20 entry daha
  • en başta spassky, ardı sıra fischer zonalleri kazanıp finale gelene kadar işin içinde olan petrosyan, geller, korchnoi, larsen gibi güçlü karakterler hiç yokmuş gibi tek boyutlu, yüzeysel bir öyküleme biçimine, bir de yerlerde sürünen editörlüğü ekleyince maalesef daha birinci yarıda filmin pantolonu düşüyor. yemeyin bizi. fischer, spassky finali hakkında her türde kayıta ulaşılabilir. maçların notasyonları, ustaların bu maçlar hakkında yaptığı bütün ayrıntılı analizler internetten bile ulaşılabilecek şeyler. kaldı ki bu final içeriği ile değil, sansasyonelliği ile ön plana çıkmıştır. (dahiyane içerik arıyorsan karpov, kasparov finalleri orada duruyor.) bunu yersen bir çılgın dahi filmine çevirmeye çalışmak, sadece yüzeysellikten ibaret kalıyor. koca filmde spassky'nin birkaç diyaloğu var. tamam liev reyiz çok benziyor kendisine, ama hepsi o kadar. ona bakarsan fischer yapılı bir adam, tobey maguire cüce. o nasıl olacak? paul dano çok daha benziyor fischere, hem de bu rolün altından canavar gibi kalkardı bence. based on a true story ile bitmiyor bu işler. yapamayacağın işlere girme. fischer seyretseydi, götüyle güler sonra da büyük arıza yapardı. bir de güya 6. oyun, dünyanın en iyi oyunuymuş gibi bir ibare var. yok öyle bir şey. koskoca satranç literatüründe hiçbir oyun böyle bir mertebeyi alamaz. evet 6. oyunda spassky'nin çaresiz kaldığı yakışıklı bir 38. kxf6 hamlesi var. beyaz f6'daki siyah atı kırıyor ve bir kalesini atla değişmiş oluyor. buna rağmen, ortaya çıkan bu bitirici durumun öncesinde zaten spassky'nin yapabileceği bir şey yoktu. oyun kayıptı. yine de film iddiasını yerine getirmiyor. biz de bu imgenin gücünü göremiyoruz. çat pat oldu bitti geçiveriyor sekans. ulan madem dünyanın en iyi oyunuymuş, bize de anlatsana biraz niye dünyanın en iyi oyunuymuş? ne oldu anlamadık; rus mu kaybetti? diye birbirimize bakarak kalakaldık. böyle temalarla ilgili filmler çekmeye kalkışınca editing'in çok güçlü olması gerekir vesselam. yoksa sıçenski.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap