• kurgu dallarinda biri olarak benim en sevdigim daldir
    ilk okudugum fantezi kurgu yuzuklerin efendisi idi
    ve o zamandan bu zamana bir suru kitabi okumaya gayret gosteriyorum
    bu dalin ba$lica yazarlari (bence)
    j.r.r tolkien,
    ursula le guin, yerdeniz buyucusu
    david eddings, elenium uclemesi
    michael moorcock, elric destani
    ve eminim daha okumadigim diger fantezi kurgu yazarlari
  • umit besenin ay lav yu ay lav yu du yu lav mi yes ay du adli eseri bu turun en muk kemmel ornegidir.
  • yeraltı edebiyatı, bilim kurgu gibi bu da bir kaçış edebiyatıdır. kaçış derken, sırtını dönmekten, korkup kaçmaktan bahsetmiyorum.
    daha güzel, güzel değilse de farklı bir dünya hayali kuran insanların iki kapak arasındaki yaşantısıdır bu üç tür de. tek doz kaçış, bin derde deva.
  • genelde yüzüklerin efendisi nde kendini kaybedilerek başlanılan, kendini hem kaybetmeye hem de bulmaya yarımcı olan nadide bir edebiyat türü.

    eğer türkçe olarak okunması düşünülüyorsa kısıtlı bir türdür aynı zamanda. belli başlı seriler - sayıları çok az olmasa da- bitirildiğinde okunacak bir şey bulunulamacak tür olmuştur. zamanında basılması beklenen kitaplar kategorisini zaman çarkı doldururken kendisinin 11. kitabının çıkması ve son kitap için beklemede olmamız bu durumu da bitirmiştir. şu sıralarda yeni basılan çok fazla kitap olmamakta ve basılanlarda genelde belli bir yaş altına hitap etmekte, belki ejderhamızrağı nın bitmeyen serilerini saymazsak. o yüzden eğer seviliyorsa belli başlı serileri sindire sindire okumalı veya ingilizce öğrenmeli ve kitaplar ingilizce edinilimeli.
  • fantastik kurguların hepsinin kökünde iyiyle kötü arasındaki epik savaş vardır. ilginçtir ki bu savaş hep, ortak bir düşmanı yenmek için birleşmesi gereken "iyi" karaketerlerin olduğu bir grup içerir ve genelde bu "kötü" düşman da yalnız başına olan şeytani bir figürdür.
  • hep bilimkurgu bilimin yol göstericisi ve teşvik edicisi olarak işaret edilir. belki fantastik kurguyu da bir nebze dahi olsa bu role uygun görmek gerekir. arthur c. clarke'ın şu lafı bu minvalde okunabilir. "yeterince gelişmiş teknoloji sihirden ayırt edilemez."
  • her ne kadar fantastik kurgu eserleri milyarlarca sayfa olsa da, bir sardırdığınızda 600 sayfalık o ciltler, ruhunuza, beyninize 16 sayfalık dandik broşürmüş gibi gelir. 'bi bok öğretmiyo, didaktik yani yok yhaaa' diyenler ursula k. le guin'den başlayadursunlar.
  • beni yuvamda gibi hissettiren kitapların dahil olduğu grup. *
  • yazarın ve okuyucunun sonuna kadar özgür olma potansiyeli olan edebiyat türü. ancak bu edebiyat türünün geneli dalga geçermişçesine dünyanın en kapalı, en katı sistemine dönüşmüştür. özellikle forgotten realms denilen gubidiklikte, degil sadece dünyayı ve gecerli doga kuralları; sokakta yürüyen adamların 12 bilmemne binbilmemkaçta kahvaltıda ne yediği bile bellidir. e öyle olunca da yazarın yaratıcılığı normal bir romandan bile fazla kısıtlanmış olmaktadır. gerçi çoğu yazar bu evrenleri para tarlasıyla deneme tahtası arasında bir yerde gördüğünden olacak ki, pek de sikayetci değildirler.
hesabın var mı? giriş yap