215 entry daha
  • “… kısacası, şüphe denilen ejderha tüm bedenimi sarmıştı. bir fikri ne kadar sağlam temeller üzerine kurarsam kurayım, şüphe ejderhası bir dokunuşta onu yerle bir ediyordu. bari tam bir inkârla sabit bir noktada kalabilseydim. ama ne gezer. inkâr başka bir şey, şüphe başka bir şey. şüphe ejderhası doğru olan her fikrin düşmanıydı. ikrar olsun, inkâr olsun kesin olan hiçbir şeyi kabul etmiyordu. hayattaki sahneleri fikrin dış âleme bir yansıması olarak kabul edersek, ne müthiş bir azapta, ne dayanılmaz bir ateşte kaldığım anlaşılır.

    herkes için normal olan şeyler bana başka türlü görünüyordu. bu yüzden aşkta da, parada da şanssızdım. insanlardan kaçan biri olmuştum.

    bu dayanılmaz durumdayken, birazcık rahatı, sarhoş olup kendimden geçmekte buluyordum. sürekli içki içmekten bedenim mahvolmak üzereydi. birgün bütün manevî gücümü kullanarak kendimi bu sersemlikten kurtardım. şüphe ejderhasını öldürecek delilleri ele geçirmek ümidiyle araştırma ve inceleme yapmaya koyuldum. yeniden, batınî ilimlerle meşgul olan meşhur kimselere başvurmaya başladım. aralarında çok erdemli insanlara rastladım. ne çare ki onların sahip olduğu ilimler bence, ilkel insanların uydurduğu efsanelerden başka bir şey değildi. içine düştüğüm çıkmazdan kurtulmak için, bütün delilerimi çürütecek, var olduğu iddia edilen gerçekleri bana apaçık gösterecek biri gerekliydi …”

    (filibeli ahmet hilmi)
183 entry daha
hesabın var mı? giriş yap