye kesip atarak sonuçlandırmaları olmamış. bu yapılan tadında bırakmak da değil. aynısı claymore’da da oldu, ao no exorcist’te de oldu. yine de bu dediğim “boşluk” hissi hiçbirinde sword art online’daki kadar yüksek olmadı.
  
  seriyi tamamlamadan bunları söylüyorum, asla saçmalamayacak git gide daha da beğeneceksin dendiğinden “önceden” konuşuyorum, bir yandan da çabuk tüketmek istemiyorum.
  
  tüm bu hızlılığa rağmen “aç ya aç bir bölüm daha aç ama çabuk da bitmesin.” deyip duruyorum.
  
  (bkz: sana puanım dokuz kanka)