46 entry daha
  • 14 yaşında tanıştım. tombul şişe efesi* okul ceketime sarıp sarmalamış, tam da sınav olacağım gün okuldan götüm götüm kaçıyordum ki kaldığım yatılı okulun müdürü yoldan arabayla geçerken bizi yakalamıştı.

    aslında olayın aslı astarı şöyle:
    ben o dönem bir taraftan cemaat yurdunun birinde kalıyor * diğer taraftan bu yurdun bulunduğu kasabadaki meb okuluna gidiyordum. ulan bu yurt öyle canıma tak etmişti ki kaçıyorum olmuyor, göçüyorum olmuyor, ana baba ayrı terane, napsam kurtulamıyorum itoollarından. velhasılı o ergenlik pıtırcıklarının ilk kıvılcımlandığı bahar ayında olanca atarımla bizimkilere beni bu yurttan almalarını, aksi halde napıp edip kendimi buradan kovduracağımı salık verdim. tabii o zaman bilemiyorsun salık vermeyi, olaylar nasıl gelişir kestiremiyorsun. neyse sabahın erken saatlerinde okula öyle gidesim yok, öyle afyonum patlamamış ki yanımdaki birkaç arkadaşa anlattım niyetimi, böyle böyle dedim. hımına, dedik kasabanın az dışına savurup kendimizi, aldık bir tanecik tombalak şişe, eşşek kadar iç iç bitmez sanıyorduk. düğünlerde falan görüp özeniyordum. hayır, bi ben değil yanımdakiler de nasıl hevesliymiş... tam kasabanın ormana doğru giden yoluna salıyorduk ki kendimizi aha, o geliyor gaçın, demeden frene basıp aşağı indi göt. cekete sarıp sarmaladığımız şişeyi görünce adam şok, adam iptal. düşünsene, sabah namazında birlikteyiz adamla. arkada saf tutup cemaat oluyoruz. parmakla falan gösteriliyoruz. neyse, gözüm görmesin gibilerinden bir hayal kırıklığı, bir afra bir tafra derken adam gazladı gitti. biz gabak gibi yolun ortasında kaldık. meğer gitmiş yedi sülaleye ispiklemiş bizi. üstelik ele başı olarak da beni okumuş bıyığı ütülmüş yawwşak.

    o gün 3 arkadaş ne bok yiyeceğimizi bilemeden taaa şehre kadar yürüdük. ben diym 8 sen de 10 km. arkadaşın biri başka bir memlekettendi. bok varmış gibi aldık başımızı onun ailesinin yanına, evhamlar kraliçesi anasının gucağına doğru süzüldük. denizi de ilk kez o zaman görmüştüm ha, vay be* 1-2 gün kalınca anası bizi naptı etti postaladı ordan.

    sonra geri döndüğümde eve, ne anam baktı yüzüme ne babam. anamı anlamıştım abdestli namazlı kadındı da, cayır cayır içki içen babamın triplerini anlayamamıştım. sonuç olarak godumun yurdundan kovuldum. zaten ortaokulun bitmesine az bi şey kalmıştı, evden okula her gün işçilerle birlikte bindiğim dolmuşla 1 saatlik yol tepip gelmenin stresini, kasabanın o yolunda okula yürürken yaktığım sigarayla atıyordum. freedom ulan!

    derken gel zaman git zaman hâlâ hatırlayınca gururlanırım kendimle. bi bok yediğimden değil, ümüğümü sıkıp hayatımı zindan eden pezevenklerin elinden bu eylem biçimiyle o yaşta kurtulduğumdan. hayır, birayı içemedik sadece tanıştık kendisiyle o da yarayan bir kanadır içimde. o değil de hep aklıma takıldı, bu hoca o bira şişesini naaptı lan?!
479 entry daha
hesabın var mı? giriş yap