12 entry daha
  • biraz da biz bedava * danışmanlık yapalım dedirten konsept.

    1) her şeyden önce hiç bir şeyin ak ya da kara olmadığınız öğreniniz. bunun öyle reçetesi yok, haketmek de yok. çok iyi adamlar açıkta kalabiliyor.

    2) mesela insanlar size okulun genel sıralamasının hiç bir şey ifade etmediğini, bölümün kendi içinde kaçıncı olduğunun önemli olduğunu söyleyeceklerdir. nispeten haklıdırlar ama madde 1'i tekrar okuyunuz. bazen okulun adının önüne geçemediğinizi göreceksiniz. mesela x okulu y bölümünde 3. olabilir, harvard ise 10.dur diyelim. ama o gene de harvard'dır, eğitimi 10. olsa da kapı açma yeteneği çok daha üstün olacaktır.

    3) burs bulmak phd için sorun olmamalıdır. kabul ediyorlarsa burs da verirler. tabi parayla phd yapmak mümkündür her zaman, kimsenin de o phd'ye değer vereceğini sanmıyorum. kemal oflazer bir gün demişti ki "parasını ben vercem de mit seni yarın kabul eder"

    4) diyelim ki phd'ye başvurdunuz ama master'a * kabul geldi. bunun anlamı "bizim paramız bu kadar, senden daha iyileri başvurdu, sana paramız kalmadı. sen parasını verirsen ilk dönemlerin, sonra belki bir proje ayarlar kendini kurtarırsın" dır. bana cmu* 'dan böyle bir yanıt gelmişti. sizi kabul eden ve gitmek istediğiniz bir okul varsa ona gidin, bu teklifi sallayın. ama gidecek başka yeriniz yoksa ya da bu teklifi yapan okula çok gitmek istiyorsanız madde 5'i okuyun.

    5) size para vermediler. hmm, o zaman atlıyorsunuz kardeşim uçağa doğru open house'a. size zaten okulu gezmek için genelde bir miktar finansman sağlarlar uçak falan için. böyle bir aktivite düzenlemiyorlarsa da üzülmeyin. mailler atın, kendinizi informal olarak davet ettirin. sonra gidin hocalarla muhattap olun. insan ilişkileriniz ve eliniz yüzünüz düzgünse bir hocadan ta*'lik bulabilirsiniz ve böylece ilk yılınızı kurtarırsınız. sonrası nispeten daha kolay olacaktır, bir proje bulur ra* olursunuz falan... bir arkadaşım bu şekilde mit*'ye gitti.

    6) wait list'tesiniz. bu da ilginç... aynen madde 5... atlıyorsunuz efenim kendinize güveniyorsanız. mısırlı ya da suriyelilerle benzerliğiniz olmadığını, gayet iletişim kurulabilir aklı selim bir kişi olduğunuzu belirtiyorsunuz. hatta bazı durumlarda birebir mülakata gidiyorsunuz. sonra da wait list'ten accepted list'e geçiş yapıyorsunuz. ya da beceriksizseniz rejected list'e de geçebilirsiniz ama zaten bekle bekle nereye kadar. denemeye değer... başka bir arkadaşım da bu şekilde berkeley'den kabul aldı. üstüne bi de sonra onları reddetti.

    7) doktorada 5-6 yıl geçireceksiniz. gittiğiniz yer önemli. university of toronto iyi bir okul olabilir ama soğuktan hoşlanmıyorsanız pek öyle olmayabilir. sonra mesela kar sevmiyorsanız harvard size pek eğlenceli gelmeyecektir. güney doğu kıyılarında bol bol kasırga olur. güney batıda deprem. anlayın kardeşim biraz araştırma yapın. mesela bush'a oy veren iç kesimlere gitmek ister misiniz? her tarafınızda dünyayı demokratikleştirdiğini sanan insanlarla. siz siz olun, kıyıdan şaşmayın.

    8) referanslar önemli. not ortalaması kadar önceden yaptığınız projeler çalışmalar önemli. lisansta ilerde referans almak isteyebileceğiniz hocalarla projeler yapmaya çalışın. işe yarar.

    hiç bir şeyin ak-kara olmadığını unutmayaraktan yukarda yazanları başka kaynaklarla harmanlayın *.

    türkiye'nin size ihtiyacı var, biraz da böyle kendinizi gaza getirin.
    gidin, öğrenin, dönün, öğretin. vatan millet eahhh...

    edit: alacağınız doktora bursunun sizin okul masraflarınızı karşılamak için verilmediğini (masraflar zaten departman ya da hocaniz tarafindan odenicek), size ayrica aylık 1500-2000 dolar bir maaş verileceğini,bu maaşın size haydi haydi yeteceğini * unutmayın.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap