13 entry daha
  • tek kanallı trt döneminde bayram şekeri olarak hayatımıza giren ve hala da her çıktığında kumandayı bir süreliğine kenara bıraktırmayı başaran efsane filmlerimizden birisidir.
    hani,
    (bkz: tosun paşa)
    (bkz: şaban oğlu şaban)
    (bkz: süt kardeşler)
    (bkz: köyden indim şehire)
    (bkz: aslan bacanak) gibi ekranda beliriverince yaşama sevinci veren, yüzde geniş bir gülümseme oluşturan, henüz üç gün önce izlenmiş olsa dahi, tekrar rastlayınca kıyamayıp "ulan, izlenir gene be" dedirten o filmlerden birisidir işte petrol kralları.
    en bilindik, en hoş zeki-metin bombalarından birisidir.
    diğer yandan, senaryosu o çatlak benzin deposu misali çatlaklarla, türlü mantıksızlıklarla doludur.
    ama ne gam...
    her gönülde bir aslan yatar, aslan bacanak, nerden çıktı bu velet filmlerinde olduğu gibi istanbul kokar bu film.arnavut kaldırımlı,eğri büğrü cumbalı evleri ve içinde yaşayan insanları ile son demlerini yaşayan mahalle kültürünü resimler, belki de farkında olmadan.
    zeki en zeki; metin en metin haldedir.
    gene yedikleri içtikleri ayrı gitmez, aynı evde yaşarlar, beraber kovulurlar, beraber kafa çekerler "alkol kifayetsizliğinden ölür vaziyette".
    zeki kafayı bulunca gene hır çıkarır, ona buna sataşır; metin gene kurtarır, kol kanat gerer.
    o dönemki bütün komedi filmlerinde olduğu gibi fondaki melodiler yine neşe saçar.
    (bkz: osman işmen)
    (bkz: diskomatik katibim)
    hepsi iyi güzel de, evi satmaya karar verdikten sonra metin'in rahmetli annesinin resmiyle konuşarak vicdanının sesini bastırmaya çalıştığı, akabinde zeki'nin de dayanamayıp ağlamaya başladığı bir sahne vardır ki kanımca, türk sinema tarihi'nin en dokunaklı sahnelerinden birisidir.
    o sahnede çalan müzik 0:35'ten sonra dinlenebilir.
    (bkz: cahit berkay'a saygı)
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap