8 entry daha
  • "buhran** 'son' demek değildir. aksine, "buhran", olanaklı ise yeni uyarlamalarla 'son'dan kaçınılabilecek önemli bir dönüm zamanına gönderme yapmaktadır; ancak bunlar olanaklı değilse 'son' kaçınılmaz hale gelir. oxford ingilizce sözlük buhranı şu şekilde tanımlıyor: "dönüm noktası, özellikle bir hastalık için. siyasette vb. tehlike ya da belirsizlik anı, örneğin hükümet bunalımı ya da mali buhran. yunanca krisis'ten, karar." buhran, hastalıklı bir toplumsal, iktisadi, ve siyasi bir varlık ya da dizgenin* önceki gibi yaşamaya devam edemeyeceği ve, ölümün nefesini ensesinde hissederken, kendisine yeni bir yaşama olanağı tanıyan dönüşümler geçirmeye zorunda olduğu bir dönemdir. bu yüzden de, böyle bir buhran dönemi, eğer böyle bir şey gerçekleşirse, dizgenin gelecekteki gelişimini ve yeni toplumsal, iktisadi ve siyasi temelini belirleyecek hayatî kararların alınıp dönüşümlerin gerçekleştirildiği tarihsel bir tehlike ve belirsizlik uğrağıdır."*
    (bkz. a g frank, "crisis of ideology and ideology of crisis", - dynamics of global crisis içinde-, s. 109)

    hmm, braudel'in değindiği üzre, dikkat çekici bir başka husus ise şu: tarihsel olarak, her büyük buhrandan sonra, ideolojik anlamda değil ama iktisadi anlamda kapitalizm daha da güçlenmiş olarak yoluna devam edegelmiştir.

    ayrıca
    (bkz: south sea bubble)
    (bkz: great depression)
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap