• hakkında yazılanları okuyunca, hem fabio capello'nun hem de jose mourinho'nun teknik direktör falan değil düpedüz mal olduklarını anladığım, aydınlandığım, titreyip kendime dönmemi sağlamış transfer olmuştur.

    biraz geri gidelim: sezon başı roberto carlos'un iki ciddi talibi var. birisi chelsea, elinde ingiliz milli takımı kadrosundaki genç wayne bridge var ama 33 yaşındaki roberto carlos'u istiyor jose mourinho. neden? elinde william gallas da var o sırada üstüne üstlük. ama sağ ayaklı sol bek olmaz di mi güntekin? alamayınca da arsenal takımından ingiliz milli takımı'nın diğer sol beki ashley cole ekleniyor kadroya gallas artı beş milyon pound karşılığında. arsene wenger on numaralı formayı veriyor gallas'a, ayrı hikaye. roberto carlos her üçüne göre de futbol için çok yaşlı ama ilk tercih, neden? tek yanıt var: jose mourinho malın önde gideni, teknik direktör falan değil.

    bu arada fenerbahçe de talip. roberto carlos'un fenerbahçe'yi tercih ettiği, fenerbahçe'ye gelmek istediği yazılıyor. kendisinden bu yönde demeçler geliyor. bu noktada chelsea yerine fenerbahçe tercihi sorgulanabilir, açık söyleyeyim benim için de enteresan, hatta garip. ama fabio capello; ronaldo gibi roberto carlos'tan daha genç bir efsaneyi gönderecek olan, beckham gibi bir başka yıldızı uzunca bir dönem kesecek olan fabio capello ısrarla takımda kalmasını istiyor, ağırlığını koyuyor ve bu adamlar zılgıtı yerken roberto carlos real madrid kulübünde sakat olmadığı her maçta ilk onbir çıkıyor. real madrid şu anda la liga'da, (konu hakkında bilgi sahibi olmadığı halde yazmakta beis görmeyenler için özellikle belirtelim: la liga= ispanya ligi) şampiyonluğun en büyük adayı, ciddi bir avantajları var fc barcelona karşısında. ve bu takımın sol beki roberto carlos, sakat olduğu dönem dışında tüm maçlarda hep roberto carlos var ilk onbirde... ispanya ligi hâlâ devam ediyor, roberto carlos 34 yaşında ve hâlâ şampiyonluk yarışındaki avantajlı konumunu korumak isteyen real madrid takımının sol bek için ilk tercihi o. capello da malın önde gideni oluyor bu durumda, okuduklarıma inanacak olsam anlamam gereken bu... mal capello. geceleri gizli gizli ajdar anık dinliyordur, ondan da eminim artık...

    çok pahalıymış bu transfer... iki yıl için 8,4 milyon euro ödenecekmiş. iyi, güzel, hoş da burada da bir şeyler unutulmak isteniyor sanki. fener bu transferi bonservis ödemeden yapıyor ve toplam maliyet iki yıl için 8,4 milyon euro. bence vicente del bosque transferinin eline su bile dökememe ihtimali var bu transferin... eğer dava kaybedilirse yarım sezon takımı çalıştırmış bir teknik ekip için ödenecek parayı 4 ile çarpın ki iki sezona ulaşalım, 27 milyon euro+ödenmiş olanlar arkadaşım, rakam bu. şu basit aritmetik işlemini yaptıktan sonra şu da görülsün: üçte biri bile değil. üçün biri bile değil. bu mu pahalı transfer? bu ülke kulüplerinin parasını sokağa savuranlar kim bu hesaba göre? veya mateja kezman'ın ve stephen appiahın yalnızca bonservisleri için 8'er milyon euro ödenirken bu mu pahalı? var mı o ödenen bonservis bedellerini aynen ya da kârla geri alabileceğinin garantisi? milan rapaic için on milyon dolar verilmişti yalnızca bonservis bedeli olarak, gelirler bu dönemin yarısı bile değilken... bir de kendisine ödenenleri ekle üstüne. ne aldı fener rapaiç giderken? sıfır, mahçupsun güntekin .

