eternals

• büyük bir bekleyişin ardından eternals’ın ilk fragmanı en sonunda yayınlandı. bilindiği üzer ilk fragmanlar genelde” teaser trailer” olarak isimlendiriliyor. bu fragmanlarda hikayeden çok karakterler seyirciye sunuluyor ve konsept tanıtılmış oluyor. filmin asıl hikayesini anlatan fragmanlar ise ikinci fragmanlar olan “trailer”lar. açıkçası eternals bir teaser trailer için bile çok çok az şey sundu. o yüzden daha çok çizgi romanlardan yola çıkarak gördüğüm şeyleri yorumlamaya çalışacağım.
  
  öncelikle biraz eternals’ın ne olduğundan bahsetmemiz lazım. eternals, jack kirby tarafından yaratılan ve 1976 yılında yayınlanmaya başlayan the eternals çizgi romanının ilk sayısında okuyucunun karşısına çıkan bir ırk. eternals tarihi marvel’ın ana evreni olan earth-616’da milyonlarca yıl öncesine kadar gidiyor. genel olarak baktığımızda bu ırkın filmlerde ilk kez guardians of the galaxy’de gördüğümüz uzay tanrıları olan celestials tarafından yaratıldıklarını görüyoruz. celestials çizgi romanlarda dünya’ya geldiği zaman yerel halk üzerinde bazı deneyler yapıyor. bu deneylerden homo ımmortalis ve homo descendus isimli iki ırk ortaya çıkıyor. yani eternals ve deviants. eternals ırkı melek gibi güzel, son derece çekici ve güçlü bir ırk. deviants ise tam tersi son derece çirkin bir ırk. bu iki ırkın savaşı sonucu deviantlar yeraltında yaşamaya zorlanıyor ve mücadeleleri tarihin büyük bir bölümüne yayılıyor.
  
  burada kısa kısa bazı bilgiler verelim. eternals ırkı isimlerinin hakkını veriyor aslında. gerçekten ebediler. öldükleri zaman tekrardan hayata geliyorlar. o yüzden gerçek anlamda öldürülemiyorlar. çizgi romanlarda bir çok kez ölüp, tekrar hayata döndüler. uni-mind denilen bir teknik ile birbirlerine de bağlanabiliyorlar. eternal’lar da kendi içerisinde titanlı eternallar ya da olimpiyalı eternallar diye ayrılıyor. deviant sendromu denilen bir olay da var. çok nadir olmak kaydıyla bazı eternallar da deviant sendromu oluyor. sadece titanlı eternallar’da görüyor. bilinen deviant sendromlu eternal ise thanos. onun aşırı gücü deviant sendromundan geliyor. bu paragrafta kısa kısa filmde kullanılabilecek bazı şeylerden bahsettim. eternals’ın tarihine gerçekten girdiğimiz zaman çok fazla bilgi ile karşılaşıyoruz. hepsini ilk filmde kullanmayacaklardır.
  
  karakterlere bakarsak filmde çizgi romandakinden farklılar. çoğu karakter çizgi romandakinden farklı cinsiyette ve etnik kökende oyuncular tarafından canlandırılıyor. diverse bir cast yapılmış ve başarılı olmuş. zaten cast ışıl ışıl parlıyor.
  
  ıkaris (richard madden): eternals hikayelerinin en önemli karakterlerinden biri. aslında bir nevi başrolü. üçüncü nesil bir eternal. ölümsüzlük derecesinde dayanıklı. uçma ve kozmik enerji manipülasyonu gibi güçleri var.
  
  sersi (gemma chan): eternallar ile insanların bir arada yaşayabileceğine inanan, insanlara en yakın eternal. filmde ana karakter sersi olacak muhtemelen. maddelerin moleküler yapısına hükmetme gücü var.
  
  ajak (salma hayek): filmde göreceğimiz eternalların lideri olacak. çizgi romanlarda eternals içerisinde bile süper insan gücünde diyebiliriz. filmde celestials ile iletişim kurabildiğini göreceğiz.
  
  thena (angelina jolie): onu ekibin askeri önderi olarak görebiliriz. savaşçı yetenekleri ile ön plana çıkıyor. fragmanda silah yaratırken görüyoruz.
  
  makkari (lauren ridloff) : eternals grubunun speedster’ı.
  
  phastos (brian tyree henry) : ekibin deha seviyesinde mühendisi, eternals’ın en büyük yaratıcı zihni. fiziksel olarak çok güçlü olsa da yarattığı teknolojiler ve silahlarla katkı sağlıyor.
  
  druig (barry keoghan): çizgi romanlarda eternals’ın villain karakterlerinden biri. filmde nasıl işleyecekleri merak konusu. maddeyi ve enerjiyi manipüle etme yeteneği var.
  
  kingo (kumail nanjiani): çizgi romanlarda japon kültürüne yakın bir tablo çizerken filmde hint kültürüne yakın olacak. hatta karakter bir bollywood oyuncu olarak karşımıza çıkacak. diğer eternal’lara benzer güçlere sahip.
  
  gılgamesh (ma dong-seok) : eternals ırkının en yetenekli dövüşçülerinden biri. çizgi romanlarda bir ara sürgüne gönderilmişti. filmde işlerler mi göreceğiz.
  
  sprite (lia mchugh): her ne kadar çocuk gibi gözükse de onunda diğer eternal’lardan yaş olarak farkı yok. illüzyon yetenekleri var.
  
  filmde hikaye çizgi romanların aksine milyonlarca değil binlerce yıla yayılacak. bu sayede kurgu biraz daha derli toplu halde tutulacaktır. mcu içerisinde düşünürsek bu binlerce yıla yayılan sürede mcu’nun tarihini gözler önüne serecek. eternals hikayelerinde şöyle bir dolaştığımız zaman marvel evrenine dair bir çok olayın başlangıcını ya da en önemli anlarını görebiliyoruz. benzer bir şekilde eternals filminin mcu için aynı şeyleri yapacağını söyleyebiliriz.
  
  fragmanda tek karede görünen kit harington filmde dane whitman karakterini canlandırıyor. bu karakter yani süper kahraman ismiyle black knight bir eternal değil. filmde zannediyorum ki sersi'nin günümüzdeki haliyle bir ilişkisi olacak. filmin içerisinde ya da after credits sahnelerinden birinde black knight kimliğine geçiş yapacak.
  
  marvel'ın ingiliz kültürüne ait çok karakteri ve hikayesi var. captain britain, union jack, black knight, excalibur vb. dane whitman ile birlikte büyük ihtimalle o sulara da açılacağız gibi. özellikle captain britain mcu'ya çok yakışacak bir konsept. dane whitman'a ben disney + dizisi çekilebileceğini düşünüyorum film sonrası. ama dane whitman ve ingiliz karakterler için başka bir zaman konuşuruz.
  
  filmin yönetmeni chloe zhao geçtiğimiz günlerde nomadland ile en iyi yönetmen kategorisinde akademi ödülünü kazanmıştı. fragmana baktığımız zaman zhao’nun yönetmenlik dilini hemen görmek mümkün. özellikle görsel anlamda imzasını hemen atmış. görsel anlamda çok doyurucu bir iş çıkacağı kesin gibi. bu film için zhao olabildiğince gerçek setler inşa etti. mümkünatı olan her noktada mavi ekran yerine gerçek mekanlarda çalıştı. bu da filme olumlu anlamda çok yansıyacaktır.
  
  eternals’ın mcu’nun geçmişi kadar geleceğini de etkileyebileceğini tahmin etmek hiç zor değil. ama henüz hikayeyi tam manasıyla bilmiyoruz. elbette bazı sızıntılar oldu. ama resmi bilgiler üzerinden konuşmak şu an için daha sağlıklı. artık daha fazla teori için ikinci fragmanı beklemek gerekiyor. yine de bu fragman bize bu haliyle bile en farklı mcu filmini sunuyor.
• --- spoiler ---
  
  yirmi altıncı filmine ulaşan marvel cinematic universe’de belki de diğer hiçbir franchise’da bulunmayan bir özellik vardı. o da şu ana kadar seyirciyi tam manasıyla ortadan ikiye bölecek bir film çıkmamasıydı. genel itibariyle eleştirmenler ve seyirci birbirine yakın fikir beyan eder, fanlar zaten sever, mcu’nun yapısını sevmeyenler eleştirir ve mcu normal akışında devam ederdi. evrenin kendi içerisinde thor: the dark world gibi inişler ve captain america: the winter soldier gibi çıkışlar çokça vardı. yine de eternals’da ki gibi bir durumu sadece biraz ıron man 3’de hatırlıyorum o kadar. ünlü mandarin twist’i seyircinin tepkisini ciddi şekilde çekmişti. eternals beni biraz batman v superman: dawn of justice zamanına götürdü.
  
  bvs hala seyirciyi en fazla ikiye bölmüş filmi olarak dceu’daki yerini koruyor. eleştirmen skorları son derece kötü. zack snyder’in tarzını beğenenler filmi çok ciddi şekilde savunuyor. bir kısım seyirci hiç beğenmiyor. eternals’a bakarsak film diğer mcu filmlerine göre düşük bir skor ile açtı. filmin ön gösterimlerinde izleyen bir kısım filmi çok beğendi, bir kısım eleştirmen skorlarına benzer şekilde beğenmedi. genel seyircinin nasıl tepki vereceğini de yakın zamanda öğreneceğiz. vizyona giren ülkelerden gelen ilk seyirci tepkileri çok daha olumlu görünüyor. ama mcu içerisinde ilk kez bu derece farklı fikirlerin ortaya atılacağı filmin eternals olacağı kesin gibi.
  
  mcu uzun zamandır belli bir konfor alanı içerisinde. ilk ıron man ile evrenin tonu belirlendi. ilk avengers ise mcu’nun bütün iskelet sistemini oluşturdu. seyirci olarak filmlerden minimum ne alabileceğimiz belli. maksimum nereye çıkacağımızda az çok belli. ne kadar üst kademeye çıkarsak o kadar memnun ayrılıyoruz salondan. mcu’da ortalama görülen bir çok işin mcu dışındaki çoğu süper kahraman işlerinden daha iyi olduğunu düşünüyorum. ant-man and the wasp, avengers: age of ultron, captain america: the first avenger gibi ortalama görülen işler bile kendi içerisinde tutarlı bir hikayeye sahip, kurgu problemi olmayan, aksiyonu yerinde, insanı heyecanlandıracak işler. film içerisindeki kararları sevmemek, tercihleri beğenmemek elbette kişinin kendisiyle alakalı. ama film anlamında baktığın zaman dediğim gibi çoğu mcu dışındaki süper kahraman filmlerinden daha iyi görüyorum.
  
  mcu’yu olumsuz eleştiren kesime kulak verdiğimiz zaman filmlerin yapısal olarak birbirine çok benzediği ve yetişkin öğelere yer verilmediği sıkça karşımıza çıkan eleştiriler. bunun dışında kullanılan mizahın bazı kesimlerce beğenilmemesi ya da villainların görece zayıf olması gibi eleştirilerde var.
  
  eternals ise bu eleştirilerin antitezi gibi bir film. şu ana kadar yönetmene (chloe zhao) en fazla özgürlük verilen film bu, kurgu ve hikaye anlatıcılığı olarak en farklı mcu filmi bu, en fazla içerisinde yetişkin içerik barındıran film de bu. kilit nokta; en az mcu hissettiren film bu.
  
  filmin hikaye anlatıcılığı farklı demiştim. kimi eleştiriler bu sebepten ötürü kurguyu zayıf bulmuş. ben zayıf olduğunu düşünmüyorum. film düşük tempolu bir film. karakter ve karakterlerin seçimleri üzerine bir anlatısı var. bu süreç dahilinde, varoluş, din, evrim, insanların evrendeki konumu gibi konuları insanların çok çok üzerinde varlıklar olan eternal’lar ekseninde inceleniyor. filmde her karakterin bu tip felsefi konular üzerinde binyıllara yayılan seçimlerini ve bu seçimlerin sonuçlarını görüyoruz. belki de böyle bir hikaye yapısı klasik mcu filmi beklentisinin dışında kalmıştır.
  
  eternals filmi 10 tane ana karaktere sahip. bu karakterlerin dünya ile ilişkisi, birbiriyle olan ilişkileri ve kendilerinin hayattaki varlıklarını sorgulamaları bence son derece başarılı anlatılmış. elbette bazı karakterler daha ön planda. ama hiçbir karakterin amaçsız olduğunu söyleyemeyiz. karakterleri anlamak ve onlarla bağ kurmak bu filmden alınacak zevki belirleyen temel unsur. bolca flashback ile kurgulanan hikaye karakterleri anlamamıza ve onları tanımamıza olanak sağlıyor. bu kadar fazla karakteri tek filmde evrene sokmak kolay bir iş değil. ben filmi izlerken karakterler ile alakalı bir sorun yaşamadım. karakterlerin başarılı şekilde işlendiğini düşünüyorum. ama aksini düşünen kişi sayısı da bir hayli kalabalık.
  
  kalabalık kadro içerisinde ıkaris beni en fazla etkileyen karakter oldu. onun yaptığı seçimler filmi temelden etkiliyor. iyi ya da kötü kavramlarının ötesinde bir amacı var ıkaris’in. onunla ilgili yaşanan twist’in filmin en önemli kısmı olduğunu düşünüyorum. tamamen inanç adamı olan ıkaris aldığı kararı tanrısına inandığı için alıyor. yeni galaksilerin yaratılacağına ve milyarlarca canlının doğmasına sebep olacağına inanıyor. ajak’in ölümüne sebep olsa bile yeni döngü ajak’i de geri getirecekti. aslında ölümüne sebep olduğu kadar sersi’yi durdurmayarak ajak’in kurtarılamamasına da sebebiyet verdi. filmin sonundaki vicdani yükü richard madden’e harika yansıtmış.
  
  sersi filmin protagonist’i. ekibin vicdanı. insanlar arasında yaşamaya en fazla alışmış eternal’lardan biri. sersi’nin çok etkileyici bir karakter olduğunu düşünmüyorum. ana karakter olarak konumlanmasına ve prime eternal’a dönüşmesine rağmen güçleri ve sakin kişiliği ana aksiyonda yer almasını engelliyor. yeteri kadar buldum karakteri.
  
  sprite’ı çok beğendim. onun insan olma isteği eternals’ın insanlara bakış açısını zenginleştirmiş. binlerce yıl boyunca etrafında her insan büyürken ve her eternal yetişkin hayatı yaşarken onun çocuk bedeninde mahsur kalması son derece başarılı bir şekilde işlenmiş.
  
  druig fazla çıkmasa da olduğu her sahnede kişiliğini, amacını ve varoluşa bakışını son derece başarılı yansıttı. insanların savaşlarına karışmak istemesi ama ajak’in yasaklamasının onun üstündeki psikolojik baskısı ve ikilemleri güzel yansıtılmış. çizgi romanlarda druig çok daha kötücül bir karakter. ekibin asıl villainlarından biri aslında. mcu’nun devamında ne yöne evrilir şu an kestiremiyorum ama karakteri güzel aktarmışlar.
  
  thena’ın mahd wy'ry hastalığı harika anlatılmış. çizgi romanlarda eternals’da oluşabilecek iki temel hastalık var. biri thanos’da olan deviant sendromu diğeri de mahd wy’ry. çizgi romanlardan birazcık farklı olsa da ana fikir mcu’ya çok başarılı uyarlanmış. angelina jolie’nin isminin filminin önüne geçmemiş olması da önemliydi. gılgamesh’in thena’ya duyduğu saf sevgi filmin az ama etkili anlarındandı. karakterlerin birbirleriyle olan ilişkileri ve bağlılıkları üzerinde önemliydi.
  
  daha olgun bir mcu filmi olduğundan bahsetmiştim. filmde az olsa da mizah yükünü çoğunlukla kingo karakteri çekmiş. karakter ıkaris’e büyük hayranlık duyuyor. onun fikrine katılıyor ama diğerleriyle dövüşmek istemediği için final dövüşüne katılmak istemiyor. genelde bu tip filmlerde son dakikada kahramanların olaya dahil olduğunu görürüz. ama kingo gerçekten finalde gelmiyor. aslında klişeden kaçınmışlar ve karakterin tutarlılığı ortaya koymuşlar. bu detayda bence baya hoştu.
  
  phastos’da sersi gibi insanlar arasına rahat bir şekilde karışmış. aile bile kurmuş. filmin ikinci yarısında daha çok çıksa da ona ayrılan süre zarfında başarılı bir karakter oldu. bilime karşı duyduğu heves, hayal kırıklıkları ve tekrar dünya’da yerini bulması başarılı şekilde perdeye yansımış. sinemada speedster karakterleri yapmak diğer mecralara göre biraz daha zor oluyor ama makkari gördüğüm en iyi speedster karakterlerden biri olmuş. genelde ağır çekimler bu karakterler için tercih ediliyor ama bu filmdeki teknik tercihler speedster karakterin enerjisini yansıtmak için çok doğru olmuş.
  
  eternals ekibinin lideri olarak izlediğimiz ajak yaşadığı karakter gelişimi ile olayların fitilini ateşleyen kişilerden biri. ekran süresi olarak belki çok göremedik ama diğer karakterler üzerinde etkisine hep tanık olduk. keşke insanlara bakış açısının değişmesini kendimiz görebilseydik sözlü olarak geçti o kısımlar.
  
  film marvel cinematic universe’ü inanılmaz bir ölçekte genişletiyor. celestials’ın çıkacağını öğrendiğimizde bize vadedilenden bile daha büyük bir genişlemeden bahsediyorum. filmde galaksilerin yaratılışını görüyoruz. arishem the judge şimdilik mcu’nun en büyük tanrısal gücü. çizgi romanlardan yola çıkarsak ondan çok çok daha güçlü ve büyük cosmic entity’ler olduğunu biliyoruz. zamanla onları da yapacaklardır ama celestials işini şu anda çok iyi kotardıklarını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
  
  marvel ana sürekliliği olan earth-616’da karşımıza çıkan dreaming celestial tiamut ile earth-x evreninde karşımıza çıkan celestial doğumu hikayesi harika bir şekilde birleştirilmiş. celestials’ın gezegenlere tohum ekme hikayesini celestials ile anlatılabilecek hikayeler içerisindeki en iyilerden biri olarak görüyorum. film öncesi bu hikaye için büyük beklentim vardı ve bu hikayeyi görmek beni memnun etti. şu anda dünya’nın orta yerinde donmuş bir celestial var. bunun diğer film ve dizilere de elbette etkisi olacaktır.
  
  deviants ise maalesef filmin en zayıf yönü. çizgi romanlarda komple bir medeniyet olan deviantlar filmde sadece eternalların hikayesini geliştirmek için kullanılan önemsiz yırtıcılara dönüşmüş. kro belli bir evrim geçirse de yeterli bir gelişim değil. final sahnesinde biranda ortaya çıkmasa karakteri ve ırkı unutmak bile mümkün. ıkaris twist’i finalde villain açıklığını kapatıyor ama deviants’ın villain olmasının ötesinde aynı eternalların varoluşa bakışı gibi onlarında etrafındaki olaylara farklı pencereden bakan bir ırk olmasını çok isterdim.
  
  filmin ilk after credits’in de karşımıza eros ve pip the troll çıkıyor. çizgi romanlarda iki temel eternal grubu var. olimpiyalı eternallar ve titanlı eternallar. filmde gördüğümüz ekip çizgi romanlarda olimpiyalı eternallar olarak geçiyor. bu iki grubun yapıları biraz farklı. mesela thanos’ta görünen deviant sendromu sadece titanlılarda görünüyor ve olimpiyalılarda görünmüyor. film evreninde titanlı eternalları daha kesin bir çizgi ile ayıracak gibiler. belki de titanlı eternallar çoğalabiliyorlardır. thonas ve eros’un hem eternal hem de kardeş olması film evreninde böyle açıklanabilir. çizgi romanlarda bu gelişmiş robot konusu olmadığı için titanlı eternal a’lars’ın iki çocuğu thanos ve eros diye daha rahat açıklanabiliyor.
  
  ikinc after credits ise dane whitman’ın mcu’daki yolculuğunun başlangıcı. whitman ailesi filmde de tease edildiği gibi kökleri çok eski dayanan bir aile. bu aile the ebony blade denilen bir kılıca sahip. bu kılıç nesilden nesile geçiyor. kılıcın bir önceki sahibi dane’in amcasıydı. kılıç kan ve şiddetle besleniyor. kılıcı taşıyan kişi bu dürtülere dane gibi karşı koyarsa kahraman, amcası gibi koyamazsa villain oluyor. kılıç marvel evreninin en güçlü maddelerinden biri. adamantium’u kesebilecek güçte. dane whitman’ın hikayesi avengers ekibine kadar uzanıyor. karakter çok önemli bir ekleme oldu evrene.
  
  eternals filmini beğendim. mcu’nun en iyi işlerinden biri değil ama kötülerinden de biri değil. mcu’ya hikaye ve karakter anlamında çok şey kattı. eternalların hikayesinin devamını oldukça merak ediyorum.
  
  --- spoiler ---
• burada kim bu eternallar ve bu filmin notu neden bu kadar düşük gibi sorulara yanıt vermeye çalıştığım bir inceleme var.
• görsel olarak tamam ama hikaye olarak hiç beğenmediğim film.
  
  --- spoiler ---
  
  şimdi madem deviantlar celestialların ortaya çıkışı için gerekli insan sayısını tehdit ettiği için eternallar gönderildi, amk yerinde thanos bir gezegenin değil, 3 gezegenin değil, tamı tamına tüm evrenin yarısını yok etti. bunun yanında deviantlar devede kulak gibi bir şey. "deviant olmadıkça müdahale etmememiz emredildi" argümanı bu anlamda çok ama çok zayıf. sadece bu da değil. filmin kendi içinde de mantıksız bulduğum birçok şey oldu. devam filminde umarım daha iyi olur.
  
  --- spoiler ---
• çakma superman in yer aldığı marvel filmi.
  thanosu niye durdurmadıklarını açıklıyorlar da thanosu durduracak güç hiçbirinde yok zaten. 3-5 dandik yaratıkla anca savaşabiliyorlar binlerce yıldır yapabildikleri bu. bırak thanosu hulk bile etmezler.
  
  tek beğendiğim kısım devasa göksel denen celestials kısmı oldu. güzel bir hava veriyor.
  
  ama olayın dönüp dolaşıp aşk a bağlandığı filmlere alerjim var artık. 6/10 eder bu film .
• --- spoiler ---
  
  angelina jolie filmdeki tüm ilgiliyi üstüne toplamasın diye oynadığı thena karakterini deliliğe vurmuşlar asdasfgdagd. sırf thena diye ayrı film yapsalar eternals dan daha fazla izlenir gibi geliyor bana.
  
  --- spoiler ---
• eternals ve deviantls, binlerce insan ömrü boyunca sürdürdüğü savaşların başlangıcına ve sonlarına tanık olacağımızı düşündüğüm marvel filmi.
  
  ayrıca bir de fragmanda gördüğümüz celestials lideri var. sırayla inceleyelim;
  
  deviants, eternals'ın karanlık zıtları olarak düşünebilirsiniz. celestials tarafından yaratılan bu iki ırk, binlerce insan yılı savaşmışlardır. deviants lideri ise fragmanda da gördüğümüz kro isimli kişidir. kro, dünyadaki çoğu savaşı gölgeler arasında yönetmişliği var. örneğin 40'lı yıllardaki marvel evreninin avrupasını savaşa sokan hitlervari bir diktatör olan rudolph hendler'in kılığına girmişliği var. askeri yeteneklerinden dolayı “warlord kro” unvanına sahiptir. ayrıca çizgi romanlarda thena'nın yani angelina jolie'nin eski sevgilisi ve 2 çocuğunun babasıdır.
  
  warlord kro, diğer sonsuzlar gibi ölümsüzdür. vücudundaki molekülleri zihinsel olarak kontrol edebildiği için bir insandan çok daha fazla güce, dayanıklılığa ve şifaya sahiptir.
  
  kro'dan yeterince bahsettiğim için artık celestials lideri arishem'e geçmek istiyorum.
  
  arishem, celestiallerin lideridir. görsel
  marvel evreninde yargıç (the judge) olarak anılır. celestialler, temelde evreni dolaşırken gelecek vaat eden dünyalar ararlar ve o dünyadaki ırkların genleriyle uğraşan kozmik tanrılardır. eternals ve deviants bu şekilde yaratılmışlardır. arishem ve türleri, dünyalar tarafından genelde düşmanca hareketler içerisine girer çünkü gelişme ihtimali olmayan dünyaları yargılar ve ümit göremezse celladı exitar'ı o dünyaya gönderir.
  
  celestialler evrenin en güçlü varlıklarından biridir. tüm celestialler birbirlerine telepati yoluyla bağlıdır. aynı zamanda aşırı enerjiyi manipüle edebildikleri için ufak evrenler bile yaratabilirler. yine de yenilmez değillerdir. sağlam bir galactus, bunlarla başa çıkabilir. hatta bu venom, carnage gibi simbiyotların tanrısı olan knull, zamanın başlangıcında uykusunu böldükleri için celestialleri katletmesiyle ünlenmiş.
  
  son olarak galaksinin koruyucuları filminde gördüğümüz knowhere vardı ya? kocaman bir uzaylı kafası içindeki yüzen uzay istasyonu? işte o bir celestial kafası.
• müziklerini ramin djawadi beyefendileri reisleri hazretleri yapacaktır. bu sanatçıya dizilecek tüm övgüler azdır.
  
  tanımayanlar için kendisi game of thrones'un, westworld'ün, müstakbel house of the dragon'un bestecisidir. önünde ceket iliklenmeli b-ve saygıyla eğilinmelidir.
• kit harington ve richard madden’ın “i love you sersi” benzeri cümleleri söylerken garip hissedip hissetmediğini merak ettiğim film.
  
  ben keyifli vakit geçirdim. marvel’ın ortalama altında kalan filmlerinden ama yine de güzeldi.
• her aksiyon sahnesinden sonra yanyana dizilip poz verdikleri anlarda gülmemek için kendimi zor tuttuğum yapım. bütün süper kahraman filmi klişelerini topla bir film yap deseler anca bu kadar olur. diyaloglar desen bomboştu. bazı sahnelerde uyku o kadar bastırdı ki gözüm kapanda bir iki kere. son çeyreğe kadar gözümde 5 puanlık bir filmdi. son çeyrekte biraz daha toparladı yine. puanım 6.2