54 entry daha
  • bir sehrin ortasina onlarca dev gokdelen yerlestirin ve sehrin kalanini unutun. o gokdelenlerin icinde dev alisveris merkezleri; hepsi tika basa insanla dolu. avm'lerin bir ikisinin disinda hicbirinde "elle tutulur" bir magaza yok. varos butikleri ve cin mali urunlerle dolu dukkanlar var sadece. zara, h&m bile sadece kuala lumpur'un batililarina hitap ediyor. avm'lere hapsolmak ilginc bir sekilde sehre hapsolmaktan daha cekilir burada.

    hicbir seyden igrenmeyen, her turlu hayvani, yemegi yiyen benim icin bile bu sehir sicak, nemli havasi, kizgin yag ve pislik kokulari, her binadan disari ufuren sicak klima esintisi ve ortalikta dolasan kedi buyuklugunde sicanlariyla tam anlamiyla sinir bozucuydu *.

    sokak yemekleri gittigim sehirlerin kulturlerinde hep ilk ilgimi ceken unsur olmustur. burasinin restorandan daha da cok sokak yemegi sunan bir sehir olmasi basta beni cok sevindirdi. hemen cin mahallesine gidip bizim esnaf lokantalarina benzeyen, bir yasli ikilinin islettigi bir tezgah buldum. sokakta, bir hanin girisinde belki 30 tepsi yemek arasindan istediklerimi soyledim. daha cok yemegin gorunusune gore secim yaptigimdan yemek bittikten sonra ne yedigimi sorabildim. domuz kokorec ve dilli, kulakli yanakli karisik domuz kellesi yemisim. pek turistlere gore bir yemek olmadigindan olacak, ortamdaki cinliler uaaaaaaaaaa!!! gibi tepkiler verdiler.

    ancak sokak yemegi kulturunun diger yaninda, acikta satilan karides, kalamar sis, envai cesit et ve sebze urunu genelde simsiyah bir yagda kizartiliyor veyahut izgaradan alinip bolca soslanip kimyonlandiktan sonra servis ediliyor. temizlige cok da takilmasam da gordugum bazi seyler pisligin bir adim daha otesindeydi.

    ancak hindistan cevizi veya seker kamisi suyu denenmesi gereken lezzetlerden.

    adim basi "masaaaaazzzzz" * diye onunuzu kesenler, taksicilerin hem pezevenk hem de uyusturucu saticisi oldugu gercegi, olu sicanlarin onunde meslegini icra eden fahiseleri ile kl aklimda hic ama hic iyi yer etmedi.

    garip tecrublerden biri adim basi milli mars okunmasi. bir gala yemegine baslamadan veya bir konferans acilisinda milli mars duymaya sasirmamam gerektigini sinemada film baslamadan once "simdi herkes milli mars icin ayaga kalksin" denmesinden sonra anladim. hala ingilizlerin bir somurgesi olmadiklarini kendi kendilerine hatirlatmak ister gibiler.

    son olarak arkadasima soyledigim bir seyi tekrar etmek isterim: kendimi oyle pis hissediyorum ki agzimdan hortum sokup butun icimin yikanmasini istiyorum.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap