the disappearance of eleanor rigby them

• jessica chastain ile james mcavoy'un başrolü paylaştığı ned benson filmi, pek iddialı olmamakla beraber bu tarz filmlerden hoşlanan belirli bir kitlenin sevebileceği bir film. kadın ve erkek karakterlerin bakış açılarına göre ayrı ayrı iki farklı film, aslında aynı olay anlatılır fakat aynı olması gereken sahnelerde bile büyük farklılıklar olur.
  
  --- spoiler ---
  
  "him" filminde karısı tarafından bir süreliğine terk edilen connor ludlow anlatılırken "her" filminde acısından biraz uzaklaşmak için geçici yeni bir hayat kurmaya çalışan eleanor rigby anlatılır. ilişkinin iki farklı tarafına göre olay oldukça değişir, tıpatıp birbirinin aynısı olması gereken sahnelerde replikler değişir. bunu, uzun zaman önce yaşanmış bir olayı iki farklı kişinin o anki hislerine göre farklı hatırlaması olarak düşünmek en mantıklı açıklama gibi. iki film arasında aynı ya da benzer repliklerde birbirlerine karşı kullandıkları ses tonu bile değişebiliyor, bu da karakterlerin o anki diyalogu nasıl algılamış olduğu hakkında bize ipucu veriyor. örneğin connor'ın, ona tam araba çarpmadan önce söylediği replik "him" filminde "pekala, ne istiyorsan yap," tarzı bir sitem iken "her" filminde "peki!" diye şiddetli bir bağırışa dönüşüyor. connor'ın orada gerçekte nasıl bir ses tonu kullandığını bilemiyoruz. ortak sahneler olmalarına rağmen pek çok farklılık filmlerde barınıyor. bana göre filmin en etkileyici sahnesi olan, eleanor'un ölen çocuğunu artık hafızasında canlandıramamasından bahsettiği sahne bile "her" filminde şu şekilde:
  
  -tell me what you're thinking.
  +i forgot what he looked like. sometimes i... i'll get a glimpse of his eyes or the way he'd smile at me from his crib. but then he'l vanish. i can't picture his face. i can't picture his face anymore.
  -he was pale. he frowned a lot. he had your eyes, he had your nose, he had your... your lips, he had your cheeks. el, he was all you. he was the most beautiful thing i've ever seen.
  
  "him" filminde ise şu şekilde anlatılıyor:
  
  -what are you thinking?
  +the memory's so fucking weird.
  -how's that?
  +i forgot what he looks like. sometimes i'll get a quick glimpse of his eyes or a small smile he used to give me from his crib. but then he vanishes. i can't picture his face.i can't picture his face anymore.
  -pale. he was pale. he had tiny ears. he had your nose, your mouth, your chin. he had your... but he had my eyes. and i loved that. and he was the most beautiful thing i've ever seen.
  
  bunun dışında "her" filminin son sahnesine eleanor, connor'ı dakikalarca takip ettikten sonra sonunda ona "hey" diye sesleniyor fakat "him" filminde böyle bir seslenme görülmüyor. him ve her filmlerinden bir yıl sonra vizyona giren "them" filminde bu sahnede gerçekten de bir seslenme olmadığını görüyoruz. yani "her" filmindeki seslenişte; eleanor'un kafasında kurduğu bir düşüncenin, ya da "acaba ona seslenmeli miyim?" tarzı bir kararsızlığın bize yansıtılmış olma ihtimali yüksek. bunun yanında "him" filminin sonunda çalan son lux'a ait "no fait awaits me" parçası bu upuzun filmin hoş bir şekilde bitmesini sağlıyor.
  
  --- spoiler ---
  
  özetle güzel oyunculukların yanında güzel son lux parçalarına sahip olan, biraz durağanlıktan ya da upuzun diyaloglardan şikayet etmeyecekler için izlenilebilir film serisi.