• iletişime açık bir bitki gibi böyle bu nasıl desem, seviyorsun onu filan.. yani seviyorsun derken, şey demek istiyorum, mesela sen böyle bir insan olarak o toparlak görünüşlü bitkiyi görünce bildiğin sevmek istiyorsun. yani kedi köpek filan sever gibi sevmekten bahsediyorum. bilmiyorum gidip papatyayı filan -çok kral bir çiçek olmasına rağmen- öyle seven yoktur. seven vardır da okşayası gelmez yani insanın. ama fesleğen görünce, sırıtarak dokunmak istiyoruz ona yaa. ben istiyorum. karşılığında ise o fesleğen, bir bitki olarak, sanki tepki veriyor. kokuyor böyle fesleğen fesleğen ortalık. ellerin sonra. ya bilmiyorum. çok doluyum galiba bu konuda. fesleğen yani, bitki gibi değil de sanki böyle bi' arada kalmış. neredeyse seninle konuşacak gibi duruyor bu ya. of iyice şizoya bağladım.
  • tazesini yazın balkondaki saksılarımdan, kurusunu ise her mevsim pişen yemeğimden eksik etmediğim bitki. sanırım fesleğen kafası diye bir şey var. salatanın sosuna koyduğum anda ruh halim değişiyor resmen. ne güzelsin sen ya allam yareppim...
  • iş yerinde penceremi süsleyen güzel kokulu, nazelin bitki..
  • bir zamanların cool insanı ayırt edicisi. ulan 2000li yılların başında fesleğen diyen kız / erkek direkman cool oluyordu. fesleğen denen şey bitkiymiş lan sonradan öğrendim.

    zevkinizi sikim, amlarını fesleğen kokusuyla siktiklerim...
  • geçen gün bi makarna yaptım kendime.

    makarnayı koydum kaynayan suya.
    tam yağlı ezine koyun peynirini de hazırladım makarna pişerken.
    derken makarna ve peynir buluştu derin bi kapta.

    sonra balkondaki saksıda bu günler için yetiştirdiğim fesleğenlerden toplayıp ince ince doğradım.
    o peynirli makarnanın üstüne serptim.
    ilk lokmada aklım başımdan gitti.

    allahım o nası bi lezzet yauv!
  • bitkinin kullanılan kısımlari, tâze çiçekli dallari ve tohumlarıdır. uçucu yağ taşımaktadır. bu yağ içinde estragol, linalol, cineol ve pinen vardır.
    fesleğenin yaydığı koku sinekleri uzak tutar. fesleğen bitkisi, bir yerli anadolu bitkisi değildir. anavatanı olan iran dolaylarından gelmiştir. akşamları açıkta yenilen yemeklerde masaların fesleğen ile süslenmesi, bebeklerin yanına fesleğen konulması, yaz aylarında evlerin açık camlarının önünde fesleğen saksılarının olmasının sebebi fesleğenin yaydığı güzel kokunun yanında sinekleri kovucu özelliği olmasıdır.
  • her yaz odamı o muhteşem kokusuyla kokuturken, bir yandan da sivrisineklerin odaya girmesini engellediği gibi, arada sırada yemeklerin içine girerek mideme kadar ulaşmıştır. her gelenin geçenin köpeğin başını okşar gibi okşaması, onu rahatsız etmesine rağmen, o tüm bu olanlara aldırış etmeden naifliğiyle güzel kokular salmaya devam eder. ta ki kış gelene kadar.

    fesleğenler kuruduğunda ocaktı. ben baharı bekliyorum...
  • kendisiyle sarımsağı doğramadan (bıcağın yan tarafıyla ezerek) yağdan hafif geçirdikten sonra çiğ krema ilavesiyle envai çeşit makarna sosu yapılır efendim.
  • hayatımın tadı tuzu. her yemeğimin olmazsa olmazı, aslen asyalı olsam da uzun zamandır akdenizde olduğumuzun bir kanıtı adeta, bir tutamı her şeyi değiştirir net.
  • ismet özel'in "tahrik" isimli şiirinde gizli bir 'acı gerçekler' başlığı altında değindiğini sandığım bitki/çiçek.

    "kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok"
hesabın var mı? giriş yap