    koşamazmış roberto carlos, çok yaşlıymış... iyi de geçen hafta son dakikada o golü kim attı? real kontraya çıkıyor, yalnızca dört(rakamla 4) oyuncu var atak bölgesinde real madrid adına. biri de roberto carlos ve golü o atıyor. golü atmasının hiç bir önemi yok, önemli olan başka türlü bir şey. adam sol bek yahu, sol bek, defans... takımın orta sahasını say, forvetini say topla, 6 eder. bu adam forvet değil, bu adam orta saha değil, bu adam bek... önde oynayan o altı adamdan üçü oraya yetişememiş, oraya yetişip gelen adam roberto carlos. ve dakika doksan üstelik, maçın başı değil, kendisi oyuna sonradan girmiş de değil. maçın son dakikasında, o anda o deparı atıp oraya yetişebilen, hücum bölgesinde bulunmayı başarabilen dört oyuncu arasında en uzun deparı atan roberto carlos . ama "koşamaz, çok yaşlı" di mi güntekin. arada bir ne yazdığınızı bilin be!
  • bir fenerbahçe'li olarak kulubume kızmama neden olan olaydır. yani şimdi ne gerek vardı bu transfere ? malum fener kimi transfer etse bi kulp bulan sevgili medya ve her biri birbirinden değerli hıncal uluç olan sözlük yazarları varken... değil mi ? yaptığın bütün transferler'de bir kusur bulan bu kişiler , sen dünyanın en iyi sol bekini getirdiğinde sanki yine bi kusur bulamayacaklar... pehhh yani....
    bu transferi eleştirenlerin aslında hangi takım taraftarı olduklarını saptamak lazım, malum fenerli bi taraftar bu transferin kötü olduğunu , adamın katar'a gitmesi gerektiğini veya götündeki kılların ağardığını savunmaz herhalde...yani bu yorumları kim yapar beşiktaşlı ve galatasaray'lı cefakar taraftarlar yapar... neden yapar ? işte önemli olan mesele bu...

    biraz empati yapalım;

    mesela ben bir galatasaraylı taraftarım, kötü bi sezon geçirmişim , yönetimden nefret ediyorum zaten , futbolcular iyi değil, sezon başı transferler her zamanki gibi fiyasko ( figo geliyo diye inamotoyu getirmeleri ) , stad kötü falan filan... şimdi fazla kızdırmamak lazım gs'li sözlükçüleri , zaten mouse'un oku çok kötü butonuna ha bastı ha basacak pozisyondalar... derken sezon bitiyo , fb şampiyon oluyor, 15 kez seni yeniyor ( basket , futbol , voleybol ) yani tüm olumsuzluklar var... olaylı bir gs-fb maçı geride kalıyor, bugun cezası kesinleşecek nihayet... sinirler gergin anlıyacağınız...
    bu kadar olayların sonrasında bomba patlıyor ( her zamanki gibi ) fenerbahçe roberto carlos'u transfer ediyor... gs'li sözlükçü hemen araştırıyor, gerçekten öyle... önce biraz şok , sonra karmaşık duygular, kendi içindeki öfkesi bir an etki - tepki ye dönüşüyor. geçiyor sözlüğün başına, veriyor ayarı... carlos yaşlı, carlos para yemeye geldi, carlos da carlos.... aslında kendide biliyor, maç yaparken iyi bi şut çıkardığında " carlos musun beeee " diye bağırışmalarını.... kendisi biliyor bana dünyadaki en iyi sol bek oyuncularını say dediğinde ilk aklına gelen ismin carlos olduğunu... ama gel görki bu hayallerinde yaşattığı , her zaman sempati beslediği oyuncu şimdi ezeli rakibi, kimine göre düşmanı , futbol , basket , voleybol'da vs... her branşta yenildiği rakip takımı olan fenerbahçe'ye trasnfer oldu... işte buna bir tepki göstermesi gerektiğini kendide biliyor.
    bu kişiler , sabah sabah sözlüğe girip " dur bi bakıyım ne diyolar carlos'un transferine , umarım çoğu kişi takdir ediyodur " dememe rağmen beni yanıltmadılar ve yine bilindik kötüleme güdüsü ile yazmaya devam ettiler. carlos aşağı , carlos yukarı...

    şu anda bilmiyorum kaç kişi bu entry'i kötüledi ama bi kaç şey daha yazıcam, karmayıda feda etmeyi göze aldım, o derece gözüm döndü yani anlayın beni...

    sadece gs taraftarı değil tabii ki bu transferi kötüleyen;

    daha geçen seneye kadar forvette youla , defansta adem dursun ile şampiyonluk kovalayan bir takım daha var, bu sene biraz kıpırdanmaları oldu ama onlarıda anlamak lazım...
    sezon başı yine şampiyonluk vaadleri , iyi bir kadro vs... ricardinyo , koca sezonda kurtadığı maç belki 1 veya 2 hafızam beni yanıltmıyorsa, derbi maçların hiç birinde zaten yok, avrupada zaten yok, hiç bir maç alamamış , gruptan çıkaramamış bir paşa...ama ona rağmen alex'ten çok iyi .( kime göre ? bjk'lı taraftarlara göre ) delgado keza öyle, kurtardığı maç 1-2 , derbi maçlarda yok... ama ona rağmen süper bir oyuncu , mükemmel adam geçer, alex'in 3 yıldır attığı çalımlardan birini atınca , tüm tribün ayağa kaldar "ooooooooo" , peşinden alkış...
    derken sonra sen git inönüde bjk'yı yen şampiyon ol...

    şu fenerin yaptğına bak, sen şimdi bunların üzerine kalkıp roberto carlos'u getirirsen , bi şekilde seni eleştirmeleri lazım, bu yaptıkları eleştirilerle egolarını tatmin etmeleri lazım... malesef böyle...

    he içlerinde "helal olsun size , bide bizim yönetime bak 3. lig'ten topçu alıyo " diyip medeni cesaret gösteren gerçek futbol taraftarı olan arkadaşlarım ve sözlükçülerde var, yok değil...

    sözlükte zaten futbol'la ilgili entry girmek direkt olarak harakiri...daha ne diyim...
  • benim gibi pek çok galatasaraylıyı derin monologlara sevketmiş olay.

    +* : roberto carlos kim ya, adam 34 yaşında, futbolu bırakmaya gelmiş o.
    -* : olur mu abi ? roberto carlos ya, adam dünya yıldızı.
    +* : ben hagi'den başka dünya yıldızı tanımam.
    -* : abi tamam hagi de yıldız ama bu da roberto carlos.
    +*: sıkıyorsa ronaldinhoyu alsınlar, roberto carlos'u ben de alırım.
    -* : sizin paranız bile yok, siz ancak roberto carlosu seyredersiniz.
    +*: ay lav yuu hagiii, ay lav yuuu hagiiii....
  • ezelden idolüm olan cantona'nın hakem olduğu, cage'li nike reklamlarında yaptığı "scorpion king" vuruş anını uzun süre wallpaper olarak kullanmış biri olarak kendisini izleyecek olmak eğlenceli olacaktır diye düşünüyorum. fakat daha eğlenceli bir şey var ki, fenerbahçe sol kanadıyla ilgili yapılacak olan tartışmalardır ;

    - ben sana bişey söyliyeyim mi ? bu roberto carlos adam filan değil
    - ehehe yapma hocam
    - ne yapma ? orda uğur boral gibi pırıl pırıl bir çocuk var. milli takımın geleceği. onu geçtim wederson var türk olmuş, oynat milli takıma hazır olsun. bu roberto carlos ahı gitmiş vahı kalmış adam filan değil.
    - hocam çok kariyerli

    bu üstteki tartışmayı kesin görürüz pazartesi akşamları. şöylesi de mümkün ;

    - roberto carlos'u bu maçta oynatmazsan hangi maçta oynatacaksın bana bi söyler misin ?
    - ama kupada gençlere şans veriyor.
    - ya bırak. ben bi adama milyon dolarlar vermişim. 3 kulvarda yarışıyorum hepsinde başarı istiyorum. milyon dolarlar vermişim brezilyanın sol bekini almışım, ama oynatmıyor antrenör. böyle saçmalık olmaz.

    çok eğlenceli olacak yine programlar çok.
  • eski spor gazetesi manşetlerine şöyle bir göz gezdirince yarınki gazete manşetlerinin neler olacağı hakkında ciddi anlamda düşündüren olay. (bkz: fotomac transfer haberleri)

    5 seneye yayılan bir süreç içerisinde daha önce en az iki-üç kez tekrarlanmış başlıklara kısa bir göz gezdirirsek:

    "fenerbahçe’de r. carlos heyecanı..."
    "carlos fener'e doğru..."
    "fener'in 100. yıl bombası carlos..."
    "r. carlos fener'de..."
    "ve r. carlos fener'de..."

    simdi düşünüyor insan gerçekten, bu kadar yıl işkembeden salladıktan sonra, gerçekten olduğunda insanları inandırmak için nasıl bir başlık atabilir bu spor servisleri?

    "carlos bu sefer harbiden fener'de..."
    "bak allah'ın adını verdim bu sefer..."
    "r.carlos yemin billah fener'de..."

    ya da şahsi önerim:

    "biz demiştik!"
  • sözlükten de görülebileceği gibi, fenerlilerden çok beşiktaşlıların ve galatasaraylıların konuştuğu transferdir bu aralar.
  • türkiye transfer borsasını yine karıştıran olaydır.. ricardinho'nun 20, delgado'nun 10, ilic'in 6.5 alex ettiği bir lig'de, ibrahim üzülmez 11, orhan ak 8.3 roberto carlos edecektir.. baki mercimek konusuna değinilmek bile istenmemektedir..
  • "geleneksel roberto carlos transfer $enlikleri" kapsamında bu sene altmı$ikincisi vuku bulan hadise.
  • koyu bir galatasaray lı olarak bendenizi gayet kıskandıran transfer. zamanında serkan aykut ile bülent akın a 7 milyon dolar vermiş kulüp olmamızdan kelli her galatasaray lının da az da olsa kıskandığını düşünmekteyim. yaşı kaç olursa olsun fenerbahçe bir marka transfer etmiştir. hatta öyle bir markadır ki kanımca fenerbahçe isminin bile ötesindedir.

    lisede ve ortaokulda futbol oynarken her frikik atışından önce hagi yada roberto carlos diye bağırmışlığı illaki olmuştur türk futbolseverlerin. bu bile roberto carlos isminin aslında türk futbolu için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. hagi den sonra galatasaray da orta açmayı ve frikik atmayı öğrenen futbolcular olduğunu düşünürseniz roberto nun da muhakkak ki fenerbahçe ye çok büyük bir katkısı olacaktır. bununla beraber bir çok takımın ve taraftarlarının antipati duyduğu fenerbahçe nispeten de olsa bu transfer ile bir miktar sempati kazanacaktır ki kanımca fenerbahçe nin en büyük sıkıntılarından biri kendilerine karşı oluşan bu antipatidir.

    takıma yapacağı direkt katkıyı düşünürsek ise bana göre fenerbahçe şu anda tuncay ve roberto carlos ikilisi ile avrupanın en iyi sol kanatlarından birine sahip olmuştur. sağ kanada yapılacak bir yada iki takviye ile avrupa nın en iyi kadrolarından birine sahip olacakları gün gibi ortadır. fenerbahçe nin iki ezeli rakibi yerlerde sürünürken fenerbahçe nin bu atılımları yapması umarım bütün kulüplere, başkanlara , taraftara ve hatta federasyona örnek olur.

    bonus: cihan haspolatlı ve sabri nin, al' tandogan ile burak in karşısında tuncay şanlı ve roberto carlos un karşısında oynayacağını düşünmek intihar sebebidir.
  • olaydır.

    eskiden bir pepsi reklamında çocuklar mahalle arasında top oynarlarken,
    oradan geçmekte olan roberto geçerdi topun başına.
    serbest vuruş için.
    çocukların bacakları korkudan şıkı şıkı birbirine vururken gülümserdim.

    evet yaşlanmıştır roberto. hangimiz yaşlanmadık ki?
    roberto yaşlı, neden geldi diyenleri de anlamam fener taraftarı değilse.
    sanki rakibinin iyiliğini bu kadar çok düşünürlermiş gibi.

    ben kendisine istanbul da rastlama ihtimalimi sevdim.

    bi de en büyük cimbom.
hesabın var mı? giriş yap