41 entry daha
  • kolejde çalışan bir öğretmen olarak her gün gözlemlediğimiz durumun özeti.

    bu verilerin gerçek hayattan çok daha iyimser olduğunu düşünüyorum. türkiye'de maalesef şu anda tamamen kapitalizmin köpeği olmuş ve müşteri memnuniyeti zihniyetiyle çalışan kolejler var.

    bakınız, biz öğrencilere sınıfta bırakmak ya da okuldan uzaklaştırmak gibi cezaları bir yana bırakın, başaramadıkları derslerden zayıf not bile veremiyoruz. eğitim sisteminin cezalar üzerine kurulmaması doğru bir yaklaşım olsa dahi, hak etmeyene hak etmediğini verdiğimiz için suçluyuz.

    haftada bilmem kaç saat derse girip o çocukların saygısız tavırlarını ve it-kopuk velilerini çektikten sonra "performans" notu olarak çocuklara 100 giriyoruz. neden? çünkü çocuk karşımızda çok güzel sakız çiğneyip küfür ettiği için. 11. sınıfa geldiği halde moskova'yı japonya'nın başkenti sananlar var(kesinlikle şaka yapmıyorum). 11. sınıfta tm öğrencisi olup sınavda sorulan "suç ve ceza romanının yazarı kimdir?" sorusuna benden kopya isteyip ben "walter white tabii ki" deyince yazanlar o sorudan sıfır puan alana kadar bana güvenmeye devam edebiliyorlar ve hatta edebiyat öğretmenlerine "walter white nasıl olmaz hocam, soru iptal olsun" diye itirazda bulunabiliyorlar.

    size dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyorum ama her önüne gelene formasyon veren devlet ve "benim çocuğum hiperaktif ve çok zeki" diyen veliler yüzünden okullar bombok bir vaziyette. felsefe mezunu aptalların formasyon alınca pdr uzmanı olduğu bir ülkede eğitim sistemini anlatmak çok da zor olmasa gerek. işinde iyi olanın değil de göt yalayanların yükseldiği eğitim piyasasında bunlar iyi günlerimiz.
103 entry daha
hesabın var mı? giriş yap