• ibrahim kalın şunu deseydi daha anlamlı olurdu.
    görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
    çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten
  • cumhurbaşkanlığı sözcüsü ibrahim kalın'ın, rte'nin dine güncelleme çağrısını anlamayan vatandaşlarımıza açıklık getirmek için kullandığı cümle.

    tam olarak "ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz" demiş.

    hay allah razı olsun, şimdi sayın cumhurbaşkanımızı anladım.

    https://tr.sputniknews.com/…campaign=url_shortening
  • başlığın tam adı "ezmanın tagayyürü ile ahkamın tagayyürü inkar olunamaz" şeklindedir.
    mecelle'nin bir hükmüdür.
    anlamı ; zamanın değişmesi (geçmesi) ile şartlar da ( kurallar da ) değişir.
  • tagayyür bana çok güzel at ismi olur gibi geldi.

    kop da gel tagayyür.
    kulvar dibinden 3 boy farkla tagayyür geliyor.
  • 1869-76 arasında ahmed cevdet paşa'nın başkanlığında yazılıp kanunlaşmış (evet, kanun, öyle islam şeriatı değil, borçlar kanunu hükümleri içerir) dönemine göre modern bir hukuk metninin ünlü yüz giriş maddesinden 39. maddesinin, islam dininin güncellenmesi için gerekçe gösterilmesi garabeti...

    hakikaten garabet.

    çünkü bu sözün kastettiği şey ticaret alım satım kurallarıyla ilgili hükümlerin zamanla değişebileceğiyle ilgilidir.

    mecelle deyince laikler şeriat gelecek sanıyor...

    mecelle deyince dinciler modern hukuk düzeni olduğunu bilmiyor.

    yeri gelmişken hatırlatalım:

    mecelle'nin 1. kitabı alışveriş hakkında yedi bölümdür (alışveriş şartları, satılan şey ile şartlar, bedelle ilgili şartlar, akit, teslim etme/alma, muhayyerlik, malın çeşit ve hükümleri)

    2.kitap kira, 3. kitap: kefalet, 4. kitap: havale, 5. kitap: rehin, 6. emanet, 7. hibe, 8. gasp ve telef, 9. hacir, ikrah, şuf'a,10. şirketler, 11. vekâlet, 12. sulh ve ibra, 13. ikrar, 14. dava, 15. delil, şahit, yemin, 16. hüküm ve hakimlik.

    mecelle mecelle denilen bu.

    şimdi bu konularla ilgili genel kuralları koyan ilk 100 maddenin de dinle, dinin yenilenmesiyle, içtihatla ne ilgisi var?

    kaldı ki, 39. maddede kastedilen "zamanla hükümlerin değişmesi" konusu, "hukukun (tabii ileriki maddelerde sözkonusu edilecek olan borçlar hukukuyla ilgili hukukun) devamlı bir gelişme içinde olmasıyla ve bunun bir kural olarak uygulanması gerektiğiyle ilgili bir hüküm.

    burada ne islam var ne din var ne de başka şeyler.
  • tebeddül-ü esma ile hakaikin tebeddül etmeyeceği hükmü ile tenakuz teşkil eden beyanattır.

    not: ezman, zaman kelimesinin çoğuludur. esma da isim kelimesinin çoğuludur. ortada bir yazım yanlışı yoktur. "tebeddül-ü esma ile hakaikin tebeddül etmez" isimlerin değişmesiyle gerçeklerin değişmeyeceği anlamına geliyor.
  • (bkz: zeitgeist)
  • (bkz: saray dili)
hesabın var mı? giriş yap