ferrari'sini satan bilge

• (bkz: the monk who sold his ferrari)
• (ara: satan bilge)
• (bkz: ferrarisini bagislayan bilge)
• ücret dahilinde dunya çapında seminerler veren eleman.
  (bkz: murat 131'ini satan bilge)
  (bkz: taksi plakasını satan bilge)
• getirisi ile daha çoook ferrari satın alabileceğini hesap etmiş cingöz bilgedir.
  ki netekim öyle olmuştur; robin sharma insanlara hergün konuşup, düşünüp, ettikleri şeyleri anlatıp, köşe olmuştur. bravodur...
  bir de şöyle ilginç bir durum var;
  bu bilge nin adın robin değil, soyadı sharma değil;
  - ne diyelim - ahmet yıldırım olsa idi;
  adamı yerden yere vururlardı memlekette;
  ahmet de ferrarisini sattığına yanar, toplu taşımaya yönelirdi.
  
  ez cümle bu bilge amerikanya adamıdır.
  buraya gelince de satar, dünyada dolanınca da satar.
  olan binlercesi olan ahmet yıldırıma olur...
• lpg taktırmak aklına gelmiş olan bilgedir. fakat ferrari $irketi olayı duyunca hemen ferrarinin parasını ödeyerek zorla bilgenin elinden ferrariyi almı$tır.^*
• (bkz: ferrarisini satıp lamborghini alan bilge)
• hakkında mansur foroutan'ın aşağıdakileri buyurduğu kişidir.
  "ve sonra ferrari’sini satan bilge’nin eline düş, ondan medet um.
  
  kitabın isminde bile meymenet yok. ferrari’yi satsan yarım milyon doları cukkalamış olursun. maçan yiyorsa yoldan geçene ver, benzin döküp yak, içine sardunya falan ek...
  
  yarım milyon doları cebe indir ondan sonra ben vazgeçtim, bilge oldum de?
  
  yok ya?!
  
  indra gandhi’nin hayatı boyunca giyime harcadığı para o ferrari’nin yarım saatlik park parası bile etmez.
  
  mesele ferrari’yi edinip satmak değil zaten. mesele hiç istemediğin ferrari için kafa patlatmamak, hiç olmak istemediğin bir ortama girmek için çırpınmak.
  
  mesele, ihtiyacın olmayan bir şey için hayatını zindana çevirmek.
  
  yoksa ferrari istemek ve ona sahip olmak için çabalamak ayıp değil."
• sadece bir kitap ya da kitap ismi değil, kişisel gelişimin ve onu yaratanların kendisi üzerinden eleştirildiği bir karakterdir. dolayısı ile ferrarisini satan bilge üzerine yazılanlar suni tohumlama kişisel gelişim anlayışına bir karşı duruş, sezgisel veya entelektüel doğruluk noktalarına dayanan doğal bir savunma ve gayetle doğal bir tepkidir. bu karakteri ve suni gelişim sistemini yaratanların taraftarları ya da bu sistemin yarattığı postmodern köleler ısrarla kraldan çok kralcı davranmakta ve hiç bir eleştiriyi kabul etmemekte ve hatta bu eleştirileri dayanaksız karalamalar olarak kabul etmektedirler. efendilerine tapınan bağımlı şahsiyetlerin sözkonusu sistemi gönendirmeye devam etmeleri durumunda sistem yaratıcılarının daha çooook ferrari alıp satacağı kesin ve net olarak kestirilebilecek ve sonu gelmeyecek bir davranış olacağı şimdiden de bellidir.
• (bkz: angelina jolie yi terkeden bilge)