5 entry daha
  • yönetmenliğini ziad doueiri'nin yaptığı, başrollerinde adel karam, kamel el basha, camille salameh, diamand bou abboud ve rita hayek'in yer aldığı 2017 yapımı film.

    dünya prömiyerini 74. venedik film festivali'nde yapan film burada başrolündeki ''kamel el basha''ya ''en iyi erkek oyuncu'' ödülünü kazandırmıştır. film ülkemizde ise ilk olarak geçtiğimiz ekim ayında gerçekleştirilen filmekimi 2017'de seyirci ile buluşmuştur. film ayrıca bu sene gerçekleştirilen oscar ödülleri'nde lübnan'ın ''yabancı dilde en iyi film'' oscar adayı olmuştur.

    film, lübnan'da yaşayan ve farklı toplumsal sınıflara ait iki insanın, basit bir sorunu inatları uğruna nasıl karmaşık ve çözümsüz bir hale getirdiklerini anlatıyor. araba tamircisi tony'nin hamile eşi shirine'le sade bir hayatı vardır. sokaklarındaki altyapı çalışmalarından lübnan'a göç etmiş, yakınlardaki bir mülteci kampında yaşayan filistinli ustabaşı yasser'in şirketi sorumludur. yasser, tony'nin balkonundaki giderin akıttığını fark edip tamir etmek ister. ancak tony onu evine almamakta kararlıdır. yasser dışarıdan da olsa gideri onarır. ilk anlaşmazlıkları bu olay üzerine çıkan ikili arasında git gide büyüyen gerilim, tony'nin yasser'e kurduğu bir cümle ile çok farklı bir noktaya taşınır. aralarındaki bu husumet önce mahkemeye, sonrasında politikacıların da dahil olduğu bir kamuoyu davasına döner. iki taraf da sonuna kadar hakkını savunurken, geçmişin yaraları da tekrar açılacak ve olaylar gelişecektir.

    film, başından sonuna dek çatışmadan beslenen yapısı ile kendini soluksuz bir şekilde izletmeyi başarıyor. yakınında bulunduğumuz coğrafyada gelişen olayları barındıran film, izlerken seyirciye yabancılık çektirmiyor. ilk başta son derece sıradan bir hakaret davası gibi görünse de, işin içinde iki farklı ulus ve onların geçmişlerinde olan ilişkileri girince ve taraflar da davayı körükleyici adımlar atınca kar topu gibi büyüyen dava adeta siyasi bir kriz doğuruyor ve önüne geçilmez bir hal alıyor. ülkemizde bulunan suriyeli mültecileri ve onların da zaman zaman neden oldukları düşününce filmi daha çok içselleştiriyoruz. oyuncuların başarılı performansı ile özellikle mahkemede sahnelerinde adeta o salonun içinde bizler de oturuyormuş ve davayı dinliyormuş hissine kapılıyoruz. bu da filmi ayakta tutan en önemli etken olarak öne çıkıyor. karakterlerin birbirlerine söylemiş oldukları hakaretlerin geçmişte yaşananlara da ışık tutması da hakaretlerin sıradan olmadıklarını ve mazilerinin oldukça geçmişe dayandıklarını gösteriyor.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap