1 entry daha
  • prof. dr. çiğdem dürüşken hocamıza göre (bkz: roma dini) tam olarak diğer dillere çevrilemeyecek kelimedir:

    ..roma dininin tüm özelliklerini anlamlandıran latince religio sözcüğü, diğer dillere çevirisi güç sözcüklerden biridir. bu sözcüğün kökenbilimsel açıdan irdelenmesi ve anlam dağarcığının ortaya konuşu, romalıların dinsel bakışlarının yönünü tayin etmek açısından önemlidir: sözcüğün kökeni hakkında görüş bildiren marcus tullius cicero 'ya göre; [ibid. 2, 28, 72.] bu sözcük relegere (biriktirmek, biraraya getirmek; olayın gidişatını geriye doğru giderek incelemek, üzerinden bir daha geçmek; yeniden gözden geçirmek) fiilinden türemiştir: "tanrılara tapımla ilgili her şeyi, sanki bütün tapım biçimlerini yeniden ele alıyormuşçasına geriye dönüp inceden inceye düşünenlere dindar kişiler denir; dindar terimi relegere fiilinden türemiştir." servius, [vergilius, aeneis, 8. 349.], lactantius [4, 28] ve augustinus'a [retract. 1, 13] göre ise religio, religare (bağlamak) fiilinden türemiştir. lactantius [1, 931; 4.7], bu çıkarımını kanıtlamak için, lucretius'un bir ifadesine gönderimde bulunmuştur (ruhları bağnazlığın -religonum- boyunduruğundan kurtarmak / religonum nodis animos exsolvere) bu iki görüşün tam olarak yanıt bulamadığı günümüzde, religio sözcüğünün roma'nın kültür tarihinin gelişim sürecinde kazandığı anlamlar şöyledir:

    1. tanrılara duyulan korkuyla karışık saygı: bu duygu, içsel bir inanç ve sadakattir; bunun dışa vurumu dinsel uygulamalar ve törenler sonucunda gerçekleşir. bütün bu uygulamalar religio terimiyle ya da sözcüğün çoğul biçimi olan religiones terimiyle karşılanır. (bkz: res divinae)

    2. din duygusundan yükselen vicdan, insanı bir şey yapmaktan alıkoyan ahlaksal ilke, dinsel vesvese, endişe, kaygı (vicdandan yoksun-refrenatus religione lucr. 5, 1114; ordumuzun vicdani kaygıya ve korkuya kapılıp kargaşaya sürüklendiğini anımsıyorum- memini perturbari exercitum nostrum religione et metu, quod serena nocte subito candens et plena luna defecisset cic. rep. 1, 15, 23; id. orat. 2, 90, 367; nat. d. 2, 4, 10; liv. 4. 30; hor. sat. 1, 9, 71)

    3. dinsel suç, cürüm (kendisini ve evini işlediği dinsel suç yüzünden bıraktı- se domumque religione exsolvere liv. 5. 23; caes. b. civ. 1, 11; liv. 45, 5)

    4. bir yemini yerine getirmede dürüst davranış (tanıklıkları itiraf etmede şeref yemini etmiş olmakla ve tanrılardan duyulan korkuyla harekete geçirilmek - religione jurisjurandi ac metu deorum in testimoniis dicendis commoveri caes. b.c. 1, 76; cic. fin. 3, 28; liv. 39, 37; just. 1, 9, 18; 18, 6, 11)

    5. tam anlamıyla vicdanlılık, doğruluk ve dürüstlük (karar vermede vicdanlılık - religio in consilio dando * cic. fam. 11, 29, 1; id. orat. 8, 25; cf. id ib. 11, 36; id. brut. 82, 283)

    6. herhangi dinsel bir nesnede (tapınak, tanrı vs) içkin olan kutsallık (sanctitas) demigrasse (çok cesur insanların zihinleri bana insanların yaşamından, tanrıların kutsallığına ve iffetine doğru yol almış gibi gelir- quae fortissimorum civium mentes mihi videntur ex hominum vita ad deorum religionem et sanctimoniam * cic. rab. post. 10. 30; id. verr. 24. 44; 96; liv. 2. 40. 3; verg. 2. 4. 43; 93)

    7. dinsel saygıya konu olan bir nesne, kutsal bir mekan ya da kutsal bir şey cic. verr. 2, 4, 36; 80; id. ib. 2, 4, 43, 95; id. ib. 2,4, 35, 78; id. 2, 4, 41, 88)

    8. (geç dönem latince'sinde), dinsel bir inanç sistemi, bir din: christiana, hristiyanlık, eutr. 10, 16; amm. marc. 21. 16. 18; lactant. 5. 2. 8. "
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap