11 entry daha
  • luis bunuel'in, sırasıyla belle de jour, le charme discret de la bourgeoisie ve cet obscur objet du désir bilindiği gibi direkt burjuvazi ile uğraştığı, onlarla dalga geçtiği, değer sistemlerini sorguladığı ve bunlar üzerinden güçlü bir sistem eleştirisi yaptığı filmlerinden. bunlar abinin son dönem filmleri.

    ama bu filmlerden çok önce çektiği los olvidados'un (unutulmuşlar) daha farklı bir nesnesi var. direkt yoksul kesim üzerine hikayesini kuruyor. bir sekans dışında (çocuğun şehre kaçtığı sahne. o da bir vitrin önündeyken zengin bir adam onu kandırmaya çalışır ama ne konuştuklarını duyamayız. zira kamera vitrinin içindedir) burjuvazi yok. ama etkileri var.

    bir de diğer filmlerindeki gibi gerçeküstü anlatım ve absürtlük yok bu filmde.

    filmi seyrederken ilginç bir şekilde yılmaz güney'in umut'u geldi aklıma. ama bunuel daha liberal bir yerde duruyor. yoksulları sevelim, sahap çıkalım düzelirler. hele de çocuklar... umut ise ya devrim ya da deliryum (ya sosyalizm ya da barbarlık mıydı o lan) diyor. filmde beni tek rahatsız eden şey buydu.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap