5 entry daha
  • yanıltmalar:
    koca: ablan [annene] bakıyor mu bakmıyor mu?
    karı: bakamadığını farz edelim...
    ...
    karı: ben alıyorum ve bakıyorum.
    abla: para seni konuşturuyor!
    ...
    abla: annemi benden ayırdılar..

    "surlara karşı önce, başıbozuk diye adlandırılan acemi bölükler sürülür acımasızca. bunlar yarı çıplak bedenleriyle yalnızca sultanın düşmanını yanıltma planına yardımcı olmak için görev başındadırlar." stefan zweig - sternstunden der menschheit (bkz: bizans'ın fethi/@ibisile)

    "aslında yazmadığım için özür dilemek zorunda değilim, neticede mektup yazmaktan ne kadar nefret ettiğimi bilirsiniz. şikayet etmek amacıyla değil, sadece genel bir gözlemimi aktarmak amacıyla söylüyorum, hayatımdaki bütün dertler mektuplardan ya da mektup yazma ihtimalinden kaynaklanmıştır diyebilirim. insanlar bugüne kadar beni hiç yanıltmadılar, ama mektuplar hep yanılttılar, işin ilginci başkalarının yazdığı değil kendi yazdıklarım. (...) mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır, bu hayaletler her bir mektubun, hatta bütün mektupların içine sızan ve her birinin diğerine şahit olarak destek verdiği; tabii ki sadece mektup yazılanın değil yazanın da hayaletidir. insanlar neden birbirleriyle mektupla iletişim kurabilecekleri fikrine kapıldılar! uzaktaki bir insanı düşünebilir, yakındaki insana elimizle temas edebiliriz, bunun dışındaki her şey insan gücünün ötesindedir. (...) insanlar hayaletlerin gücünü yok etmek ve doğal bir ilişki sağlamak, ruhları huzura kavuşturmak için trenleri, arabaları, uçakları yaptılar, ama hiçbir faydası olmadı, tüm bunların kaza yapmak için yapıldıkları aşikar. karşı taraf daha sakin ve güçlü, posta sisteminden sonra hayaletler telgrafı, telefonu, telsizi icat ettiler. onlar açlıktan ölmeyecekler ama biz çürüyüp yok olacağız." franz kafka - briefe an milena

    "anima ve animus karşılaştıklarında animus güç kılıcını çeker, anima yanıltma ve cazibe zehrini ortaya çıkarır. ikisinin de aşık olması eşit derecede olası olduğundan (özellikle ilk bakışta aşk durumu) sonuç her zaman olumsuz olmayabilir. aşkın dili şaşırtıcı derecede tek düzedir, bağlanma ve sadakatle yıpranmış izahlar kullanır, böylece partnerler bir kez daha kendilerini kolektif durumda bulurlar. yine de birbirleriyle en bireysel biçimde ilgili oldukları yanılsamasının içinde yaşarlar." carl gustav jung - aspects of the feminine

    (ilk giri tarihi: 14.3.2018)

    (bkz: kandırmak)
hesabın var mı? giriş yap