isahag uygar eskiciyan
-
kafkaokur ekim sayısında yazdığı patata ve papatya öyküsüyle tanıştığım yazardır. bir öyküyle, hatta patatesin başrol olduğu bi öyküyle o kadar duygu aktarımı yapabiliyorsa kitaplarını düşünemiyorum. ilk fırsatta okuyacağım tüm kitaplarını. öyküden bir kesit;
"...kızgın yağda kızararak parmak patatese dönüşen annesini anlattı. aynı kaderi yaşıyoruz dedim, benim annem de babamın korunda yandı. kül oldu. kardeşlerim mahvoldu, ben yok oldum. `birbirimizi nasıl teselli edeceğimizi bilmedik. tutup yaralarımızı konuşmaktan başka teselli bilmiyorduk.` ..."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap