5 entry daha
  • çoğu kişi, bir dış güç kendilerini açık açık bir şey yapmaya zorlamadıkça, kendi kararlarının kendilerine ait olduğunu ve bir şey istediklerinde, isteyenin kendileri olduğuna inanırlar. ama kendimize ilişkin büyük yanılgılardan biridir bu. kararlarımızın çoğu aslında kendi kararlarımız değil, dışarıdan bize önerilmiş kararlardır; aslında başkalarının beklentilerine uygun davrandığımız, soyutlanma korkusuyla, yaşamımıza, özgürlüğümüze ve rahatımıza doğrudan gelebilecek tehditlerin yarattığı korkuyla güdülmüş bulunmamıza karşın, kararı verenin kendimiz olduğu konusunda kendimizi ikna etmeyi başarmışızdır. […] genellikle insanların çoğunun kendi istekleriyle evlendikleri varsayılır. […] bir adamın/kadının bilinçli olarak bir kişiyle evlenmeyi istediğine inandığı, oysa aslında, kendisini evliliğe yol açan ve bütün kaçış yollarını tıkamış gibi görünen bir dizi olaylar içinde kıstırılmış bulduğu durumlar vardır.

    “bir başka kişi uğruna kendini tümüyle yâdsıma ve kendi hak ve taleplerini bir başka kişiye teslim etme tutumları “büyük aşkın” örnekleri olarak gösterilir. aşkın, sevilen kişi uğruna kendini feda etmek ve özveride bulunmaktan daha iyi bir kanıtı yoktur sanki. aslında bu durumlarda sevgi temelde mazoşist bir özlemdir ve söz konusu kişinin ortak-yaşama (symbiosis) gereksiniminden kaynaklanmaktadır. […] mazoşizmle aşk ya da sevgi birbirinin karşıtıdır. sevgi, eşitlik ve özgürlük temeline dayanır. eğer taraflardan birinin boyun eğmesi ve bütünselliğini yitirmesi temeline dayanıyorsa, ilişki nasıl rasyonalize edilirse edilsin, hangi kılıf altında gösterilirse gösterilirsin, mazoşist bir bağımlılıktır.”

    erich fromm - özgürlükten kaçış
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap