840 entry daha
  • imdi bu olası krizi iki şekile ayırabiliriz,birincisi bizim kendi yediğimiz herzeler sonucu oluşanı ikincisi ise dünyanın bize sunduğu bir takım dezavantajlar.

    dünya aslında global bir krizde,dikkat isterim eşiğinde değil,krizin içinde ve tıpkı orada da aslen bizde olduğu gibi sıradan insan bir takım anlamadığımız ekonomik veriler kullanılarak aldatılmaya çalışılıyor. misal 90'larda haberimiz bile olmayan market pmı verileri,abd tarım dışı işsizlik verileri bunların diğer ülke karşılıkları,tüketici güven endeksi vesaire veriler.

    bu verilerde ortak amaç ise aslen ekonomi senin zannetiğin kadar kötü değil bak bu veriler bu hafta kasım ayı için olumlu geldi senin işsiz olman ya da üç otuz para kazanman aslında sistemin değil senin hatan,ahmet şirketin kiraladığı premium sınıf arabaya biniyor ve senin adını bile bilmediğin yemekleri yiyor n'aber demek.

    halbuse pek çok ekonomi misal avrupa merkez bankası zannımca zenginler daha zengin olsun diye ekonomiyi milyarlarca eur'a fonluyor çünkü bu fonlar asıl gitmesi gereken yer olan işsiz veya az kazanan kesimin cebine gitmiyor, daha ziyade bir arabaya milyon euro verecek abilerin cebine gidiyor onlar da premium araba fiyatına o milyon euro arabalarına gene adını dahi duymadığımız hayvanların derilerinden yapılma koltuk taktırıyorlar.

    bu anda dünyanın geldiği durum şudur. en gelişmiş ülkelerde dahi fakirlik olduğu kabul ediliyor, bu durumu yerinde görmek için kaşmir paltolar giyen abiler film yıldızı abllar ile fakir evlerine gidip ağlak suratlar ile haberlerde boy gösteriyor,önceliğimiz fakirlikle savaştır deniyor. sonrasında milyonlarca dolara ada alan film yıldızları ile beraber mahalleye geldikleri mercedes araba konvoyuna binip kaldıkları otellerin kral dairelerine dönüyor ve o fakir aileyi bir ay veya daha fazla çok rahat geçindirecek olan bir şişe şarabı açtırıp porsiyonu yüzlere euro tutan yemekleri yerken çok üzüldüklerini beyan ediyorlar.içleri kan ağlıyormuş.

    bu ikiyüzlülük sonrası seçimlerde aşırı sağ-sol giderek yükseliyor ama o akımın liderleri de pek bir şey değiştiremiyorlar çünkü global finans ve çok uluslu imalat şirketleri aslen oturmak istedikleri koltuğu onlar daha yerleşmeden rehin almış durumdalar. bakınız sol'dan bir örnek için yunanistan ve tüm podemos iyimserliğine rağmen ispanya.

    türkiye de durum farklı değil kimse sizin fakirliğinizi umursamıyor,tek dert global ekonomiye ne kazandırdığınız bu anda boka soktukları gelişmekte olan ülkeler pek parlak durumda değil zira alacak harcayacak paramız kalmadı, yani onlar için arzu edilen oranda tüketen müşteri değiliz,bir parça batmamız sorun değil.

    benim için hiçbir boka yaramayan amerikan on yıllık tahvil fazileri eğer 1,85 üzerine çıkarsa tl'yi baskılıyor ve bizi fakirleştiriyor. bu anda 1,83 geçen hafta 1,86 idi,paramız neden değer kaybetti hikayesine cevap olabilir. fed de faiz artırma trendinde ,e doğal olarak bu durum da bizdeki faizi yukarı çekecek.bankaların faiş kar ettiği ortaya çıkınca biraz cepten ekonomiye verecekler ama bunun da bir sınırı var.iş bankası %5 büyümek için %15 bankaların kredi hacmini artırması lazım dedi ki ceplerinde bu para var mı belli değil.

    dediğim üzere biz fakir bir ülkeyiz, her sene borcumuzu ödememiz için borç almamız gerek bu demek ki seneye daha çok faiz ödeyeceğiz,daha çok fakirleşeceğiz, bankalar mevduat faizini indirecek ki daha çok kredi satabilsinler ,o zaman daha az tasarruf edeceğiz ve tasaruf edeceğimiz miktar gereksizce aldığımız malların faizine gidecek yani daha çok fakirleşeceğiz.

    bu arada eur dolar paritesi eşitlenebilir, ki hammadeyi usd alıp malzemeyi eur satan tr için bir risk zaten yeni pazar falan da bulamadık.ihracat daralıp duruyor,eh,masallar massallar dinleriz artık.
977 entry daha
hesabın var mı? giriş yap